|
Yurtdışında gecen sürelerin borçlanılması
İster işçi, ister memur
olun, isterseniz de esnaf veyahut da ev hanımı fark
etmez, yurtdışında geçen sürelerinizi 3201 sayılı
Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt
Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun
gereğince borçlanabilirsiniz
Tek kurum, tek kanun ama üç farklı uygulama
Artık SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı yok
hepsinin yerine SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) var ama
kanun tek olduğu halde işçiye ayrı, esnafa ayrı
memura ayrı muamele yapılmaya devam ediliyor. 3201
sayılı Kanun’un 1’inci maddesine göre,18 yaşını
doldurmuş Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen ve
belgelendirilen çalışma süreleri, bu çalışma
süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla
kadar olan işsizlik süreleri ve yurt dışında ev
kadını olarak geçen süreleri, Kanun’ un 2 nci
maddesinde belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına
prim, kesenek ve karşılık ödenmemiş olması şartıyla
borçlandırılır demektedir ama 5502 sayılı Kanun’la
artık sadece SGK var.
Eskiden borçlanmak için kesin dönüş ve 2 yıl
şartı vardı
3201 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinde, yurtdışı
hizmet sürelerinin veya ev hanımı olarak geçirilen
sürelerin borçlanılabilmesi için öncelikle yurda
kesin dönüş yapılması şartı olduğu gibi kesin dönüş
tarihinden itibaren 2 yıl içinde borçlanmak için
sosyal güvenlik kurum ve kuruluşlarına başvurmak
gerekiyordu. Ancak, “kesin dönüş şartıyla, yurda
kesin dönüş tarihinden itibaren iki yıl içinde
başvuru şartı gerekir” ibaresi, Kartal İş
Mahkemesi’nin müracaatı üzerine Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edildi ve karar 25.04.2003 tarih ve
25089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.
İptalden sonra bu iptale uygun olarak, 3201 Sayılı
Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt
Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un
3’üncü maddesi TBMM tarafından 4958 sayılı Kanun’la
2003 yılında değiştirildi.
Kurumlar Kanun’a uymadılar
Hem maddeyi Anayasa Mahkemesi iptal etmişti sonra
TBMM bu maddeyi iptale uygun olarak yeniden
düzenlemişti ama SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı
ne Anayasa Mahkemesi’nin ne de TBMM’nin karar ve
kanunlarını hiçe sayarak sadece 2001’den sonra yurda
dönenlerin yurtdışı borçlanmasını kabul edip 2001
yılından önce yurda dönenlerin kabul etmedi. Bunun
üzerine vatandaşlar mahkeme soluğu kapılarında
almaya başladı ve tüm davalar SSK, Bağ-Kur ve T.C.
Emekli Sandığı aleyhine sonuçlandı.
Önce SSK sonra Bağ-Kur hatadan döndü, Emekli
Sandığı devam ediyor
Binlerce dava kaybedip, epey miktarda mahkeme
masrafı ödeyen SSK 8-32 Ek Sayılı Genelgesi’ni
yayınlayarak hatasından döndü ve genelge hemen hemen
tüm süreci de anlatıyor.
SSK’nın 8-32 Sayılı Genelgesi’ne göre;
“....Yurtdışı hizmet borçlanması taleplerinin kabul
edilmeyeceği 19.08.2003 tarih, 8-17 Ek sayılı
Genelgenin “4-Başvuru Süresi” ile ilgili bölümünde
talimatlandırılmış idi.
Ancak, bu konuda açılan davaların Kurumumuz aleyhine
sonuçlanması, yargılama masrafları ve dava sayısı
ile davaların takibinin gerektirdiği zaman ve emek
kaybının Kurumu maddi yönde zarara uğrattığı
hususları, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın İnceleme
Raporu, borçlanma yapabilmek için süre şartının
aranmasının Kurumumuz ile vatandaşlarımız arasında
sürekli ihtilaf konusu olduğu göz önünde
bulundurulduğunda Kurumumuz uygulamasının
değiştirilmesi amacıyla Yönetim Kurulumuzca alınan
15.03.2006 tarih XI-101 sayılı kararda ;
22.05.1985 tarihinden önce yurda kesin dönüş
yaptıkları halde 22.05.1987 tarihi mesai bitimine
kadar müracaat etmediklerinden borçlanma talepleri
kabul edilmeyenlerin,
22.05.1985 tarihinden sonra yurda kesin dönüş
yaptıkları halde iki yıllık müracaat süresi
içerisinde başvuruda bulunmadıklarından borçlanma
talepleri reddedilenlerin,
22.05.1985 tarihinden sonra yurda kesin dönüş yapan
ve iki yıllık müracaat süresi içerisinde borçlanma
isteğinde bulunmayan sigortalıların hak
sahiplerinin...
Yurtdışı hizmet borçlanması yapıp borcunu ödemeden
ölen sigortalıların ölüm tarihinden itibaren iki yıl
içerisinde müracaat etmeyen hak sahiplerinin,...
