|
'Eyvah, şirketim Maliye'nin kara listesine
girdi, ne
yapmalıyım?'
Vergi sicili bozuk bir şirketle iş yapanların Katma
Değer Vergisi (KDV) iadesi alamayacakları gibi
Maliye'nin kara listesine gireceklerini duyurduğumuz
yazı büyük ilgi çekti. Meğer kod listelerinden
muzdarip olan ne çok kimse varmış.
Önceki hafta bu konuya dikkat çekerken, söz konusu
listelerin farklı kıstaslara göre hazırlandıklarını
ve girmenin kolay, ancak çıkmanın da çok zor
olduğunu vurgulamıştık. Firmalara alışveriş
yaptıkları iş arkadaşlarını iyi seçmelerini, daha
önce herhangi bir şekilde karnesine kötü not
düşülmüşlerle muhatap olmamalarını tavsiye etmiştik.
Aksi takdirde bu şirketlerden aldıkları faturadaki
KDV iadesini tahsil edemeyeceklerini, tutarları
maliyet ya da gider olarak dahi gösteremeyeceklerini
aktarmıştık.
Bir okurumuzdan gelen mesaj, uyarımızın ne kadar
doğru olduğunu ortaya koyuyor. Kurallara uygun
şekilde ödemeyi yaptıkları halde, kendilerine mal
satan şirketin sahte fatura kullanma ihtimali
bulunduğu gerekçesiyle incelemeye sevk edilmişler.
Ya faturada yer alan KDV'lerin iade talebinden
vazgeçmesi veya inceleme bitinceye kadar alınacak
toplam iadenin 4 katı kadar bir teminat mektubu
verilmesi istenmiş. Konuyu müşahhaslaştıracak
olursak, yurtdışına ihraç ettiği mallarla ilgili
olarak 300 bin YTL KDV iade talebinde bulunan A
firması, malı B firmasından almıştır. B de A'nın
ithal ettiği söz konusu ürünü C şirketinden tedarik
etmiştir. Maliye, sahte fatura kullanma ihtimali
bulunduğundan C firmasını kara listeye dâhil
etmiştir. Şimdi Maliye, A firmasından iade konusu
olan ve B firmasından alınan faturalarda yer alan
KDV'lerin iade talebinden vazgeçmesi veya iade
istediği rakamın 4 katı büyüklüğündeki 1 milyon 200
bin YTL tutarında teminat mektubu vermesini
istemektedir.
Burada küçük bir parantez açalım. Bazı durumlar
oluyor ki gerçekten inceleme yapılmadan veya teminat
mektubu alınmadan iade yapmak mümkün. Fakat
kurallar, ilgili ilgisiz en ufak bir olumsuz
tespitte uygulanmak istenince ortaya bu tür
trajikomik tablolar çıkabiliyor. Kendilerini sağlama
alma düşüncesindeki yetkililer, haksız ve yersiz bir
iade yapmamak için bazen suyun yokuştan aşırılmasını
isteyebiliyor. Bu tür uygulamaların mükellefleri zor
durumda bıraktığı ve kanunlar çerçevesinde hak
edilen iadeleri alamayanların mağdur olduğu da bir
gerçek.
Önce sebebini
öğrenin
Bu konudaki soruların başında, 'kazara listeye
girilmesi halinde ne yapılacağı' geliyor. Öncelikle
tekrar ifade etmeliyim ki; bu listelere girmek
kolay, çıkmak ise oldukça zordur. Hatta bazı
durumlarda neredeyse imkânsız. Bununla birlikte işe,
Gelir İdaresi nezdinde girişimlerde bulunarak hangi
sebepten kod listesine girdiğini öğrenmekle
başlayabilirsiniz. Çünkü listeden silinmek, giriş
sebebine göre farklılık arz edebiliyor. Mesela sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleyenlerle bunları kullananlar raporla tespit
edilmişse, bu raporların yanlış düzenlendiğinin
ispat edilmesi hariç, bu listelerden çıkmak mümkün
değil. Ama işyerini değiştirip bunu vergi dairesine
bildirmeyen bir mükellef bu sebepten listeye dâhil
edilmişse, vergi dairesine başvurarak yeni adresini
bildirince yeni bir tespit yapılacak ve listeden
düşecektir. Listeler genel olarak; aşağıdaki
durumlarda bulunan mükelleflerin uygun koda
alınmasıyla gerçekleştiriliyor:
Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleyen veya kullananlar ve bunların ortakları
veya kanuni temsilcileri
Belgelerinin çalındığını veya kaybolduğunu
bildirenler
Rapor düzeyinde olmamakla beraber sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı
tespit edilenler
Defter belge ibraz etmeyenler
İncelemeye sevk edilenler
Birden fazla dönem KDV beyannamesi vermeyenler
Adreslerinde bulunamayanlar
İş kapasitesi ile KDV beyannameleri arasında
nispetsizlik bulunanlar
Kendilerinden habersiz belgeleri taklit edilenler
Çeşitli sebeplerden dolayı re'sen terk ettirilenler
İlk üç aylık fişleri
saklayın!
Çalışanlara büyük eziyet veren vergi iadesi
uygulaması kaldırıldı, yerine asgari geçim indirimi
getirildi. Ancak konu mahkemeye de intikal etti. Bu
konuyu defaatle işledik. Ancak gelen bir soru
üzerinden şu ince ayrıntıya dikkat çekmekte fayda
var. Soru şöyle: "31.12.2007 tarihinde emekli
olacağım. Önümüzdeki sene vergi iadesinden
faydalanabilecek miyim? Fiş toplayıp toplamayacağım
hakkında beni aydınlatabilir misiniz?"
Cevap: Vergi iadesi 5615 sayılı kanunla yürürlükten
kaldırıldı. Yeni uygulamada vergi iadesi yerine
asgari geçim indirimi uygulanacak. Şu an geçerli
mevzuat kapsamında emekli de olsanız, çalışmaya
devam da etseniz vergi iadesinden faydalanmanız
mümkün değil. Fakat geçtiğimiz hafta bu kanunun
iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruldu. Başvuru
gerekçesi de 4 Nisan 2007 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanan kanunun vergi iadesi ile ilgili maddeyi
1.1.2007 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırmış
olması. Yani ücretlilerin kazanılmış haklarının daha
sonra çıkarılan bir kanunla geriye müteallik
ellerinden alındığı iddia ediliyor. Buna karşılık
Maliye de vergi iadesini kaldırdığını; fakat zaten
yerine asgari geçim indirimini getirdiğini,
dolayısıyla gasp edilmiş herhangi bir hak
bulunmadığını savunuyor. Tarafların iddia ve
savunmaları bir yana, uygulamayı Anayasa Mahkemesi
kararı belirleyecek. Bu yüzden daha önce de
dediğimiz gibi; muhtemel bir iptal kararına hazır
bulunmak ve elimizde mevcutsa 2007 yılı ocak, şubat
ve mart aylarına ait fişleri muhafaza etmekte fayda
var.
Ahmet Yavuz
30 Nisan 2007, Pazartesi
MuhasebeNet.Net |
|