|
Anonim şirketlerin yönetim kurulundaki temsilci
üyelerin sorumluluğu
Anonim şirketlerin şirketi
temsil ve idare yetkisine sahip ve zorunlu organı
olan yönetim kurulunda, yalnızca pay sahipleri ve
gerçek kişiler görev yapabilir. Pay sahibi olmayan
bir kişi, yönetim kurulunda görev yapamaz. Kanunun
bu konudaki emredici düzenlemesi, seçimle ilgili
olmayıp, görev yapma ile ilgilidir. Bir başka
anlatımla, genel kurulda pay sahibi olmayan kişiler
de yönetim kuruluna seçilebilir. Ancak bu durumdaki
kişilerin seçim sonrasında göreve başlayabilmeleri
için pay sahibi olması, en az bir pay edinmesi
gerekmektedir.
Yönetim kurulu üyelerinin gerçek kişi olması koşulu
dolayısıyla pay sahibi tüzelkişiler yönetim kuruluna
seçilemezler. Ancak tüzelkişilerin gerçek kişi
temsilcileri, yönetim kuruluna seçilebilirler.
Dolayısıyla anonim şirketlerde yönetim kurulu
üyelerinin pay sahibi olması koşulunun en önemli
istisnasını, pay sahibi tüzelkişileri temsilen
yönetim kuruluna seçilenler oluşturmaktadır.
Anonim şirket yönetim kurullarında tüzelkişilerin
temsili ve sorumluluk konusunda zaman zaman
duraksamalar doğmaktadır. Duraksamalardan birincisi,
tüzelkişinin yönetim kurulunda birden fazla üye ile
temsil edilip edilemeyeceğidir. Bu konuda genel
kabul gören görüş, pay sahibi her tüzelkişinin
yönetim kurulunda ancak bir üye ile temsil
edilebileceği yönündedir.
Tartışılan bir başka konu ise yönetim kurulunda pay
sahibi tüzelkişiyi temsilen görev yapan üyenin
işlemlerinin veya kanundan doğan sorumluluklarının
kime ait olduğudur.
Ticaret kanunumuz
yönetim kurulu üyelerini
* hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahipleri
tarafından vuku bulan ödemelerin doğru olmamasından
* dağıtılan ve ödenen kâr paylarının gerçek
olmamasından
* kanunen tutulması zorunlu defterlerin
bulunmamasından veya bunların muntazam
tutulmamasından
* genel kurul kararlarının sebepsiz olarak yerine
getirilmemesinden
* kanun veya ana sözleşmenin yüklediği görevlerin
kasten veya ihmal ile yerine getirilmemesinden
sorumlu tutmuştur. Yönetim kurulu üyelerinin
şirketin kamusal borçlarından sorumluluğu ayrıca,
vergi borçları açısından Vergi Usul Kanunu'nun 10 ve
diğer kamu borçları için Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinde
düzenlenmiştir.
Kâr payını pay
sahibi tüzelkişi alır
Yönetim kurulunda pay sahibi tüzelkişiyi temsilen
görev yapan üyenin işlemlerinin veya kanundan doğan
sorumluluklarının, kendisine mi, yoksa temsil ettiği
tüzelkişiye mi ait olacağı doktrinde tartışmalıdır.
Anonim şirketlerin yönetim kurullarında pay sahibi
tüzelkişiyi temsilen görev yapanlar, öncelikle
yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin hak ve
menfaatlerini gözetmekle yükümlü olmakla birlikte,
aynı zamanda temsil ettikleri tüzelkişinin hak ve
menfaatlerini de kolladıkları, hatta birçok halde o
tüzelkişinin direktifleri doğrultusunda hareket
ettikleri de bir gerçektir. Özellikle birden fazla
grubun ortaklığı şeklindeki veya yabancı sermayeli
şirketlerde, bu durum daha açık olarak
görülmektedir.
Öte yandan, özellikle pay sahibi tüzelkişileri
temsilen seçilenlerin o tüzelkişilerde genellikle
ücretli olduğu da nazara alındığında, temsilci
üyelerin kendi kişisel varlıklarına nazaran temsil
ettikleri tüzelkişinin malvarlığının, sorumluluk
açısından şirket alacaklıları ve diğer pay sahipleri
için pek çok halde daha fazla güvence oluşturduğu
rahatlıkla görülür. Kaldı ki, temsilci üyenin
bulunduğu yönetim kurulunun hasar ve yararları üyeye
değil, temsil olunan tüzelkişiye aittir. Örneğin
şirkette sermayeyi yiyen zararının oluşması halinde
sermayeyi tamamlayacak olan ve kâr olması halinde
kâr payını alacak olan, temsilci üye değil, pay
sahibi tüzelkişidir.
Alacaklının kuruma
müracaat etmesi gerekir
Konu vergi hukukunu, özellikle “kanuni
temsilcilerin” sorumluluğu konusunda
ilgilendirmektedir. Vadesinde ödenmeyen ve borçlu
tüzelkişilerin malvarlıklarından alınamayan vergi
alacaklarının Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesine
göre diğer kamu alacaklarının ise Amme Alacaklarına
Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35.
maddesine göre tüzelkişilerin kanuni
temsilcilerinden (yönetim kurulu üyelerinden)
tahsili söz konusu olabilmektedir. Yönetim kurulu
üyesinin bir tüzelkişiyi temsilen görev yaptığı
hallerde alacaklı kamu idarelerinin, yönetim
kurulunda görev yapan üyeye mi, yoksa temsil olunan
tüzelkişiye mi müracaat edeceği, mevzuatımızda açık
değildir.
Yukarıda açıkladığımız görüşlerimize ve hakkaniyete,
ticaret hukukunda savunulan baskın görüşe göre bu
konuda alacaklı idarenin, yönetim kurulunda temsilen
görev yapan üyeye değil, bu üyenin temsil ettiği
kuruma müracaat etmesi gerekmektedir. Zaten,
temsilen görev yapan üyenin temsil ettiği kurumda
ücretle çalışıyor olması halinde, Borçlar Kanunu'nun
“istihdam edenlerin mesuliyeti” başlıklı 55. maddesi
de bizi bu sonuca götürmektedir. Nitekim, Danıştay
11. Dairesi’nin E. 1998/231. K. 1998/2198 sayı ve
10.6.1998 tarihli kararı da bu yöndedir.
MuhasebeNet.Net
Bumin Doğrusöz
Referans / 26.03.2007 |
|