Vergi Hukuku'nda envanter ve değerleme
Vergi Usul Yasası'nın ikinci
kitabı "Mükellefin Ödevleri"ni belirlemiştir.
(Madde:171-Mükerrer 257) Bu kitabın ikinci kısmında yer
alan "Defter Tutma" ile ilgili hükümler ayrı bir önem
arzetmektedir.
İşletmelerin dönem kazançları tutmakla yükümlü bulunulan
defterler dikkate alınarak belirlenmektedir. Bu bağlamda
yasal düzenleme gereği mükellef Vergi Usul Yasası
hükümleri uyarınca defterleri aşağıdaki maksatları
sağlayacak şekilde tutmak zorundadır. (Madde:171)
* Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap
durumunu tespit etmek,
* Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit
etmek,
* Vergi ile ilgili muameleleri (işlemleri) belli etmek,
* Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden
kontrol etmek ve incelemek,
* Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü
şahısların vergi karşısındaki durumlarını (emanet
mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve
incelemek,
Yukarıya aynen alınan yasa maddesinden de anlaşılacağı
üzere özellikle ticari faaliyette bulunanların tutmakla
yükümlü oldukları defterler vergilendirmeye konu olacak
verilerin elde edilmesi açısından önemlidir. Ancak buna
karşılık bilanço defter üzerinden çıkartılamaz. Vergi
Usul Yasası'nın 192'nci maddesi uyarınca "Bilanço,
envanterde gösterilen kıymetlerin tasnifli ve karşılıklı
olarak değerleri itibariyle tertiplenmiş hülasasıdır."
(Özetidir)
Madde açıkca bilançonun envanterden çıkartılacağını
hüküm altına alınmıştır. Buna göre "Envanter çıkarmak,
bilenço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları
saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin
bir şekilde müfredatlı olarak tespit etmektir." Bu
bağlamda "mevcutlar, alacaklar ve borçlar işletmeye
dahil iktisadi kıymetleri ifade eder."
Bazı varlıkların envantere alınması (dahil edilmesi)
zorunludur. Özellikle "Ferdi teşebbüslerde, mükellefin
sahip olduğu bina ve arazi hakkında aşağıda yazılı
esaslar cari olur;
* Fabrika, ambar, atelye, dükkan, mağaza ve arazi
işletmede ister kısmen, ister tamamen kullanılsınlar,
değerlerinin tamamı üzerinden envantere alınır.
* Ticaret hanları gibi oda oda veya kısım kısım
kullanılabilen binalarla evlerin ve apartmanların
yarısından fazlası işletmede kullanıldığı takdirde
envantere dahil edilir.
* Envantere alınan gayrimenkullerin kullanış tarzlarında
sonradan vaki olacak değişiklikler, hesap yılı içinde
nazara alınmaz."
Envantere alınan iktisadi kıymetlerin kuruşlandırılması
(değerlendirilmesi) ise Vergi Usul Yasası'nın üçüncü
kitabında yer alan değerleme kurallarına göre yapılır.
Değerleme aynı zamanda üçüncü kitabın başlığı'dır.
Yasal tanımlama ile değerleme "vergi matrahlarının
hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve
tesbitidir." (Madde:258) Bu bağlamda da "Değerlemede,
iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün
ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur."
Vergi uygulamaları açısından "Değerleme Ölçüleri
belirlenmiş olup, bu ölçüler yasa içerisinde; maliyet
bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer,
itibari değer, vergi değeri, rayiç bedel ve emsal bedeli
ve ücreti olarak tanımlanmıştır.
İşletmelerin mevcut düzenlemeler çerçevesinde dönem
sonlarında öncelikle envanter yapmaları bilahare de
envanter sonucunda işletmede var olduklarını tespit
ettikleri varlıklarını yasal değerleme ölçülerine göre
değerlendirmek suretiyle bilançolarını düzenlemeleri
gerekmektedir.
Envanter çalışmaları sonucunda eğer defter kayıtları ile
fiilen var olduğu tespit edilen varlıklar arasında bir
tutarsızlık varsa, bu tutarsızlığın öncelikle nereden
kaynaklandığı araştırılır, eğer bu çalışmadan bir sonuç
alınamazsa defter kayıtları fiili envantere göre
düzeltilir.
İncelemeler sırasında gerek görülürse vergi denetimiyle
görevlendirilenler de işyerlerinde envanter
yapabilirler. Vergi Usul Yasası'nın 135'inci maddesi
gereği olarak "incelemeye yetkili olanlar tarafından
luzum görüldüğü takdirde inceleme, işletmeye dahil
iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve
beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların tetkikine
de teşmil edilebilir."
Yapılan envanter çalışmaları sonucunda işletmede kayda
alınmamış ve envanter sayımına dahil edilmemiş bir
varlığın bulunması halinde, bu varlığın işletmeye nasıl
dahil olduğu hususu ayrıca inceleme konusu
yapılmaktadır. Bu bağlamda da ticari faaliyet konusu
malların fiili envanter sırasında olması gerekenden az
bulunması halinde de söz konusu varlıkların belgesiz
satışa konu olup olmadığı hususu araştırılır.
Mevcut yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere
envanter çalışmaları işletmeler açısından ayrı bir önem
arzetmekte ve vergi matrahlarını doğrudan etkilemektedir
Veysi Seviğ
Referans / 29.01.2008 |