Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-10.05.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Kurumlarda kâr dağıtımı ve vergi kesintisi
 

Anonim ve limited şirketler gibi sermaye şirketlerinde her yıl nisan ayında kurumlar vergisi beyannameleri verilir ve tarh edilen vergi nisan ayı sonuna kadar ödenir. Şirketin önceki yıl safi kârından vergiler ödendikten sonra kalan kısmın işletme ihtiyaçları için fon olarak mı ayrılacağı, ortaklara mı dağıtılacağı şirketler için karar verilmesi gereken önemli konulardır. Personele kârdan pay verilmesi kararlaştırılacaksa şirket genel kurulu nisan ayında, kurumlar vergisi beyannamesi verilmeden önce toplanmalıdır. Bu yazımızda kâr dağıtımı ve dağıtılan kârlardan şirketlerin vergi sorumlusu olarak yapmaları gereken vergi kesintileri üzerinde duracağız.

Dağıtılacak kârın belirlenmesi

Her şirket içinde bulunduğu ekonomik ve hukuki çevreye ve geleceğe ilişkin planlarına göre kâr dağıtım politikasını oluşturur. Buna göre işletmenin dönem içinde elde ettiği net kârın ortaklar ve şirket yedek akçe ve fonları arasında dağılımı belirlenir. Kârın dağıtılmayıp, işletme bünyesinde bırakılan kısmı büyümenin finansmanında en önemli kaynaktır. Net kârın ne kadarının dağıtılabileceğini belirlemede etkili olan unsurların başlıcaları aşağıda olduğu gibidir.

- Kanun ve şirket ana sözleşmesi gereği olan yedek akçeler ve fonlar ayrılacaktır.

- Şirketin ilgili yıl finansman planı ve likidite durumu önemlidir.

- Borç ödeme gereği; elde edilen kârların borç ödemesinde kullanılması, firmanın varlığı ve geleceği açısından kâr dağıtımına göre daha sağlıklı bir seçim olabilir.

- Yeni yatırım planları, yapılmakta olan yatırımların kısmen oto finansman yoluyla karşılanarak düşük kâr dağıtımına karar verilmesi sözkonusu olabilir. Borçlanma maliyeti ve borç bulma imkanı verilen kararlarda etkili olur.

- İstikrarlı kâr dağıtımı, firma kârlarının istikrarsızlık gösterdiği durumlarda, her yıl belirli bir kâr miktarını dağıtma politikası seçilirse yüksek kâr elde edilen dönemlerdeki kâr fazlalarının bir kısmı olağanüstü yedek akçe olarak muhafaza edilir ve kâr miktarı düşük olan yıllarda kâr dağıtımı sözkonusu yedeklerden yapılır.

- Sermaye piyasası imkanları, şirketin büyüklüğü sermaye piyasası kaynaklarına başvurma yönünden küçük firmalara oranla daha fazla fırsat yaratır. Bu nedenle büyük firmalar daha yüksek oranlarda kâr dağıtılabilir. Küçük firmalar ise doğabilecek finansman sorunlarına karşı alternatif parasal kaynaklar bulmakta zorlanabilecekleri için daha fazla kârı şirket bünyesinde bırakma gereği duyarlar.

Bunların dışında ortaklık yapısı (halka açıklık vb.) ve dağıtılan kârlar üzerindeki vergi yükü de dağıtım kârarlarında etkili olur.

Yedek akçeler ve fonlar

Kâr dağıtımının nasıl yapılacağı ile ilgili düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası mevzuatında yer almaktadır. SPK mevzuatı pay sahiplerinin haklarını daha fazla ön plana çıkarmıştır.

Türk Ticaret Kanunu'na göre ayrılması gereken yedek akçelerin olağan kaynağı safi kârdır.

Kanuna göre birinci tertip yedek akçe safi kârdan, ikinci tertip yedek akçe dağıtılmasına karar verilen kârdan ayrılır. Birinci tertip yedek akçe ayrılmasına şirket sermayesinin yüzde 20'sine ulaşıncaya kadar devam edilir.

TTK'nın 466'ncı maddesinde belirtilen yüzde 5 I.tertip yedek akçenin safi kârdan ayrılacağı belirtilmekle beraber yedek akçe ayrılmasına esas olacak safi kârın ne olduğu açıklanmamıştır. Yedek akçenin ayrılmasında esas olan safi kârın vergi öncesi kâr mı, vergi sonrası kâr mı olduğu konusunda farklı görüşler mevcuttur. Ancak, gerek Hazine Müsteşarlığı gerekse SPK safi kârın (net kâr) vergi ve diğer yasal yükümlülüklerle geçmiş yıl zararı düşüldükten sonra kalan kısım olarak kabul etmektedir. Çoğunluk uygulama da bu yöndedir.

