Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

 TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-11.01.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Vergi incelemesi sonucu tarh edilecek vergiler
 

Vergi incelemesine tabi tutulmuş bir yükümlü inceleme sürecinin sona ermesi ile karşılaşabileceği yeni tarhiyatlar karşısında seçimlik bazı durumları değerlendirmek durumundadır. Bu seçimlik durumlar nelerdir? Sorusunu cevabını oluşturacaktır.

I. Ödeme

A. Tanım ve özellikleri

Ödeme, "tahakkuk eden bir kamu borcunun kamu borçlusu veya onun adına üçüncü kişi tarafından usulüne uygun olarak kamu alacaklısının tasarrufuna geçirilmesidir." Ödeme, vergi borcunun sona ermesini sağlayan sebeplerden biridir. Yükümlüler, tutarı daha önceki işlem basamaklarında belirlenen vergi borçlarını ödeyerek bu borcun sona ermesini sağlarlar. Verginin ödenmesi suretiyle yükümlü ile verginin alacaklısı devlet arasındaki hukuki bağ o borç miktarı itibariyle sona ermiş olur.

VUK'ta verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir. (VUK md. 23) şeklinde tanımlanmıştır. Ödeme ve tahsil kavramlarının ikisini de kapsamak üzere eskiden "verginin cibayeti" kavramı kullanılmıştır.

B. Ödeme yöntemleri

1. Dava konusu yapılmadan ödeme

a. Doğrudan ödeme

Vergi incelemesi sonucu ikmalen veya resen vergi tarh edilen bir yükümlü söz konusu tutarı vergi uyuşmazlığı haline getirmeden ödeme yoluna gidebilir. Bu durumda yükümlünün karşısında değişik seçenekler (uzlaşma, cezada indirimli ödeme gibi) bulunacaktır. Yükümlü bu seçeneklere başvurabileceği gibi, doğrudan tarh edilen tutarı ödeme yoluna da gidebilir. Özellikle tarh edilen tutarın yüksek olmaması durumunda bu yola başvurulabilir. Ancak ödemede dava yoluna başvurmayan yükümlülerin uzlaşma veya cezada indirim talebinde bulundukları daha yaygın olarak karşılaşılan bir durumdur.

İkmalen, resen veya idarece tarh olunan vergiler taksit zamanlarından önce tahakkuk etmişse taksit süreleri içinde; taksit süreleri kısmen veya tamamen geçtikten sonra tahakkuk etmişse; geçmiş taksitler, tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir (VUK md. 112/1).

Dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tahakkuk tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı yasaya göre belirlenen gecikme faizi uygulanır, gecikme faizi de aynı süre içinde ödenir. (VUK md.112/3-a)

b. Uzlaşma sonucunda bağlı ödeme

Tarhiyat öncesinde uzlaşma konusu yapılan vergi ve cezada uzlaşma sağlanmışsa, uzlaşma tutanağı düzenlenir ve bu tutanak derhal ilgili vergi dairesine intikal ettirilir. Bu tutanak tahakkuk fişi yerine geçer.

Uzlaşma vaki olduğu takdirde, uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce ilgiliye tebliğ edilmişse kanuni ödeme zamanlarında; ödeme zamanları kısmen veya tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir (VUK ek madde 8/1).

Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden, bu kanunun 112. maddesine göre gecikme faizi hesaplanır (VUK ek madde 11/2-son). Uygulanacak gecikme faizi oranı 6183 sayılı AATUHK madde 51'deki gecikme zammı oranında olacaktır. Uzlaşılan vergilerde gecikme faizi; uzlaşılan vergi miktarına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için uygulanır. Ancak, üzerinde uzlaşılan vergi uzlaşma sona ermeden ödenmiş de olabilir. Böyle bir durumda gecikme faizi, normal vade tarihinden ödeme tarihine kadar geçen süre dikkate alınır.

Uzlaşılan vergi ve cezaların vadesinde ödenmemesi uzlaşmayı hükümsüz kılmaz. Uzlaşılan vergi ve ceza tutarını vadesinde ödemeyen yükümlü hakkında 6183 sayılı kanun hükümlerince takibat yapılır.

c. Cezada indirimli ödeme

İkmalen, resen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnameleri tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren 3 ay içinde ödeyeceğini bildirirse, vergi ziyaı cezasında birinci defada yarısı, müteakiben kesilenlerde üçte biri, usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının üçte biri indirilir (VUK madde 376).

