Mal İadesinde KDV’nin İadesi
Satın alınan veya satılan
malın iadesine günlük hayatta çokça rastlanmaktadır.
Buna göre, ambalajında, etiketinde, tanıtma ve
kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer
alan veya satıcı tarafından bildirilen veya
standardında veya teknik düzenlemesinde tespit
edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine
aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı
bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği
faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi,
hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar,
ayıplı mal olarak kabul edilir. Satılan malın ayıplı
olduğunun anlaşılması üzerine alıcı, malı teslim
aldığı tarihten itibaren satıcıya başvurarak;
Değiştirilmesini, ödediği bedelin iade edilmesini,
ayıbın neden olduğu değer kaybının, malın bedelinden
indirilmesini, ücretsiz olarak tamir edilmesini
talep edebilir. Alıcı, nihai tüketici veya vergi
mükellefi olan gerçek veya tüzel kişi olabilir.
Dolayısı ile iadeyi yapan kişilerin statüleri
farklılık gösterebilmektedir.
II- İADE EDİLEN MALLARDA KDV’NİN DURUMU
A- KDVK’NIN 35. MADDESİNDEKİ DÜZENLEME
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 35.
maddesi; “Malların iade edilmesi, işlemin
gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair
sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde,
vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar
için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan
mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi
değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve
değişikliğin vukubulduğu dönem içinde düzeltilir. Şu
kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye
girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile
beyannamede gösterilmesi şarttır.” şeklindedir.
Buna göre, madde hükmü ile malların iade edilmesi,
işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya
sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu
hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan
mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi, bu
işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı
bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun
şekilde ve değişikliğin vukubulduğu dönem içinde
düzelteceği hükme bağlanmıştır.
Satılan malların kısmen veya tamamen satıcılarına
iade edilmesi işlemi, bir düzeltme işlemidir.
Dolayısı ile bu işlemin yeni bir satış (teslim)
olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
B- 54 SERİ NO.LU KDV GENEL TEBLİĞİ’NDE YER ALAN
DÜZENLEME
54 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin “Tüketicinin
Korunması Hakkındaki Kanun İle İlgili Katma Değer
Vergisi Uygulaması” B bölümü;
“4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki
Kanun’a göre, tüketicilerin satın aldıkları mal ve
hizmetlerin çeşitli nedenlerle geri verilerek
bedelinin alınması veya başka bir mal veya hizmet
ile değiştirilmesinin katma değer vergisi
karşısındaki durumu ile taksitli ve kapıdan
satışlardaki katma değer vergisi uygulaması aşağıda
açıklanmıştır.
1) Satılan Malın İade Edilip Değiştirilmesi, Ödenen
Bedelin İade Edilmesi, Değer Kaybının Bedelden
İndirilmesi: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 8/2. maddesinin Bakanlığımıza verdiği
yetkiye dayanılarak Tüketicinin Korunması Hakkındaki
Kanun kapsamında ödenen katma değer vergilerinin
iadesi konusunda aşağıdaki şekilde işlem yapılması
uygun görülmüştür.
Tüketiciler tarafından malların iade edilip
bedellerinin geri verilmesinin istendiği durumlarda,
satıcı tarafından ödenen bedellerin katma değer
vergisi dahil tutarları tüketiciye iade edilecektir.
Satıcılar işlemlerinin düzeltilmesi için iade edilen
mal nedeniyle gider makbuzu düzenleyecekler ve
tüketiciden iade edilen mala ait fatura ve benzeri
belgeyi bu makbuz ekinde geri alacaklardır. Gider
makbuzunda iade edilen malın katma değer vergisi
satış bedelinden ayrı gösterilecek ve bu miktar
indirim konusu yapılmak suretiyle işlem
düzeltilecektir.
İade edilen malın yerine aynı veya başka bir malın
verildiği durumlarda ise, satıcı tarafından yukarıda
sözü edilen işlemlerin yanı sıra bu defa verilen
yeni mal için fatura ve benzeri belge düzenleneceği
tabiidir. Dolayısıyla iade edilen malların yerine
verilen yeni malların değerleri dikkate alınarak
belge düzenleneceğinden, iade edilen mallar ile yeni
verilen mallar arasında değer farkının olup olmaması
düzeltme işlemini etkilemeyecektir.”(1) şeklindedir.
C- İADE İŞLEMİNDE DÜZENLENECEK BELGE
1- İade Faturası Düzenlenmesi
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesine
göre, fatura, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı
göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır. Aynı
Kanun’un 231. maddesinin 5 numaralı bendinde ise;
faturanIn, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı
tarihten itibaren azami yedi gün içinde
düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen
faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme
bağlanmıştır. İade faturası Vergi Usul Kanunu’nda
düzenlenmiş bir belge değildir. Alıcı fatura ve
benzeri belge düzenleyebilecek durumda ise, iade
işlemi iade faturası ile de belgelenebilir.
Maliye Bakanlığı’nca vergilen bir Özelge’de özetle;
“Kanunda “iade faturası” şeklinde bir düzenleme yer
almadığından, mal iade işlemlerinin de teslim
kapsamında değerlendirilmesi ve yukarıda bahsi geçen
hükümler çerçevesinde fatura düzenlenmesi ayrıca
bedelsiz teslim edilen mal fazlasına ilişkin
ürünlerin değerinin bilinmesi durumunda bu değer
üzerinden, bilinememesi durumunda ise emsal
bedelleri üzerinden fatura düzenlenmesi
gerekmektedir.”(2) denilmektedir.