Ayrıca, birinci tertip yedek akçeden başka, dağıtılmasına karar verilen kârdan, pay sahipleri için yüzde 5'lik pay ayrılmasından sonra kalan kısmın yüzde 10 oranında ikinci tertip yedek akçe ayrılması gerekir.

Bunlar dışında kuruluş sözleşmesinde öngörülen yedek akçeler ve fonlar ayrılır. Genel kurul safi kârın bir kısmının olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına karar verebilir.

Dağıtılan kâr payı ve vergi kesintisi

Anonim şirketlerinde genel kurul (limited şirketlerde ortaklar kurulu) önceki yıl kârından geçmiş yıl zararları ve vergilerin düşülmesinden ve kanunlar ve ana sözleşme uyarınca ayrılması gereken yedek akçe ve fonların ayrılmasından sonra safi kârdan geriye kalan kısmı dağıtılmadan şirket mali bünyesinde bırakılmasına, ortaklara dağıtılması ancak şirket sermayesine eklenmesine karar verebilir veya ana sözleşmesi çerçevesinde ortaklara, intifa hakkı sahiplerine veya çalışanlarına dağıtılabilir.

Şirket genel kurulu dönem kârı yanında daha önce ayrılmış olağanüstü yedek akçelerin dağıtılmasına da karar verebilir. Dağıtılan kârın kaynağına (yatırım indirimi gibi) ve hangi yılın kârının dağıtıldığına yada kimlere kâr dağıtımı yapıldığına göre kâr payı alanlara ödemeyi yapacak kurumca sorumlu sıfatıyla gelir vergisi kesilir. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer alan düzenlemelere göre dağıtılan bir kısım kâr payları ise kesintiye tabi değildir.

Vergi kesintisi yapılmayacak kâr payları

Türkiye de kurulmuş bulunan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerce (komandite ortak payı hariç);

- Aynı nitelikteki tam mükellef kurumlara,

- Türkiye'de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığı ile kâr payı elde eden dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. Ancak bu şekilde kâr yapı elde eden tam mükellef kurumların bu kâr payını aşağıda belirtilen gerçek kişi ve kurumlara dağıtmaları halinde vergi kesintisi sözkonusu olacaktır.

Kurumlarca kârın sermayeye eklenmesi mahiyet itibariyle kâr dağıtımı niteliğindedir. Ancak yapılan yasal düzenleme gereği kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmadığından vergi kesintisi de sözkonusu olmayacaktır. Ayrıca kurumların 1998 ve önceki yıllar kârından dağıtım yapılması halinde ortaklara ödenmesi sırasında vergi kesilmez.

Vergi kesintisi yapılacak kâr payları

Kurumlar vergisi mükellefi şirketlerce;

- Tam mükellef gerçek kişilere,

- Gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara,

- Gelir vergisinden muaf olanlara,

- Dar mükellef gerçek kişilere,

- Gelir vergisinden muaf olan dar mükellef gerçek kişilere,

Dağıtılan kâr payları üzerinden, Gelir Vergisi Kanunu'na 94/6'ncı maddesi uyarınca vergi kesintisi yapılacaktır. Vergi kesintisi kazancın istisna olup olmadığına bakılmaksızın kârın dağıtımı aşamasında yapılacaktır. Kesinti oranı yüzde l5'tir. Dar mükellef gerçek kişilere dağıtılacak kâr payından vergi kesintisi yapılırken çifti vergilemeyi önleme anlaşmalarında kararlaştırılan vergi oranı esas alınır.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/d maddesine göre kazançları kurumlar vergisinden istisna olan;

- Menkul kıymet yatırım fonları veya ortaklıkları,

- Altın ve kıymetli maden fon veya ortaklıkları,

- Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıkları,

- Gayrimenkul yatırım fonları veya ortalıkları,

- Emeklilik yatırım fonları,

- Konut finansman fonları ile varlık finansman fonlarının kazançları üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın vergi kesintisi yapılacaktır. Bu kazançlar ortaklara dağıtıldığında ayrıca vergi kesintisi yapılmaz.

Kurumların 1999-2002 yıllarına ilişkin normal kazançlarının dağıtılması halinde bu kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır. Bu yıllarda elde edilen istisna kazançların vergi kesintisine tabi olması, ilgili yıllarda geçerli hükümlere tabidir.

