|
Geçici vergi beyannamelerinin verilme
süresinde tereddüt yoktur
Son günlerde, 2007
yılının ilk üç aylık dönemine ait geçici vergi
beyannamesinin, kanunda söz konusu beyannamenin
verilme süresini düzenleyen bir hükmün olmadığından
bahisle, verilmesine gerek olmadığı ve dolayısıyla
bu verginin ödenmeyebileceği yönünde görüşlere
rastlanmakta, bu da mükellefler ve vergi
uygulamacıları arasında tereddütlere yol açmaktadır.
Aşağıda ayrıntılı olarak açıkladığımız sebeplerle
böyle bir tereddüte gerek olmadığı, 2007 yılının
Ocak-Şubat-Mart dönemine ait geçici vergi
beyannamesinin 1-14 Mayıs tarihleri arasında
verilmesinin kanunî bir zorunluluk olduğu
görüşündeyiz.
1. Yasal durum:
Geçici vergi, Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK)
mükerrer 120'nci maddesinde düzenlenmiş olup
kurumlar vergisi mükellefleri de aynı maddede yer
alan esas ve usullere tabidir. (KVK Md. 32/2)
Mükerrer 120'nci maddenin bugün yürürlükte olan
şekli 4369 sayılı kanunla 1.1.1999'dan itibaren
yürürlüğe girmek üzere ihdas edilmiş olup daha sonra
bu maddede 4444, 5035 ve 5615 sayılı kanunlarla bazı
değişiklik ve ilaveler yapılmıştır. Maddenin ilk
ihdas edildiği şeklinde ikinci fıkrada yer alan
hüküm, hesaplanan geçici verginin, ait olduğu, (1)
dönemi izleyen ikinci ayın 15'inci günü akşamına
kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve
aynı süre içinde ödenmesini amirdir. Bu hüküm, süre
değişiklikleri hariç mevcudiyetini bugün de
korumaktadır. Bir farkla ki, artık ikinci fıkra
değil üçüncü fıkra olarak... Bunun sebebi, madde
hükmünde 4444 sayılı kanunla yapılan değişiklikler
sırasında ikinci fıkra olarak yeni bir hükmün metne
ilave edilmiş olmasıdır. Yeni ilave edilen ikinci
fıkra hükmü aynen şöyledir:
"Bakanlar Kurulu geçici vergi dönemlerini üç aya
indirmeye, geçici verginin beyan ve ödeme sürelerini
üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onbeşinci günü
akşamı olarak belirlemeye yetkilidir."
Bu fıkranın ilavesinden sonra, yukarıda
belirttiğimiz ilk ihdas edilen metindeki ikinci
fıkra hükmü üçüncü fıkra hükmü haline gelmiş ve
bugüne kadar her iki fıkra hükmü yürürlükte kalmış
olup halen de yürürlüktedirler.
Bakanlar Kurulu, yeni ilave edilmiş olan hükmün
verdiği yetkiye dayanarak, 2000/1514 sayılı
kararıyla, mükerrer 120'nci maddede yer alan geçici
vergi dönemlerini "üçer ay" olarak belirlemiş ve
böylece maddenin birinci, üçüncü ve beşinci
fıkralarında yer alan sırasıyla "altışar aylık",
"altı aylık" ve "altışar aylık" ibareleri yerine
sırasıyla "üçer aylık", "üç aylık" ve "üçer aylık"
ibareleri uygulanmıştır. Bakanlar Kurulu, geçici
vergi dönemini "üç ay" olarak belirlemekle yetinip
beyan ve ödeme sürelerine ilişkin yetkisini
kullanmamış olsaydı, maddenin üçüncü fıkrasındaki
"altı aylık" ibaresi artık "üç aylık" şeklinde
uygulanmaya başlayacağından yine üçüncü fıkrada yer
alan beyan ve ödeme süreleri otomatikman devreye
girecekti. Yani aslında, geçici vergide beyanı ve
ödeme süresini düzenleyen bir hüküm zaten var iken,
4444 sayılı kanunla ilave edilen yeni ikinci fıkra
hükmünde Bakanlar Kurulu'na geçici vergi dönemlerini
"üç ay" olarak belirlemenin yanında ayrıca beyan ve
ödeme sürelerini de belirleme yetkisinin verilmesi,
uygulamada çelişkili durumlara yol açabilecek
mahiyette, gereksiz ve haşiv bir düzenleme olmuştur.
