Rüşvet vergiye konu olmayacak !
Rüşveti
vergiden düşüyorlarmış
Maliye Bakanlığı'nın
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde yer alan bir
madde şaşırttı. Yasal olmadığı bilinen rüşvet meğer
vergiden düşülüyormuş.
Rüşvet ve rüşvetle
ilgili her türlü gider, vergiye tabi ticari kazancın
tespitinde gider olarak dikkate alınmayacak.
www.muhasebenet.net
Maliye Bakanlığının bugünkü
Resmi Gazete'de
yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine göre,
kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle
katlanılan giderler, ticari kazancın elde edilmesi
ve idame ettirilmesiyle ilgili gider niteliğinde
sayılmadığından, bunların gelir ve kurum kazancından
indirilmesi mümkün olmayacak. Bu çerçevede, rüşvet
ve rüşvetle ilgili giderler de, ticari kazançtan
düşürülemeyecek.
Deprem hasar karşılıklarıyla ilgili düzenleme
kapsamında da, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren
uygulanmak üzere, takip eden hesap dönemlerinde
meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki
dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri
karşılamak üzere, sadece deprem ve mühendislik
sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için
hesaplanan dengeleme karşılıkları, sigorta ve
reasürans şirketlerince gider olarak dikkate
alınabilecek.
Tebliğin Ar-Ge indirimiyle ilgili hükümleri uyarınca
da, Ar-Ge indiriminin uygulanmaya başlanacağı döneme
ait geçici vergi beyannamesinin verileceği tarihe
kadar Ar-Ge faaliyetiyle ilgili rapor, bir yazı
ekinde 2 nüsha olarak Gelir İdaresi Başkanlığına
gönderilecek. Bu süre içinde başvurusu yapılmayan
projelerle ilgili olarak da, çalışmalara başlanıp,
harcama yapılmakla birlikte projenin herhangi bir
aşamasında başvuruda bulunulması ve uygun bulunması
durumunda, vergilendirme döneminin başlangıcından
itibaren yapılan Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge
indiriminden yararlanabilecek.
ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç
dağıtımıyla ilgili usullerde yapılan değişikliğe
göre de, tam mükellef kurumlar ile yabancı
kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi
temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında
gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle
kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü, Hazine
zararının doğması şartına bağlı olacak.
Aynı şekilde dar mükellefiyete tabi kurumlar, hak
ediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılan
birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım
işlerinden elde ettikleri kazançlarını, kurumlar
vergisi beyannameleri ile beyan edecek.
Dernek ve vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek
ya da vakıf olarak değerlendirilen kurum ve
kuruluşların elde ettikleri gelirlerin, kesinti
suretiyle vergilendirilmiş taşınmaz kira geliri,
menkul kıymet alım satım geliri ve menkul
kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde
edilen gelir olması halinde, bu gelirler için 1 Ocak
2008-31 aralık 2015 tarihleri arasında, dernek veya
vakfa bağlı iktisadi işletme oluşmayacağından,
anılar gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına
kurumlar vergisi tesis edilmeyecek. Söz konusu vergi
kesintileri, dernek ya da vakıflar açısından nihai
vergileme niteliğinde olacak.
Tebliğ çerçevesinde, İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Hakkında Kanun uyarınca, İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti Ajansına, kurumlar vergisi
mükelleflerince makbuz karşılığında yapılan her
türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar ile
sponsorluk harcamalarının tamamı, kurumlar vergisi
beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek kaydıyla,
kurum kazancından indirilebilecek.
vergihaber.com
20.11.2008 |