|
Vergi
mükelleflerine ait bilgiler açıklanabilir mi ?
(Vergi mahremiyeti ve istisnalar)
Bilindiği gibi ülkemizde gelir vergisi mükellefleri
gelirlerini mart ayında kurumlar vergisi
mükellefleri kazançlarını nisan ayında yıllık
beyanname ile beyan ederler. Beyanlar üzerine
vergilerin tarh ve tahakkuku işlemi tamamlanır.
Günlük gazetelerde gelir vergisi mükelleflerinden en
yüksek gelir beyan eden ve vergi ödeyenlerden ilk
elliye veya yüze girenlerin listesi yayınlanır.
Yazılan yazılarda meslekler itibariyle de vergi
bilgileri açıklanır. Mayıs ayında da kurumlar
vergisi mükelleflerinden beyan ettiği kurum kazancı
ve tahakkuk eden vergisi yüksek olan ilk 100 kurumun
listesine gazetelerde yer verilir.
Ancak mükelleflerin vergileme ile ilgili
bilgilerinin herhangi bir sınırlama olmaksızın gerek
yayın organlarında gerekse diğer şekillerde
açıklanması söz konusu değildir. Aksi halde iş ve
meslek sahiplerinin güvenli bir iş ortamında
çalışmaları mümkün olmazdı. Bununla beraber güvenli
bir iş ortamı yanında devletçe vergi güvenliğinin
sağlanması da önem taşır. Bugün yazımızda vergi
mahremiyeti ve vergileme konusunda kamuya
açıklanabilecek bilgilere yer vereceğiz.
Vergi Mahremiyeti
İş ortamının güven içinde olmasının önemi göz önünde
tutularak, 1950 yılından itibaren Vergi Usul
Kanunu'muzda (5'inci madde) vergi mahremiyetine yer
verilmiştir. Gerek verginin tarh, tahakkuk ve tahsil
aşamasında gerekse vergi incelemeleri ve yoklamalar
sırasında vergi kanunlarının uygulamasında görev
alan kişilerin, mükellefin ve mükellefle ilgili
kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap
durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine
veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri
sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları
açıklamaları veya üçüncü kişiler menfaatine
kullanmaları kanuni müeyyideye bağlanarak
yasaklanmıştır. Bu yasak, bu kişiler görevlerinden
ayrılsalar dahi devam edecektir. Açıklama yasağı
getirilenler;
-Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan
memurlar,
-Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve
Danıştay'da görevli olanlar,
-Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak
edenler,
-Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.
Ayrıca 3568 sayılı Kanuna göre, yetki alan serbest
muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve
yeminli mali müşavirlerle bunların yanında
çalışanlar işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgileri
ve sırları ifşa edemezler, çeşitli kanunlarla
muhbirlere tanınan hak ve menfaatlerden
faydalanamazlar.
Mahremiyetin ihlali
halinde ceza
Yukarıda sayılan kişilerin görevleri sırasında
öğrendikleri sırları açıklamaları yasaktır. Bu
yasağa uyulmaması halinde, Vergi Usul Kanunu'nun
362'nci maddesine göre 5237 Türk Ceza Kanunu'nun 134
ve 137'nci maddelerinde yazılı hapis cezasının iki
katı uygulanır. Bu ceza iki aydan az olamaz. 134'ncü
maddede öngörülen ceza 6 aydan iki yıla kadar
hapistir. Maddede bu cezanın kamu görevlileri için %
50 oranında artırılarak uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
Söz konusu yasağı ikinci defa ihlal eden devlet
memurları bir daha devlet hizmetinde kullanılmazlar.
Memuriyetten çıkarılırlar.
Hangi vergiler
açıklanabilir ?
Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla gelir vergisi
mükelleflerinin yıllık gelir vergisi, sermaye
şirketlerinin kurumlar vergisi beyannamesinde
gösterdikleri vergi matrahları (zarar dahil ) ve
beyanları üzerinden tarh olunan gelir vergileri ile
mükelleflerin ad ve unvanları açıklanabilir.
Vergi incelemeleri sonucunda ortaya çıkan ve
kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği
halde ödenmemiş vergiler ve cezalar Maliye
Bakanlığı'nca açıklanabilir.
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
düzenledikleri veya kullandıkları vergi incelemeleri
sırasında ortaya çıkarılanlar kanunla kurulmuş
birlik ve meslek odalarına bildirilebilir. Bu
bildirim mahremiyet ihlali sayılmaz.
Gelir ve kurumlar vergisi dışında diğer vergiler
konusunda vergi mahremiyetine istisna
getirilmemiştir. Örneğin katma değer vergisi, emlak
vergisi mükellefleri ile ilgili açıklama yapılamaz.
Birliklere ve meslek odalarına bilgi verilmesi de
söz konusu değildir.
Vergi mahremiyetine
getirilen istisnalar
Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla gelir ve
kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterilen
kazançlarla, vergilerin vergi dairelerinde ilanı,
vergi levhası asılması, sahte veya yanıltıcı belge
kullananların meslek odalarına bildirilmesi,
kesinleşen ancak zamanında ödenmeyen vergi ve
cezaları ödemeyenlerin ilanı mahremiyet hükmünün
ihlali sayılmaz. Ancak açıklanan bu bilgiler ele
alınarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına
tecavüz edilemez. Aksine hareket halinde Türk Ceza
Kanunu'nun 480-482'nci maddesine göre
cezalandırılır.
Vergi levhası
asılması zorunluluğu
Gelir vergisi mükellefleri ile sermaye şirketleri
her yıl mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına
esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden
vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine,
şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile
mükellefler tarafından kolayca okunup görülecek
şekilde asmak zorundadırlar. İlan ve levhalara
ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı'nca
hazırlanan tebliğlerle düzenlenmektedir. Vergileme
dönemi olarak özel hesap dönemi izni almış
mükellefler vergi levhalarını beyanname verme
süresini izleyen bir ay içinde asacaklardır.