Yükümlünün cezada indirimli ödemeden yararlanabilmesi için söz konusu tarhiyatı dava konusu yapmaması, dava açma süresi içersinde indirimli ödeme talebinde bulunması ve ödemeyi vadesinde yapması veya teminat gösterilmesi halinde vadenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde ödemesi gerekir.

Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezasını vadesinde veya teminat gösterilmesi durumunda vadenin bitmesinden utubaren üç ay içinde ödemezse indirimli ödeme olanağından yararlandırılmaz.

Aynı şekilde yükümlünün ikmalen veya resen tarh edilen vergi ve cezayı uyuşmazlık konusu haline getirerek mahkemede dava açması durumunda da bu olanaktan yararlandırılması söz konusu olamayacaktır.

Yükümlüler, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar için ayrıca VUK madde 376 gereğince indirimli ödeme olanağından yararlanamazlar veya indirimli ödeme talebinde bulunan yükümlü aynı zamanda uzlaşma talebinde bulunursa indirimli ödeme olanağından yararlandırılmaz. Ancak, ceza muhatabının, uzlaşma tutanağını imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyanla hadiseye 376. maddenin uygulanmasını istemek hakkı saklıdır (VUK ek madde 9/son). Bir diğer ifadeyle üzerinde uzlaşılan vergiler VUK 376. madde hükmünden, VUK 376'dan yararlanan vergi ve cezalar hakkında da uzlaşma hükümleri uygulanamaz.

Mevcut düzenlemeye göre yükümlüler uzlaşma ile cezada indirimli ödemeyi karşılaştırarak kendi çıkarlarına daha iyi olduğunu hesapladıklarını tercih edeceklerdir. Buna göre, cezalarda indirimli ödeme uygulamasında yükümlü vergi aslını aynen ödemekle beraber, cezanın yarısına kadar olan kısmı silinebilecektir.

2. Dava konusu edildikten sonra (dava devam ederken) ödeme

Nezdinde inceleme yapılan yükümlü hakkında ikmalen ve resen tarh edilen verginin ilgilisine tebliği zorunludur. Tebliğden sonra yükümlü 30 gün içersinde yapılan tarhiyata karşı vergi mahkemesinde dava açabilir. Yükümlünün yapılan tarhiyat hakkında uyuşmazlık çıkartması durumunda verginin tahakkuk mahkeme kararına kadar ertelenmiş olur. Bu işlem dava konusu edilen vergi ve cezaların tahsil işlemini durdurur.

Vergi yargısında uyuşmazlık konusu yapılan davanın uzaması ihtimaline karşılık yükümlü daha fazla gecikme faizine muhatap olmamak için dava devam ederken tarh edilen vergi ve cezayı kısmen veya tamamen ödeme yoluna gidebilir. Dava açılması nedeniyle tahsili duran vergi ve cezalar mükellefler tarafından istenildiği takdirde davanın devamı sırasında kısmen veya tamamen ödenebilir (VUK 112/3-son). Yükümlünün davanın devamı sırasında yaptığı/yapacağı ödeme davanın görüşülmesine devam edilmesine engel teşkil etmez. Davaya devam olunur. Dava sonuçlandığında, tarh edilen vergi onanmışsa, daha önce yapılan ödeme yükümlünün yaptığı gecikme faizi tutarının hesabında ödemenin yapıldığı güne kadar olan kısım hesaplanır. Dava sonucunda yapılan tarhiyat terkin edilirse, yükümlünün yaptığı ödeme yükümlünün daha sonra yapacağı başvuru sonucuna göre iade edilir.

3. Dava sonucuna göre ödeme

Dava sonucuna göre ödeme ancak vergi mahkemesinin inceleme elemanının yapmış olduğu tarhiyatı onaması durumunda söz konusu olacaktır. Doğal olarak vergi mahkemesinin, terkin edilmesi veya yapılan tarhiyatın reddi doğrultusundaki kararına karşı ödeme yapılmayacağı açıktır.

Vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 27/3 gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir (VUK mad. 112/3).

Ayrıca ikmalen ve resen yapılan tarhiyatlarda dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı oranı kararının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi de aynı süre içinde ödenir. Gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri dikkate alınmaz (VUK md. 112/3-b).