...Yeniden yazılı olarak borçlanma talebinde
bulunmaları halinde, borçlanma taleplerinin kabul
edilmesi, uygun görülmüştür...”
Emeklilik için kesin dönüş şart
Anayasa Mahkemesi’nin iptalinden sonra borçlanmak
için yurda kesin dönüş kaldırıldı ama Kanun’un 6
ıncı maddesi gereğince borçlanılan dövizler
ödendikten sonra emeklilik yani tahsis müracaatından
bulunmak için,
1-Yurda kesin dönülmüş olması,
2- Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının
ödenmiş olması,
3- Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra
yazılı istekte bulunulması, Şarttır.
Sıralanan şartları yerine getirenlerden emekliliğe
hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini
takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere
ilgili sosyal güvenlik kurumu kanunu hükümlerine
göre bağlanır.
Sonuç olarak; halen geçerli olan uygulamaya göre,
1) Halen yurt dışında bulunanlar;
a) Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir
sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar
Sosyal Sigortalar Kurumuna,
b) Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa
prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik
kuruluşuna,
c) Ev kadınları Bağ-Kur’a, Yazılı olarak müracaat
etmek suretiyle borçlanabilirler.
2) Türkiye’ye döndükten sonra yurtdışında geçen
hizmetlerini borçlanmak isteyenler;
a) Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi
olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumuna,
b) Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi
oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,
c) Başvuru tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik
kuruluşuna tabi olmamakla birlikte yurda dönüş
tarihinden sonraki çalışmalarından dolayı son defa
tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,
d) Hizmetlerinden bir kısmı yurt dışında iken
borçlananlardan kalan hizmetlerini yurda dönüş
yaptıktan sonra borçlanmak isteyenler ilk
borçlanmayı yapan sosyal güvenlik kuruluşuna,
e) Ev kadınları Bağ-Kur’a, Yazılı olarak müracaat
etmek suretiyle borçlanabilirler.
3) Hak sahiplerinin borçlanması, yurt dışında
çalışmakta iken veya yurda dönüş yaptıktan sonra
ölenlerin hak sahipleri ilgili sosyal güvenlik
kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla
getirilen haklardan yararlanırlar.
Yurtdışı hizmetlerinin tespiti
Yurt dışındaki çalışılan sürelerinin tespitinde,
bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği
ispatlayıcı belgelerin, ev kadınlarının ise,
pasaportundaki kayıtlı bulunan tarihler arasındaki
son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları
esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün,
1 ay 30 gün hesaplanır.
Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri
olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün
sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır.
Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler
borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti
bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının
başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri
tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye
götürülen tarihtir.
Sosyal Güvenlik Reformu ne getiriyordu?
TBMM tarafından kabul edilen 5510 sayılı, “Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” ile
yurtdışı borçlanmasının esasları da
değiştiriliyordu.
Buna göre şayet Reform yürürlüğe girebilseydi,
1- Yurtdışı borçlanmasında dolardan vazgeçilecekti
Halen yürürlükte olan 3201 Sayılı Kanun gereğince
çalışanlar yurtdışında geçen sürelerini belirli
şartlarla günlüğü 3,5 dolardan sosyal güvenlik
kurumlarına borçlanarak hizmetlerini
artırabilmektedir.
Sosyal Güvenlik Reformu ile yurtdışı borçlanması
için günlüğü 3,5 dolar karşılığı Türk Lirası
alınması uygulamasına son verilerek, her gün için
günlük en az günlük asgari ücretin yüzde 32’si
oranında ödeme yapılması uygulamasına geçilecekti.
Ayrıca borçlanmak isteyen kişi asgari ücret ile
asgari ücretin 6,5 katı arasında olmak kaydıyla
dilediği rakam üzerinden borçlanabilecekti.
2- Ödemeye süre geliyordu
Halen yurtdışı borçlanması için süre olmadığı gibi
ödeme için de süre yoktur yani yurtdışı sürelerinizi
borçlanmak için müracaat ettiğinizde tarafınıza
çıkarılan borcu dilediğiniz zaman ödeme hakkına
sahipsiniz.
Reformla birlikte ise borcu ödemek için süre
getiriliyordu gelecek olan uygulamaya göre,
“...Borçlanmaya ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilen
borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay
içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim
ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil
edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat
tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler
için yeniden başvuru şartı aranır. “
3- Para iade edilebilecekti
Şu anki uygulamaya göre borçlanma parası ödenirse
geri isteme imkanı yoktur ama Reform yürürlüğe
girseydi, borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile
yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için
gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların
hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları
ödemeler, faiz uygulanmaksızın iade edilecekti.
4-Yurtdışı borçlanması yapanlar SGDP ile
çalışamayacaklar
Şu an yurtdışı borçlanması ile de olsa emekli
olanlar SGDP ödeyerek çalışabilmektedir ama reform
yürürlüğe girseydi, yurtdışı borçlanması yaparak
emekli olanlar, diğer emekliler gibi hem emekli
aylıklarını alıp hem de Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek
primi hakkındaki hükümleri gereğince sosyal güvenlik
destek primi ödeyerek çalışamayacaklardı.