2- İade İşleminde Gider Pusulası Düzenlenmesi
Vergi Usul Kanunu’nun 234. maddesine göre, birinci
ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde
tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan
serbest meslek erbabının ve çiftçilerin;
yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları
emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı
satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden
muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.
Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati
eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın,
mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.
Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nevi
ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi
yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile
satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kişilerde
unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve
iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana
veya malı satana tevdi olunur. Mal iadesinde alıcı,
fatura veremeyecek durumda ise, belge orijinalinin
mal ile birlikte geri verilmesi yöntemi de
(belgenin iptali) herhangi bir nedenle
uygulanamıyorsa, satıcı geri gelen mal için bir
gider pusulası düzenler ve gider pusulasında,
iadeyi yapanın adını, soyadını veya unvanını,
adresini, iade olunan malın cinsini satış bedelini,
malın cinsini ve katma değer vergisini gösterir.
İade eden taraf (alıcı), bu pusulaya KDV dahil
bedeli geri aldığına dair imza koyar. Pusulanın bir
örneği malı iade edene verilir. Satıcı bu pusulaya
dayanarak geri aldığı malı stoklarına dahil eder ve
malın bedeli içinde ödemiş olduğu katma değer
vergisini indirir. Burada satılan malın geri
alınması nedeniyle düzenlenecek gider pusulası için
stopaj hesaplanmayacaktır.
Tüketiciler tarafından alınan malların çeşitli
nedenlerle iade edildiği durumlarda satıcılar
tarafından iade edilen mal nedeniyle gider pusulası
düzenleneceği ve tüketiciden iade edilen mala ait
belgenin geri alınacaktır(3).
D- DEFTER KAYITLARINA İLİŞKİN İŞLEMLER
Satılan malların iade edilen bölümünün fatura
tutarlarını kapsar. Daha önce yapılan satışlar ile
ilgili olarak ilgili hesaplara borç, brüt
satışlardan ilgili hesaplara alacak kaydedilmiş
bulunan malın fatura tutarı, malın kısmen ya da
tamamen iade edilmesi durumuna göre, “610-Satıştan
İadeler Hesabı”nın borcuna, buna karşılık ilgili
hesaba alacak kaydedilir. Bilindiği üzere satıştan
yapılacak iadelerden kaynaklanan KDV, Katma Değer
Vergisi Kanunu’nun 35. maddesi kapsamında
gerçekleşmektedir. Bu kapsamda yapılacak muhasebe
kayıtları satışın yapıldığı dönemde değil iadenin
yapıldığı dönem KDV kayıtlarını ilgilendirecektir.
E- İADEYE İLİŞKİN KDV’NİN KDV BEYANINDA
GÖSTERİLMESİ
Beyannamede alıcıların, daha önce indirilecek KDV
olarak dikkate aldıkları iadeye konu mala ait
KDV’yi, 1 no.lu KDV beyannamesinin (Gerçek Usulde
Vergilendirilen Mükellefler İçin) “İlave Edilecek
KDV” başlıklı 30. satırında göstererek, hesaplanan
KDV’ye ilave etmek suretiyle düzeltmeleri
gerekmektedir. Ayrıca satıcıların ise bu şekilde
indirilecek KDV olarak dikkate alacakları KDV’si, 1
no.lu KDV beyannamesinin “Mal İadeleri veya
Gerçekleşmeyen İşlemler Nedeniyle Düzeltilecek KDV”
başlıklı 34. satırında göstererek indirim konusu
yapacaklardır.
www.muhasebenet.net
F- İADE İŞLEMİNDE UYGULANACAK KDV ORANI
Bilindiği üzere, KDVK’nın 35. maddesinde, “Malların
iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden
vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta
değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi
işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için
borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan
mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi
değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve
değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltir. Şu
kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye
girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile
beyannamede gösterilmesi şarttır.” hükmü yer
almaktadır.
Bu hükme göre, matrahta değişikliğin vuku bulduğu
tarihte işlemin tabi olduğu KDV oranının değişmiş
olması halinde düzeltme işleminin, ilk teslim veya
hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli
olan KDV oranı esas alınmak suretiyle yapılması
gerekmektedir(4).
Uygulamada satılan malın iadesine zaman zaman
rastlanmaktadır. Gerçek usulde vergilendirilen
mükellefler arasındaki mal iade işlemlerinin fatura
ile yapılması, bu faturada mal iadesi olduğunu
belirten bir şerh düşülmesi gerekir. Mal iadesi yeni
bir satış olmayıp, düzeltici nitelikte de olsa
sonuçları itibariyle normal bir mal alım satımından
farkı bulunmamaktadır. Nihai tüketici tarafından
yapılan iadede ise gider pusulası düzenlenmelidir.
Matrahta değişikliğin vuku bulduğu tarihte işlemin
tabi olduğu KDV oranının değişmiş olması halinde
düzeltme işleminin, ilk teslim veya hizmetin
yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan KDV
oranı esas alınmak suretiyle yapılması
gerekmektedir.
Niyazi
ÖZKAYA
Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdürü
Yaklaşım Dergisi/Kasım 2008
18.11.2008
|