|
AB ülkelerinden KDV'nizi isteyin
"De ki: Hiç bilenlerle
bilmeyenler bir olur mu?" (1). Bu kutsi söz,
iletişim kanallarının güçlenmesiyle ivme kazanan
"bilgi toplumu"nda daha da büyük anlam taşıyor.
Bilgiye erken ulaşan, bilgiyi erken keşfeden ve
bilgiyi değere dönüştürebilen, hep önde gidiyor ve
kazanıyor.
İşte size bir bilgi. Bu bilgiyi değere dönüştürmek
ve kazanmak, size kalmış!
Önce şu soruyu soralım: Avrupa Birliği (AB)
ülkelerinde faaliyetleriniz ve iş amaçlı
seyahatleriniz oluyor mu? Cevabınız, "evet" ise, bu
faaliyetleriniz ve seyahatleriniz nedeniyle
yaptığınız otel, yemek, araç kiralama, benzin,
taksi, eğitim, toplantı, seminer, konferans, fuar,
danışmanlık ve benzeri masraflar da oluyor demektir.
Bu harcamalarınızın faturaları, katma değer vergisi
(KDV) de içeriyor olmalı. Bütün bunlar sizin için de
söz konusu ise yazının devamını okumanızda yarar
var.
İade almanın hukuki dayanağı ve gerekçesi
İşin özü şu ki, ödediğiniz KDV'leri AB ülkelerinden
geri isteyebilirsiniz.
AB mevzuatı, topluluk üyesi olmayan ülkelerdeki
şirketlerin, AB üyesi ülkelerde yaptıkları kurumsal
harcamalar nedeniyle ödedikleri KDV'nin iade
edilebilmesine imkân tanımakta.
Biraz daha ayrıntılı bilgi verecek olursak:
AB Konseyi'nin vergilendirmeye ilişkin 17 Kasım 1986
tarihli, 13. Vergi Direktifi uyarınca, "üye
devletler, topluluk sınırları içerisinde ikamet
etmeyen mükelleflere, diğer mükellefler tarafından
ülke sınırları ya da ülke içerisinde ifa edilen
hizmetler veya teslim edilen menkul mallar üzerinden
tahakkuk eden veya ülkeye mal ithali nedeniyle
tahakkuk eden Katma Değer Vergisini iade
edeceklerdir."
Bu direktif, tüm AB ülkelerini kapsamakta. Ancak,
topluluk üyesi devletler, belirli harcamaları kapsam
dışı bırakma; yanı sıra, iadeyi birtakım ek şartlara
bağlama hakkına sahipler.
Dolayısıyla, ülkeler arasında kapsam, oran, süre ve
iade prosedürü vb bakımlardan farklılıklar söz
konusu olabiliyor. Bazı ülkeler ise bu konuda
"karşılıklılık" aramakta. Diğer ifade ile karşı
ülkelerin de aynı hakları kendilerine tanımış
olmasını şart koşmaktadırlar. Bu cümleden olarak,
Almanya, İspanya ve Yunanistan, iade alınamayacak
ülkeler arasında.
Ne yapmalı?
İadesi mümkünken alınmayan ve/veya alınamayan,
dolayısıyla biriken KDV tutarının 5 milyar $'a
ulaştığı belirtiliyor. Bu meblağ içinde ülkemizin de
belirli bir payı var, elbet. Bu nedenle, aşağıdaki
hususlara dikkat ederek bir başvuru işlemi
gerçekleştirmek size düşmekte.
İade alabilmek için, kurumsal harcama faturalarında
dikkat etmeniz gereken bazı noktalar, şunlar:
. Faturaların orijinal olması (adisyon veya kasa
fişi kabul edilmemekte).
. Faturaların üzerinde işlem tarihinin bulunması.
. Faturaların üzerinde, mal ve hizmeti alan kişinin
dışında, mensubu olduğu şirketin adı, ticari unvanı
ve adresinin belirtilmiş olması.
. Faturaların üzerinde, ürün ve/veya hizmet alınan
yerin adı ve adresinin gösterilmesi.
. Faturaların üzerinde, alınan ürün ve/veya hizmetin
belirtilmiş ve açıklanmış olması.
. Faturaların üzerinde, tarafların vergi kimlik
bilgilerinin yer alması.
. Faturaların üzerinde, KDV oranının veya tutarının
açıkça gösterilmesi.
İadenin zamanında ve eksiksiz alınabilmesi için,
ülkeler bazında farklı koşul ve prosedürler
uygulandığı göz önünde bulundurularak, şirketlerin
ve çalışanların yurtdışı harcamalarının
belgelendirilmesinde dikkatli davranmak gerekiyor.
AB ülkeleri, genel olarak, son bir yıla ilişkin
faturalarda KDV iadesinde bulunuyorlar. Ancak,
Hollanda son beş yıl, Belçika ise son üç yıla ait
faturalarda da iade imkânı tanıyor.
İade başvurusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer
husus, başvuru süresi.
Başvurunun, genel olarak ve önceki yıl harcamaları
için, içinde bulunulan yılın nisan ayı sonuna kadar
yapılması gerekmekte. Ancak, başvuru süreleri,
ilgili ülkelerin mali takvimlerine göre farklılıklar
gösterebiliyor. Aman dkkat!
Tahsilat, başvuruyu izleyen üç ila dokuz aylık bir
süre içinde yapılabiliyor. İade aşamasında
müşteriden alınan orijinal faturalar da kendilerine
geri veriliyor.
Bağışlama lüksümüz yok!
Hakkımız olan bu kaynağı, az veya çok demeden,
ülkemize kazandıralım derim.
Biz, gelişmekte olan bir ülkeyiz. Daha dikkatli
harcamak, daha çok tasarruf etmek, daha çok yatırım
yapmak zorundayız. Hiç olmazsa gelecek kuşaklar için
bunu yapmalıyız. Bu nedenle KDV'lerimizi AB
ülkelerine bağışlama lüksümüz yok.
Mali yöneticileriniz, kuşkusuz bu işin de üstesinden
geleceklerdir.
KOBİ'lerde iade alınacak KDV'lerinin bağlı oldukları
birlikler tarafından organize edilmesi, işlem yükünü
şüphesiz hafifletecektir. Söylemesi bizden, alması
sizden!
Bir sonraki yazımda, yine sizlere ve çalışmalarınıza
değer katacak bir başka bir konuda buluşmak
dileğiyle.....
(1) sure : 39 (zümer), ayet 9
Mustafa Uysal
Dünya Online
23.03.2007
|
|