Kısa... Kısa... Kısa...
S. Türk - 15.10.1956 doğum tarihiniz ve işe giriş
tarihiniz olan 01.05.1990 ile var olan 5880 prim
ödeme gününüzle 01.05.2015 günü 25 yıllık
sigortalılık sürenizle emekli olursunuz.
Askerliğinizi 1997 yılında ifa ettiğinizden
borçlanmanıza gerek yok. Eşiniz, Sevim hanım ise
24.09.1960 doğum tarihi ve 01.01.1990 işe giriş
tarihiyle var olan 5856 günle 01.01.2010 günü 20
yıllık sigortalılık süresini tamamlayınca emekli
olur.
R.Yakıcı-29.01.1952 doğumlu ve 20.04.1982 Bağ-Kur
başlangıçlı babanız 21 yıl, 2 ay, 3 günlük prim
ödeme süresiyle 57 yaşında yani 29.01.2009 günü
emekli olur. Şayet prim ödemeye devam eder veya
varsa askerlik süresini de ödeyerek 25 tam yılı
tamamlarsa tamamladığı gün emekli olur.
H.Akdeniz-01.02.1974 doğum tarihinizle 1990 sigorta
başlangıcınızla 680 gün SSK primi ödedikten sonra 18
ay askerliği de yaparak, 23.06.1998 günü
başladığınız polisliğe devam ederseniz, 18 yaşından
sonraki SSK günleri ve öderseniz 18 aylık askerlik
sürenizi borçlanıp ödemeniz şartıyla normal
şartlarda 53 yaşında emekli olurdunuz ama polislikte
geçirdiğiniz sürenin dörtte biri kadar bu yaştan
düşülür. Mesela 24 yıl polislik yaparsanız 6 yıl
düşülerek 47 yaşında emekli olabilirsiniz.
Sorularınıza cevaplar
Erkekler de dul aylığı alırlar
İsteğe bağlı SSK primleri yatırarak eşim ve ben
emekli olduk. (Hiç çocuğumuzda olmadı, eşimin anne
ve babası yok) ancak eşim de vefat etti. Yani benden
başka hiç bir mirasçısı yoktur. Eşimden dolayı 7
yıldır maaş almakta iken herhangi bir aydınlatma
yapmadan bu maaşı bir yıldır kestiler. Söz konusu
maaşı neden kesmiş olabilirler? Eşimin emekli
maaşını alabilir miyim? M. Taşbaş
Mehmet Bey, sosyal güvenlik sistemimizde dul
kelimesi sadece bayanları değil erkekleri de
içermektedir. Yani sosyal güvenceye sahip olan
eşleri vefat eden erkeklere de dul aylığı
verilmektedir. Dul aylığının da tek bir şartı vardır
o da evlenmemektir. Bu nedenle siz eşiniz vefat
ettikten sonra evlenmediyseniz eşiniz üzerinden dul
aylığı almaya devam edebilirsiniz. Ayrıca, evlenmiş
olsanız bile sonradan evlendiğiniz hanım da vefat
ederse veya boşanırsanız yine başvurmanız halinde
eski eşiniz üzerinden dul aylığı alabilirsiniz. Bu
nedenle şimdi hangi kurum dul aylığınızı kesmişse
neden kestiklerini sorun ve aylığınızın takipçisi
olun.
Sigortasız günler için dava açın
Sayın Ali TEZEL, öncelikli olarak paylaştığınız
bilgiler için teşekkür ederim. Efendim çalıştığım
işyeri 24 ekim 2005 tarihi ile 30 temmuz 2006
tarihleri arasında sigortalı olarak göstermemiş. Ben
28 şubat 2007 tarihinde işten ayrıldım istifa
dilekçemi bu şekilde verdiğimde kabul etmeyerek 01
ağustos 2006 tarihi itibariyle çalışıp şubat
2007tarihinde işten ayrıldığımıza dair benden yazı
alarak ve dava etmeyeceğimi beyan ederek para
ödediler. Nasıl bir yol izlemeliyim ki 281 günlük
sigortam çalıştığım şirket tarafından ödensin. Dava
açmak durumunda kalırsam konaklama yapmış olduğum
otel faturaları, çeşitli sözleşmeler çalıştığımı
kanıtlamak için yeterli olur mu yada şahitler?
H.Tosun
Sayın okurum, şu an işyerinden ayrılmış olduğunuzdan
hizmet tesbit davası açarak bu sigortasız olarak
geçen sürelerinizi sigortalı hale getirebilirsiniz.
Bu davayı da işten ayrıldığınız tarihi takip eden
beş takvim yılı (31.12.2012) sonuna kadar açmanız
gerekir. Açacağınız davada her türlü belge ve
bilgiyi delil olarak gösterebilirsiniz. Otel
faturaları ve çeşitli sözleşmelerdeki imzalarınız da
önemli delillerdendir.MuhasebeNet
Ali Tezel
Alitezel.com
22.04.2007
MuhasebeNet.Net |
|