4. Mükellefiyetin sona ermesi durumunda ödeme

Memleketi terk edenlerin, ölenlerin veya benzeri haller dolayısıyla mükellefiyetleri kalkanların ikmalen, resen veya idarece tarh olunan vergileri tahakkuk tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir (VUK md. 112/2-3). Ancak teminat gösterilmesi durumunda vergi kanunu ile belli taksit zamanına kadar ve taksit zamanı geçmiş ise üç ay uzatılır (VUK md. 112/2-son).

C. Ödeme şekli

Tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar nakden ödenebileceği gibi, mahsuben, çizgili çekle, banka aracılığıyla, posta aracılığıyla ödenebilir. Ayrıca 4962 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle bundan böyle kamu borçlarının banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanmak suretiyle ödenmesine olanak sağlanmıştır.

Günümüzde, posta yolu ile ödeme yarattığı bazı sakıncaları dolayısıyla kullanılmamaktadır. Maliye Bakanlığı 393 sayılı Genel Tebliğ ile 30.06.1996 tarihinden itibaren tahsil yetkisi vergi dairelerine ait olan kamu borçlarının posta çeki veya posta havalesi yolu ile ödenmesi uygulanmasına son vermiştir. Ayrıca, Maliye Bakanlığı vergi tahsilatına aracılık etme yetkisi verdiği bankaları genel tebliğ ile kamuoyuna duyurmaktadır.

D. Ödeme yeri

Mali egemenlik ilkesinin sonucu olarak devlet vergi alacağına ilişkin hususları yasalarla belirler. Bu çevrede verginin ödeme yerine ilişkin ayrıntılar da yasalarla belirlenmiştir. Buna göre vergi borcu, mükellefin bu bakımdan bağlı olduğu vergi dairesine ödenir (VUK 110/1). Mükelleflerin, vergi uygulamaları bakımından hangi vergi dairesine bağlı oldukları vergi yasaları ile belirlenir. Yasalarda açık hüküm bulunmaması durumunda bağlı bulunan vergi dairesini belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir (VUK md. 4/2). 6183 sayılı AATUHK'nın 39/1'de ise hususi kanunlarında ödeme yeri gösterilmemiş amme alacaklarının, borçlunun ikametgahının bulunduğu yere tahsil dairesine ödeneceğini hükme bağlamıştır.

Bir vergi yükümlüsü farklı vergiler bakımından farklı yerlerdeki vergi dairelerinin yükümlüsü olabilir. O zaman her verginin ödenmesinde esas olan, bağlı bulunan vergi dairesine ödemenin yapılmasıdır. Ancak, mükellef vergi borcunu vergi dairesinin bulunduğu belediye sınırları dışındaki vergi dairelerine de yatırabilir. Bu takdirde ödemenin hangi vergi dairesi hesabına yapıldığını bildirilmesi şarttır (VUK md. 110/2).

Yükümlünün yapacağı ödemenin geçerli olabilmesi yani vergi borcunu ortadan kaldırabilmesi için ödemesini vergi tahsili yapmakla yetkili kılınan bir vergi dairesine yapması gerekir. Ayrıca vergi borcu sübjektif özelliğe sahip olduğundan ödeme kimin/hangi kurumun vergi borcuna karşılık olarak yapılmışsa vergi borcu o yükümlü bakımından ve o vergi türü bakımından sona ermiş olacaktır. Şöyle ki, bir yükümlünün birden fazla vergi türü itibariyle mükellefiyeti bulunabilir. Örneğin, ticari bir işletmesi olan bir yükümlü sahip olduğu gayrimenkulu sebebiyle hem gelir vergisi mükellefi hem de emlak vergisi mükellefi olabilir. Bu durumda yükümlünün yapacağı ödemelerin vergi borcunu sona erdirmesi ancak ödenen vergi türü itibariyle olacaktır. Ödenmeyen vergi olursa buna ilişkin yükümlülük ödevleri devam edecektir.

E. Ödeme zamanı

Vergi, kanunlarında gösterilen süreler içinde ödenir (VUK md. 111/1). Ödeme süresinin son günü verginin vadesi tarihidir (VUK md. 111/2). Yani, yasal olarak yükümlünün vergisini ödeyebileceği son gündür. Bu tarihten sonra yapılacak ödemeler için yükümlüler ek yaptırımlarla karşılaşacaklardır.

Dr. Sevil Şin

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enst.
Dünya Gazetesi

11.01.2007

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.