Bankalar tarafından yapılan promosyon ödemeleri
Kamu ve özel kuruluşlar
tarafından personel ücretlerinin bankalar aracılığı
ile ödenmesine yönelik olarak bankalar tarafından
söz konusu kurum ve kuruluşa veyahut çalışanlara
"promosyon" olarak yapılan ayni ve nakdi ödemeler
bir süredir vergilendirme açısından tartışılır hale
gelmiştir.
Bu konuda uygulamada ortaya çıkan ve çıkması
muhtemel duraksamaların giderilebilmesi için Maliye
Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı sirkülerle
yönlendirme yapmış ve bu tür promosyon ödemelerinin
vergiye tabi olmayacağı yönünde görüş bildirmiştir.
Söz konusu yönlendirmeden anlaşılacağı üzere Gelir
Vergisi Yasası'nın 61. maddesinde tanımı yapılan
"Ücret" işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı
olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve
ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatlerdir.
Yasal düzenleme gereği olarak "Ücretin ödenek,
tazminat, kasa tazminatı, mali sorumluluk tazminatı,
tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim,
ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında
ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti
niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir
yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun
mahiyetini" değiştirmemektedir.
Söz konusu yasanın 62. maddesinde yer alan
tanımlamaya göre de "işverenler, hizmet erbabını işe
alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran
gerçek ve tüzelkişilerdir. Diğer yandan Veraset ve
İntikal Vergisi Yasası'nın birinci maddesinde
Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara
ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset
tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun
ivazsız (karşılıksız) bir tarzda bir şahıstan diğer
bir şahsa intikali Veraset ve İntikal Vergisi'ne
tabi olduğu, aynı yasanın ikinci maddesinin (d)
fıkrasında ise ivazsız intikal tabirinin hibe
yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız
iktisapları ifade ettiği hususu hükme bağlanmıştır.
Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde Gelir Vergisi
Yasası'na göre bir ödemenin ücret sayılabilmesi
için, iş yapanın işverene tabi olması, muayyen bir
işyerine bağlı olarak çalışması, ödemenin bir hizmet
karşılığını teşkil etmesi ve verilen şeyin para,
ayın ve para ile temsil edilebilen bir menfaat
olması gerekmektedir. Buna karşılık Veraset ve
İntikal Vergisi Yasası'na göre de malların veraset
oluyla veya her ne suretle olursa olsun ivazsız bir
şekilde bir şahıstan diğer bir şahsa intikali
vergiye tabi olup, ivazlı intikaller ise bu vergiye
tabi olmamaktadır.
Bankaların yapmakta oldukları promosyon ödemelerinin
çalışanlara yansıtılması halinde Maliye Bakanlığı'na
göre bu tür ödemeler;
* Maaş promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan
çalışanlara puan veya nakit olarak ödenmesi
durumunda, banka ile çalışanlar arasında işveren
ilişkisi olmadığından,
* Bankalar tarafından, vergi mükellefi olsun veya
olmasın promosyon anlaşması yapılan kuruma ödeme
yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak
kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması halinde,
ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından,
çalışanlara yapılan bu türden ödemeler ücret olarak
değerlendirilemeyecek dolayısıyla vergiye tabi
tutulmayacaktır.
Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan
iktisadi faaliyeti olan kurumlara yapılması ve
yapılan ödemelerin dönem kazancına intikal
ettirilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından
çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma
niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin
vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre
değerlendirilecektir.
Bazı hallerde bankalar kendilerinden maaş alan
personele kredi temin etme, kredi kartı verme,
havale ve EFT işlemlerinin yapılması gibi bankacılık
işlemlerinin bankalarında gerçekleştirilmesini
sağlamak suretiyle ve hesaplardaki atıl parayı
kullanarak ticari faaliyetlerini genişletmeyi ve
ticari kazanç sağlamayı amaçlamaktadırlar. Bu gibi
durumlarda bankalar tarafından yapılan protokol
çerçevesinde söz konusu kurumlarda çalışan personele
promosyon adı altında yapılan ödemeler ivazsız bir
intikal niteliği taşımadığından, Veraset ve İntikal
Vergisi kapsamında değerlendirilmemektedir.
Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda bankalar
tarafından
* İlgili protokoller gereği işveren olan gerçek ve
tüzelkişilere yapılan promosyon ödemelerinin
işverenin iktisadi faaliyetinin bulunması halinde
ticari nitelikte olduğu, dolayısıyla kurum kazancı
olarak değerlendirilmesi,
* Kamu kurum ve kuruluşlarıyla yapılan protokollere
göre çalışanlara yapılan promosyon ödemelerinin
ücret olarak değerlendirilemeyeceği,
* Ödemelerin kamu kurum ve kuruluşlarına yapılması
ve bu tutarların çalışanlara aktarılmasında ilgili
kurumun aracı olması halinde de ücret olarak
değerlendirilmemesi,
* Yapılan söz konusu ödemelerin ivazlı bir intikal
olması nedeniyle Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi
tutulması öngörülmüş bulunmaktadır.
Veysi Seviğ
Referans/16.12.2008 |