Sigortalılık Çakışmalarında Bugünkü Uygulama ve Yeni
Dönemde Yapılacak Uygulamanın Karşılaştırması
Sigortalılık çakışmalarında
“Önceden başlayan kuralı”
Bilindiği gibi halen bir iş sözleşmesine istinaden bir
veya birkaç işveren emrinde çalıştığı için SSK
sigortalılığı devam ediyor iken zorunlu Bağ-kur
sigortalısı olmasını gerektirecek şekilde bir iş kuran
veya bir şirkete ortak ya da anonim şirketlerde kurucu
ortak veya yönetim kurulu üyesi olanlar SSK kapsamındaki
sigortalılıklarında bir kesinti oluncaya kadar Bağ-kur
sigortalısı olmak zorunda kalmıyorlar.
Şirket ortağı ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya
yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla Bağ-Kur
kapsamındaki sigortalılıkları devam ederken bir iş
sözleşmesine istinaden çalışmaya başlamaları halinde
Bağ-Kur sigortalılıklarında bir kesinti oluncaya kadar
SSK kapsamında sigortalı yapılmaları gerekmiyor.
Birbirlerine göre asıl
ve tali sigortalılıklar
Yasadan kaynaklanan nedenlerle Tarım SSK sigortalılığı
1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-kur sigortalılığı ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamlarındaki
sigortalılıklara göre; 2926 Sayılı Kanun kapsamındaki
Tarım Bağ-Kur sigortalılığı da 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu kapsamlarındaki sigortalılıklara göre
tali sigortalılık olarak kabul ediliyor.
Yani;
2925 Sayılı Tarım SSK Kanunu kapsamındaki bir sigortalı
bu sigortalılığı devam ederken vergi kaydına dayalı
olarak 1479 sayılı Kanun kapsamında da sigortalı
olmasını gerektirecek faaliyet içine girdiğinde önce
başlamış bile olsa Tarım SSK sigortalılığı kesilerek
1479 sayılı Kanun kapsamındaki Bağ-kur sigortalılığı
geçerlilik kazanıyor.
2925 Sayılı Tarım SSK Kanunu kapsamındaki bir sigortalı
bu sigortalılığı devam ederken bir hizmet akdine dayalı
olarak 506 sayılı Kanun kapsamında da sigortalı olmasını
gerektirecek çalışmaya başlaması nedeniyle prim veya
kesenek kesilmeye başlandığı tarihten itibaren önce
başlamış olduğuna bakılmaksızın Tarım SSK sigortalılığı
kesilerek 506 sayılı Kanun kapsamındaki SSK
sigortalılığı geçerlilik kazanıyor.
2926 Sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunu kapsamındaki
sigortalının bir hizmet akdine dayalı olarak çalışmaya
başlaması halinde önce başlamış olduğuna bakılmaksızın
Tarım Bağ-kur sigortalılığı kesilerek 506 sayılı kanun
kapsamında SSK sigortalılığı geçerlilik kazanıyor.
Esnaf Bağ-Kur ve Tarım
Bağ-Kur denkliği
Oysa 2926 Sayılı Tarım Bağ-kur Kanunu kapsamındaki bir
sigortalı vergi kaydına dayalı olarak 1479 sayılı Kanun
kapsamında da sigortalı olmasını gerektirecek faaliyet
içine girdiğinde Tarım Bağ-kur sigortalılığının
kesilmesi gerekmiyor.
SSGSS Yasasından Sonra
uygulama ne olacak?
Sigortalının, 4/a (Bugünkü SSK) sigortalılığı, 4/b
(Bugünkü Bağ-Kur) sigortalılığı veya 4/c (Bugünkü Emekli
Sandığı İştirakçiliği) sigortalılığı kapsamlarından
birden çoğuna tabi olmasını gerektirecek biçimde
çalışması halinde; öncelikle varsa 4/c sigortalılığı
geçerli olacak, 4/c sigortalılığı kapsamında çalışması
yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas
alınarak sigortalı sayılacak. Bu sigortalılık hâli
kesintiye uğrayıncaya kadar sigortalılık devam
ettirilecek. Kesintiye uğraması hâlinde, sonra başlayan
sigortalılık hâli devreye girecek.
