Mali
Müşavirlik Kanunu'nda yapılan
değişiklikler - 5
Geçen yazılarımda 3568 sayılı Mali
Müşavirlik mesleğinin ve mesleki birliklerinin oluşumuna
ilişkin kanunda çeşitli değişiklikler yapan 5786 sayılı
Kanunun getirdiği yenilikleri adeta bir yazı dizisi
şeklinde dört yazı ile irdelemiştim. Dört yazı ile
konuyu bitirdim sanıyordum.
Ancak bu güne kadar değerli okurlardan, çoğunluğu soru
olmak üzere onlarca mail ve fax geldi. Bu sorulara
önümüzdeki günlerde olabildiğince yanıt vermeye
çalışacağım.
Ancak ben irdelememi bitirdim sanırken, anamuhalefet
partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM Grubu Adına Grup
Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay ile
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 5786
sayılı Kanunun bazı düzenlemelerinin iptali ve
yürürlüklerinin durdurulması talebi Anayasa Mahkemesine
başvurduğu haberi geldi.
Konu hakkında bu kadar yazı yazdıktan sonra, bu
başvuruyu ve iptali istenen düzenlemeleri de duyurmanın
gerekli olduğuna inanıyoruz.
Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilerek Mahkemenin
11.9.2008 tarihli oturumunda 2008/80 dosya numarası ile
"Esasının İncelenmesine ve yürürlüğü durdurma isteminin
esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına" karar
verilen davada iptali istenilen düzenlemeler şunlar :
İptali talep edilen ilk düzenleme 5786 sayılı Kanunun 2.
maddesiyle değiştirilen 3568 sayılı Kanunun 4.
maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin "…milli
savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve
casusluk…" bölümünüdür.
İptali istenen ibareyle getirilen kurala göre; Türk Ceza
Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş
olsa bile, milli savunmaya karşı suçlardan, devlet
sırlarına karşı suçlardan ve casusluktan hapis cezasına
mahkûm olanlar muhasebecilik, mali müşavirlik ve yeminli
mali müşavirlik mesleğini icra edemeyeceklerdir.
Davacılar, kasıt olmaksızın taksirle, gerekli dikkat ve
özenin gösterilmemesi ile işlenebilecek ve de meslekle
hiç ilgisi bulunmayan bu suçlardan mahkûm olan bir
kişinin mesleğini icra etmekten süresiz yoksun
bırakılması sonucunu öngören ve hak mahrumiyeti yaratan
bu düzenlemenin iptalini, emsal içtihatlara dayalı
olarak talep etmişlerdir. Davacılar barış zamanında
seferberlikle ilgili görevlerini ihmal etme veya
geciktirme suçundan mahkûm olan bir meslek mensubunun bu
mahkûmiyetinin, yürüteceği hizmetini ne şekilde
etkileyeceği konusunda günün koşullarına uygun bir neden
sonuç bağının da kurulamayacağını savunmuşlardır.
İptali talep edilen ikinci düzenleme 5786 sayılı Kanunun
5. maddesiyle değiştirilen 3568 sayılı Yasa'nın 9.
maddesinin son fıkrası ile mesleki yeterlilik sınavını
başarmış vergi inceleme elemanları için sınav koşulu
öngören düzenlemedir. Burada sınav koşulunun Anayasaya
aykırılığı ileri sürülmüştür. Bu aykırılığın gerekçesi
olarak, vergi inceleme elemanlarının yürüttüğü inceleme
işlemlerinin denetimde asıl fonksiyonu teşkil ettiğini;
YMM'lerin ise denetim elemanlarının yapacakları işe
yardımcı olmak üzere Kanunla kendilerine verilmiş olan
tali nitelikte bir yetkiyi kullandığı, bilgi ve beceri
düzeyinin yeterliliği konusunda şüphe bulunan kişilerin
sınava tabi tutulmasının uygun bir davranış olduğu,
yeterli düzeyde bilgi ve beceriye sahip olduğu Devlet
tarafından tespit edilerek Kamu adına denetim yapma
yetkisi tanınan kişilerin aynı yetkilerin sınırlı bir
bölümünün kullanımını içeren bir mesleğin icrası için de
sınava tabi tutulmasının hiçbir haklı nedeninin
bulunmadığı, yetkinliklerini mesleki yeterlilik
sınavlarında başarılı olmak suretiyle ispatlamış kişiler
olarak Devlet adına yetki kullanan vergi inceleme
elemanlarının, tekrar bir sınava tabi tutulmasının kabul
edilebilir haklı bir nedeninin bulunmadığı ileri
sürülmüştür.
Talep edilen üçüncü düzenleme ise 5786 sayılı Kanunun 6.
madesi ile 3568 sayılı Kanunun 10. maddesi
değiştirilerek, YMM sınavlarında Maliye Bakanlığına
verilen "tedbir alma" yetkisidir. Bu düzenlemenin iptal
gerekçesi ise, Bakanlığa verilen yetkinin sınırlarının
çizilmediği, bu eksikliğin ileride objektifliği
zedeleyebilecek davranışlara yol açabileceği, bunun ise
hukuk güvenliğini zedeleyebileceği şeklinde sunulmuştur.
İptali istenen dördüncü düzenleme ise 5786 sayılı
Kanunun 12 nci maddesi ile değiştirilen 3568 sayılı
Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrasının son
cümlesinde yer alan "Üst üste iki seçim döneminde iki
defa Birlik Yönetim Kurulu başkanlığına seçilmiş
olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe Yönetim
Kurulu üyeliğine seçilemezler." şeklindeki düzenlemedir.
Bu kural, geçmiş dönemlerde yapılan görevleri
içermediğini belirtmeyerek kuralın yürürlüğünden önceki
dönemleri de içermesi sebebiyle iptal talebine konu
edilmiş ve halen Başkan olanların hukuki güvenliğinin
zedelendiği, daha önce bu konuda verilmiş Anayasa
Mahkemesi Kararları ışığında ileri sürülmüştür.
İptali istenen diğer düzenlemeleri aktarmayı ise köşemin
sınırları dolayısıyla gelecek yazımıza bırakıyorum.
Bumin Doğrusöz
Referans / 15.09.2008 |