KDV indirimine ilişkin
belgelerin Danıştay'a ibrazı
Katma değer vergisi mükellefleri
bakımından en fazla problem yaratan hususlardan bir
tanesi KDV indirimine ilişkin belgelerin süresinde ibraz
edilememesidir. Bu ibraz edememenin hukuka uygun veya
aykırı birçok sebebi olabilir. Hukuka aykırı olanlar
konusunda zaten bir hukuk devletinde uygulanacak
kurallar bellidir. Burada asıl problem yaratan husus
belgelerin ibraz edilememesi ve bunun sebebinin hukuka
aykırı bir durumdan kaynaklanmamasıdır.
İbraz etmeme veya o anda ibraz edememenin en önemli
sonucu indirilecek katma değer vergilerinin reddedilmesi
ve vergi matrahının idare tarafından re'sen
belirlenmesidir. Bu durumda doğacak vergi borcu yanında
kaçakçılık suçuna bağlı olarak üç kat vergi ziyaı ve VUK
m. 359 kapsamında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası
ile gecikme faizi de söz konusu olacaktır.
İbraz edememenin mükelleften veya idareden kaynaklanan
sebepleri olabilir. Hatta bu sebepler dolayısıyla yargı
yoluna başvurulmuş olabilir. Mükellef önceden
öngöremediği bazı durumların gerçekleşmesi sebebiyle bu
belgeleri inceleme elemanına ibraz edemese bile daha
sonra yargı yoluna başvurduğunda vergi mahkemesine de
ibraz edebilir. Mükellef söz konusu belgeleri ya da bu
belgelerin kopyalarını ibraz edebildiği takdirde yapılan
işlemlerin de hukuka uygun olduğu tespit edilip daha
önceden kabul edilmeyen KDV indirimlerinin kabul
edilmesi mümkün olacaktır. Bu ibraz hususu Danıştay
aşamasında gerçekleşirse aynı sonuca ulaşılacaktır.
Danıştay tarafından kararlarda da bu durum kabul
edilmektedir. Böyle bir durum sözkonusu olduğunda
mahkeme indirilecek KDV tutarını belirleyip karar
verecektir.
Bu konuda Danıştay 9. Dairesi'nin 3.4.2008 tarihli,
E.2007/3844, K.2008/1713 sayılı kararında (Yaklaşım
Yayıncılık internet sayfasına bakılabilir.) bu durum
değerlendirilmiştir. Davacı şirketin 2003 yılı defter ve
belgelerinin yandığından bahisle incelemeye ibraz
edilmemesi ve bir kısım alış faturalarının sahte
olduğunun tespit edilmesi üzerine 2003/Ocak-Aralık
dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh olunan katma
değer vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının
kaldırılması talebiyle dava açılmıştır. Danıştay 9.
Dairesi, olayda, defter ve belgelerin yandığından
bahisle ibraz edilmemesi nedeniyle vergi matrahının
tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak
saptanması olanağı ortadan kalkmış olduğundan resen
takdir sebebinin varlığının kabulünün zorunlu hale
geldiğini belirtmiştir. Bununla birlikte defter ve
belgelerin ibraz edilememiş olmasının ispat ve ibraz
yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek
hukuki bir neden olarak düşünülemeyeceğini
vurgulamıştır.
Mahkeme, ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi
veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir
alıcının gerekli girişimleri yaparak emtia alımına
ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına her
zaman sahip bulunduğunu belirtmektedir. Bu nedenle,
yükümlü tarafından temyiz aşamasında gider belgelerinin
bir kısmının temin edilerek temyiz dilekçesine
eklenmesinin söz konusu faturaların gerçekten alış
yapılan emtialara ait olup olmadığının araştırılması ve
gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenmesi
gereken verginin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi
gerekmektedir. Gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi
yaptırılarak verilecek sonuca göre bir karar verilmesi
lazımdır. Karar oybirliğiyle verilmiştir.
Görüldüğü üzere Danıştay 9. Dairesi konuya ispat yükü
açısından yaklaşmış, ibraz edememeyi ispat yükünün
ortadan kalmasına yol açacak bir durum olarak kabul
etmemiştir. Bu nedenle süre olarak zamanında KDV
indiriminde kullandığı belgeleri ibraz edemeyen
mükelleflerin bu belgeleri veya bunların kopyalarını
temin ederek yargılama süresince bunları ibraz etmeleri
mümkündür. Bu sayede indirilen KDV rakamları da doğru
olabileceğinden mahkemelerin kendilerine verilen bu
belgeleri mutlaka inceleyip karar vermeleri
gerekmektedir.
Hakan ÜZELTÜRK / VERGİ ve HUKUK
huzelturk@superonline.com
29.07.2008 |