4/b sigortalıları kendilerine ait veya ortak oldukları
işyerlerinden, 4/a sigortalısı olarak
bildirilemeyecekler.
4/a, 4/b veya 4/c sigortalılığı ile hizmet akdi ile
çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile
tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve
benzeri ünitelerde çalışma yahut Türkiye İş Kurumu
tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve
değiştirme eğitimi kursiyerliğinin çakışması durumunda
esas olan 4a, 4/b veya 4/c sigortalılığı kapsamındaki
çalışma olacak.
Sigortalıların, sigortalı sayılması gereken sigortalılık
hâlinden başka bir sigortalılık hâli için prim ödemiş
olması durumunda, ödenen primler olması gereken
sigortalılık hâlinde geçmiş kabul edilecek.
İsteğe bağlı sigortalılık ise SSGSS Kanunundan önce
olduğu gibi yeni dönemde de zorunlu sigortalılık
süreleriyle çakışma durumunda geçersiz olmaya devam
edecek.
Kullanılmayan
Yıllık İzin Ücretine İlişkin Önemli Noktalar
4857 sayılı İş Yasasının 53 üncü maddesinde:
İşçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin süresi
için ücretinin, hizmet akdinin işveren veya işçi
tarafından feshedilmesi halinde akdin sona erdiği
tarihteki ücreti üzerinden kendisine ödeneceği,
İşveren tarafından hizmet akdinin feshedilmesi halinde,
17 nci maddede belirtilen bildirim
süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi
mecburi yeni iş arama izinlerinin yıllık
ücretli izin süreleri ile iç içe giremeyeceği”
öngörülmüştür.
Yasa metnine göre, hak edilen yıllık izin ücretleri,
“Sigortalının o ay içinde hak ettiği ücretler”
niteliğinde olduğundan,
a) Sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık
izin süresi ücretlerine, iş sözleşmesinin feshedildiği
tarih itibariyle hak kazanıldığından, sigortalılara
ödendiği ayın (feshedilme tarihini içeren ayın) kazancı
kabul edilerek sigorta primine tabi tutulmalıdır.
b) Hak edilmesine karşın kullanılmayan yıllık izin
süresi ücretinin sözleşmenin feshinde ödenmesi yasal bir
zorunluluk olmasına karşın, kullanılmayan izin ücretinin
ödenmesi prim ödeme gün sayısında bir artış
getirmemektedir. Bu nedenle, iş sözleşmesinin feshinde
ödenen izin ücreti için sigorta prim belgelerinde ayrıca
bir gün eklenmesi de söz konusu olmaz.
Süresinde Kullanılmayan
Yıllık Ücretli İzin Ücretinin Esasları
Sigorta primine esas kazanç, o ay içinde ücret alınan
gün sayısına göre hesaplanmalıdır.
Akdin feshinden önce kullanılmamış yıllık izne ilişkin
yıllık izin ücreti giydirilmiş değil çıplak ücret
üzerinden ödenir.
Kullanılmayan izin süresi son ücret üzerinden alacağa
dönüşür ve çalışma karşılığı olmayan bu ödeme geniş
anlamda ücret içinde değerlendirilmeyeceğinden
ödenmemesi halinde yasal faiz yerine, bankalarca
mevduata uygulanan en yüksek faiz istenmesi isabetli
olmaz.
Yıllık izin ücreti
alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi beş yıldır.
İşyerinin devri durumunda yıllık izin ücreti alacağından
sorumlu olan işveren aksine bir sözleşme olsa dahi
önceki işveren değil, son işverendir.
Yıllık İzin Ücretinden
Kesilecek Primler
4857 sayılı İş Yasasının 61 inci maddesi gereği;
Sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek
ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları
primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi
ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunacağı” hükme
bağlandığından, yıllık izin ücretlerinden, İş Kazaları
ile Meslek Hastalıkları sigortası primi hariç olmak
üzere diğer sigorta kollarına ait primler kesilmelidir.
Şevket Tezel 12.09.2008 |