Vergi levhası, mükelleflerin sadece merkezlerine
değil, tüm işyerlerine asılmalıdır. Levhalar
-merkezlerine,
-şubelerine,
-satış mağazalarına, her bir kat ve reyonlara
-taşımacılık yapanların taşıtlarına, asılmalıdır.
Vergi levhası asma
zorunluluğu olanlar
Vergi levhası asma mecburiyeti ticari ve mesleki
kazançları dolayısıyla gerçek ve basit usulde
vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri, zirai
faaliyetlerinin yürütülmesi için yazıhane açan zirai
kazanç sahipleri, kurumlar vergisi mükellefi anonim,
limited ve eshamlı komandit şirketlerdir.
Kooperatiflerin ve iktisadi kamu müesseselerinin
vergi levhası asmalarına gerek yoktur. Kolektif
şirket, adi komandit şirket ve adi ortaklık gibi
şahıs ortaklıklarında, ortakların her birinin ayrı
ayrı vergi levhası asmaları zorunludur. İşe yeni
başlayanların da vergi levhası asmaları gerekli
görülmüştür.
Vergi levhalarının
tasdiki
İşyerlerine asılacak vergi levhasının mükelleflerce
hazırlanarak bağlı bulundukları vergi dairelerine
tasdik ettirilmesi zorunludur. Vergi levhası tasdiki
için vergi dairesine başvuran yükümlülerin delikçe
hazırlamalarına gerek yoktur.
Vergi levhaları başlangıçta sadece vergi
dairelerince tasdik edilirken, 272 sayılı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile mükelleflere kolaylık
sağlanmıştır. Buna göre dileyen mükellefler;
-defterlerini tutmak üzere sözleşme düzenledikleri
veya işletmelerinde bağımlı olarak çalışan serbest
muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere,
-beyannamelerini imzalattıkları meslek mensuplarına,
-beyannamelerini tasdik eden yeminli mali
müşavirlere tasdik ettirebilirler.
Levha tasdikinin zamanında yapılmaması, vergi
levhasının kanuni süreden sonra tasdik ettirilmesi
ya da işyeri incelemelerinde levha asılmadığının
anlaşılması halinde özel usulsüzlük cezası kesilir.
Her tespit için kesilecek ceza 139 YTL'dir.
Vergilerin ilanı ve
bildirimi
Gelir vergisi mükelleflerinin yıllık gelir
vergisini, sermaye şirketlerinin kurumlar vergisi
beyannamelerinde gösterdikleri matrahları ve tarh
olunan vergilerle mükelleflerin ad ve unvanları,
bağlı oldukları vergi dairelerince, beyannamelerin
verildiği yıl içinde dairenin münasip bir yerine
asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı
bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır.
Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları
yanında kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi
geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza
miktarları Maliye Bakanlığı'nca açıklanabilir.
Ayrıca kamu görevlilerince sürdürülen adli ve idari
soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve
belgeler ilgililere verilebilir. Bankalara da
yapacakları vergi tahsilatına ilişkin bilgi
verilmesi mahremiyet ihlali sayılmaz.
Sahte ve yanıltıcı
belge kullananların meslek odalarına bildirilmesi
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme
raporu ile tespit olunanların kanunla kurulmuş
meslek kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan
birlik ve meslek odalarına bildirilmesi de vergi
mahremiyetinin ihlali sayılmayacaktır.
Bu düzenleme ile kamuoyunda naylon fatura olarak
bilinen, gerçek bir işleme dayanmayan veya işlemleri
gerçeğinden farklı olarak gösteren belgeler
düzenleyen veya kullananların mesleki teşekküllerine
bildirilmesi suretiyle mali sistemin tahrip olması
engellenmek istenmiştir. Bu kişi ve kuruluşların
kendi mesleki kuruluşlarına bildirilmesi ile kötü
niyetli kişilere karşı ticari müeyyidelerden
yararlanılarak iyi niyetli üçüncü kişilerin
korunması amaçlanmaktadır.
Bildirimde bulunulacak kuruluşlar sadece kanunla
kurulmuş olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği,
Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu, Bankalar
Birliği ve 3568 sayılı Kanunla kurulan Türkiye
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odaları Birliği'dir (TURMOB).
-Kamu görevlilerince
yapılacak adli ve idari soruşturmalarla ilgili
bilgilerin verilmesi
Kamu görevlilerince adli ve idari soruşturmalarla
ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgelerin
verilmesi mahremiyeti ihlal sayılmayacaktır. Bu
düzenleme ile ilgili kanun gerekçesinde daha şeffaf
bir kamu yönetimi anlayışı içinde yolsuzlukların
önlenmesinin amaçlandığı ifade edilmektedir. Vergi
mahremiyetine getirilen bu istisna ile örneğin
Sosyal Sigortalar Kurumu veya Gümrük idareleri
bünyesinde yapılan inceleme ve soruşturmalar
dolayısıyla, denetim elemanlarının talep
edebilecekleri bilgi ve belgeler verilebilecektir.
Bu düzenlemeye dayanarak bilgi ve belgeleri alan
kişilerin vergi mahremiyetine ilişkin zorunluluklara
uymaları gereklidir. Yasaklara uymamanın müeyyidesi
o kişiler bakımından da geçerli olacaktır.
Akif Akarca
akif.akarca@alfaymm.com
Dr.Mehmet Şafak
mehmet.safak@alfaymm.com
Dünya online / 26.04.2007
MuhasebeNet.Net |
|