Bakanlar Kurulu 2000/1514 sayılı kararında, geçici
vergi dönemini "üç ay" olarak belirlemekle
yetinmemiş, beyan ve ödeme sürelerinin de üçer aylık
dönemi izleyen ikinci ayın 15'inci günü akşamı
olduğunu tespit etmiştir. Ancak Bakanlar Kurulu'nun
bu tespitinin uygulamada bir etkisi olmamıştır.
Çünkü zaten kanun metninin artık üçüncü fıkrasında
yer almakta olan, beyan ve ödeme sürelerine ilişkin
hükmü de bütünüyle aynı mahiyetteydi; beyan ve ödeme
süresinin son günü olarak kanun maddesi de izleyen
ikinci ayın 15'inci gününü öngörmekteydi.
Nitekim daha sonra, 2.1.2004'ten itibaren geçerli
olmak üzere 5035 sayılı kanunla geçici verginin
beyan ve ödeme sürelerine ilişkin yapılan
düzenlemede, beyan süresinin (üç aylık) dönemi
izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamı, ödeme
süresinin de keza (üç aylık) dönemi izleyen ikinci
ayın onyedinci günü akşamı şeklinde hükme bağlandığı
tarihten sonra 2000/1514 sayılı BKK'nın beyan ve
ödeme sürelerini düzenleyen kısmının geçerliliği
kalmamıştır.
O tarihten beri, geçici vergide, 2000/1514 sayılı
BKK'nın geçici vergi dönemlerini "üç ay" olarak
belirleyen kısmı yürürlükte olduğu halde, beyan ve
ödeme süresini izleyen ikinci ayın 15'inci günü
şeklinde belirleyen kısmı uygulanmamıştır. Bununla
birlikte, kanun metninin üçüncü fıkrasında yer alan
düzenleme gereği geçici vergi beyannameleri "üç
aylık" dönemi izleyen ikinci ayın onuncu gününe
kadar verilmiş ve tahakkuk eden geçici vergi
onyedinci gününe kadar ödenmiştir.
En son 5615 sayılı sayılı kanunla yapılan düzenleme
beyan süresini, üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın
"onuncu" günü yerine "ondördüncü" günü şeklinde
tespit etmekten ibarettir. Bunun dışında yapılan bir
değişiklik yoktur.
2. Görüşümüz:
Gerek 5035 ve gerekse 5615 sayılı kanunlarla geçici
verginin beyan ve ödeme sürelerini düzenleyen
hükümlerde değişiklik yapılırken, hükmün Bakanlar
Kurulu'na bu konuda da düzenleme yapmasına yetki
veren ikinci fıkrasındaki ibareler de
değiştirilmiştir. Ancak, geçici vergide beyan ve
ödeme sürelerini düzenleyen asıl hüküm GVK'nın
mükerrer 120'nci maddesinin ikinci fıkrası değil
üçüncü fıkrasıdır. İkinci fıkranın beyan ve ödeme
süresini belirleme konusunda Bakanlar Kurulu'na
yetki veren ve bize göre üçüncü fıkra hükmü bu
haliyle varoldukça onunla çelişki içinde ve bir
anlamda haşiv olan bu kısmına dayanılarak Bakanlar
Kurulu'nca bir karar yayınlanmadığı sürece üç aylık
geçici vergi beyannamesinin verilmesine ve
dolayısıyla geçici verginin ödenmesine gerek
olmadığını ileri sürmek bizce doğru değildir.
Özetle, bugün itibariyle yürürlükte olan kanun
hükümleri karşısında, 2007 yılının ilk üç aylık
dönemine ait olan da dahil olmak üzere, geçici vergi
beyannamelerinin, dönemi izleyen ikinci ayın 14'üncü
günü akşamına kadar verilmesi ve tahakkuk eden
geçici verginin 17'nci günü akşamına kadar ödenmesi
gerektiği açıktır.
(1) Ait olduğu dönemden kasıt, maddenin ilk şeklinde
"üç ay", sonradan 4444 sayılı kanunla "altı ay"
olup, bu dönem sonradan 2000/1514 sayılı BKK ile "üç
ay" olarak belirlenmiş, kanun metnindeki "altı ay"
hiç uygulanmamıştır. 2000/1514 sayılı BKK ile tespit
edilen "üç ay"lık dönemin bugün de yürürlükte olduğu
tartışmasızdır.
Cemalettin Turan
Yeminli Mali
Müşavir
DENET YMM AŞ
Dünya / 11.07.2007
MuhasebeNet.Net |
|