İstisna kazançlarda vergi kesintisi Kurumlar vergisinden istisna edilen ve

- Serbest bölgelerden,

- Teknoloji geliştirme bölgelerinden,

- Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden,

- Yurtdışı inşaat onarma ve montaj işlerinden (5422 sayılı kanuna göre)

sağlanan kazançlardan 31.12.2002 tarihinden önce elde edilenlerin dağıtılması halinde vergi kesintisi yapılmaz. İstisna kazançlar 2003 ve sonraki yıllarda elde edilmişse vergi kesintisi yapılacaktır.

Ayrıca yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar üzerinden (GVK Geçici 61'inci madde) dağıtılsın dağıtılmasın yüzde 19.8 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Personele kârdan pay verilmesi

Personele yıl sonu kârından şirket ana sözleşmesinde hüküm bulunması ve genel kurulda karar alınması halinde, pay verilebilir. Personele verilen pay gider unsuru niteliğinde olduğundan ticari kârın tespitinde indirim konusu yapılır. Personele kârdan ayrılan pay ücret niteliğinde sayıldığından gelir vergisi ve SSK primi hesaplanması gerekir. İlgili yıl kârından indirilebilmesi için şirket genel kurulunca nisan ayı içinde karar alınmalıdır.

Avans kâr payı dağıtımı ve vergileme

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 1 nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'ndeki açıklamaları da dikkate alarak; kurumlar vergisi mükellefleri, geçici vergi dönemleri itibarıyla doğan ticari kârları üzerinden avans kâr payı dağıtabilirler. Mükelleflerce dağıtılabilecek avans kâr payı, geçici vergi dönemleri itibarıyla hazırlanan mali tablolarında yer alan kârlardan, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve diğer mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir.

Bir hesap dönemi içinde dağıtılabilecek toplam avans kâr payı da bir önceki yıla ait dönem kârının, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmnın yarısını geçemeyecektir.

Aynı hesap dönemi içinde birden fazla avans kâr payı ödemesi yapılması durumunda, sonraki geçici vergi dönemlerinde ödenecek avans kâr payı hesaplanırken önceki dönemlerden ödenen avans kâr payları indirilecektir.

Gelir Vergisi Kanunu'nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinde dağıtılabilecek avans kâr payı ise devam eden işlerin gerçekleşen maliyet ve hakedişleri arasındaki müspet farktan, kesinti suretiyle ödenen vergiler indirildikten ve varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı ile kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir.

Avans kâr payı dağıtmak isteyen kurumların ana sözleşmelerinde avans kâr payı dağıtımı ve zarar doğması veya yıllık kârın dağıtılan avans kâr payını karşılamaması halinde avansın geri çağrılmasına ilişkin hüküm bulunması; genel kurul kararıyla da ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi zorunludur.

Yönetim kuruluna avans kâr payı dağıtımı için genel kurul tarafından yetki verildiği takdirde, yönetim kurulu (limited şirketlerde ortaklar kurulu) tarafından ilgili geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar avans kâr payı dağıtımı hakkında karar alınması gerekmektedir.

Avans kâr payı dağıtımı yapılması halinde, dağıtılan kâr payları üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre vergi kesintisi yapılacaktır. Kesilen vergiler, avans kâr payı dağıtımının yapıldığı aya ait muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.

Avans kâr payı dağıtımında kurum ortakları açısından elde etme, kurumun yıllık safi kazancının kesinleşip, nakden veya hesaben dağıtıldığı tarihte gerçekleşecektir. Şu kadar ki bu süre ilgili hesap dönemine ilişkin beyannamenin verildiği hesap döneminin sonunu geçemeyecektir.

Kurumlar vergisi beyannamesinde ya da birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinin bitiminde, zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kardan düşük olması halinde, avans kâr payı dağıtmış olan kurumların, dağıtımını yaptıkları kâr payının kazançla karşılanamayan kısmını izleyen hesap döneminde kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar geriye çağırmaları gerekmektedir.

Geri çağrılan avans kâr payları üzerinden şirket tarafından kesinti suretiyle ödenmiş olan vergiler, bu işlemin yapıldığı vergilendirme döneminde 252 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "3. gelir ve kurumlar vergisi ile ilgili vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemleri" bölümünde yapılan açıklamalara göre mahsup veya iade edilecektir.



Akif Akarca
akif.akarca@alfaymm.com

Dr.Mehmet Şafak
mehmet.safak@alfaymm.com

Dünya online / 10.05.2007

MuhasebeNet.Net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.