|
Avans kâr dağıtımı artık mümkün
Maliye Bakanlığı, 3 Nisan
2007 tarihinde yayımladığı 1 sayılı Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği ile yıl içinde cari yıl kârına
mahsuben avans kâr payı ödemesinin mümkün olduğunu
açıklamıştır.
Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanunu’na göre safi
kazanç yıllık bilançoya göre tespit edilmekte olup,
kâr payı safi kârdan ve bu amaçla hesaplanan yedek
akçelerden ayrılabilmektedir. Aynı kanuna göre
kanuni ve ihtiyari yedek akçelerle kanun ve esas
mukavele hükmünce ayrılması gerekli diğer paralar
safi kârdan ayrılmadıkça kâr payının dağıtılması
mümkün değildir.
Kâr dağıtımının
koşulları
Maliye Bakanlığı da öteden beri avans kâr payı
dağıtımını örtülü kazanç düzenlemesi yönünden
eleştirmekte, dönem içinde ortaklara dağıtılan kâr
payı avansları için faiz yürütülmesi gerektiğini
iddia etmekteydi. Bu anlamda, Maliye Bakanlığı’nın
konuya yaklaşımında radikal bir değişikliğin
olduğunu kabul etmek gerekmektedir.
Tebliğde yer alan
açıklamalara göre avans kâr dağıtımının koşulları
şöyledir:
1. Ana sözleşmelerin değiştirilerek, avans kâr payı
(cari yıl içinde cari yıl kârına mahsuben kâr payı
ödemesine) dağıtımına imkân veren bir hüküm
bulunması, ana sözleşmede, söz konusu hükmünün zarar
doğması veya yıllık kârın dağıtılan avans kâr
payından düşük olması halinde avans olarak dağıtılan
kısmın geri alınması hususu da düzenlemiş olmalıdır.
2. Genel kurulun ana sözleşme hükümlerine uygun
olarak yalnızca ilgili yıla ilişkin olarak yönetim
kuruluna avans kâr dağıtımı yetkisi vermesi
gerekmektedir.
3. Yönetim kurulunun avans kâr payı dağıtımı
hakkında kârar vermiş olması gerekmektedir.
Öte yandan avans kâr
dağıtımı ile ilgili olarak aşağıdaki hususlar da göz
önünde tutulmalıdır.
a) Dağıtılacak avans kâr tutarı, geçici vergi
dönemleri itibariyle hazırlanan mali tablolarda yer
alan kârlardan vergi ve mali yükümlülükler, kanun ve
ana sözleşme uyarınca ayrılacak yedek akçeler ve
varsa geçmiş yıl zararları düşüldükten sonra kalan
kısmın yarısını geçememektedir.
b) Yıl içinde bir kereden fazla avans kâr dağıtımı
yapılması halinde, her geçici vergi dönemi
itibariyle dağıtılabilir avans kâr tutarı
hesaplanacak, önceki dönemlerde dağıtılan avans kâr
miktarı bu tutardan düşülerek geriye kalan tutarın
avans olarak dağıtılmasına kârar verilecektir.
Avans kâr olarak dağıtılan miktar bir önceki yıl
dönem kârından vergi ve diğer mali yükümlülükler,
kanun ve sözleşme uyarınca öngörülen yedek akçeler
ve geçmiş yıl zararlarının düşülmesi sonucu bulunan
tutarın yarısını da geçemeyecektir.
Dolayısıyla avans
kâr dağıtımı tutarında iki sınır söz konusu
olmaktadır.
c) Yıllara yaygın inşaat işlerinde avans kâr payı
dağıtımı, devam eden işlerden doğan hasılattan
maliyetlerin ve stopajların yanı sıra geçmiş yıl
zararları, kanuni ve esas sözleşme yedek akçelerinin
düşülmesinden sonra kalan kısmın yarısını
geçememektedir.
d) Avans kâr payları için ortağın statüsüne göre
stopaj söz konusu olabilecektir. Stopaj nakden veya
hesaben dağıtımın gerçekleştiği tarihte yapılıp bu
aya ilişkin muhtasar beyannamede beyan edilecektir.
Avans olarak elde
edilen kâr payı
Kâr payını elde edenler bakımından ise avans olarak
elde edilen kâr payları avans ödemesinin yapıldığı
tarihte elde edilmiş sayılmamaktadır. Kâr payı
kurumun yıllık net kazancının kesinleşip nakden veya
hesaben dağıtıldığı tarihte gerçekleşecektir. Ancak
bu tarih ilgili yıl hesap döneminin Kurumlar Vergisi
beyannamesinin verildiği hesap döneminin sonunu
geçmeyecektir. Örneğin 2007 yılı hesap döneminde
avans kâr dağıtımında bulunulması halinde, 2008 yılı
sonuna kadar kâr dağıtımı yapılmaması halinde
ortaklar kâr payını 2008 yılı içinde elde etmiş
sayılacaklardır.
e) Avans kâr dağıtımının yapıldığı yılda yıl kesin
hesaplarında zarar veya avans olarak dağıtılan kâr
kadar dağıtılabilir kâr doğmaması halinde avans
olarak dağıtılan kârların ilgili yıl kârlarından
kârşılanamayan kısımlarının geriye çağrılması icap
etmektedir. Geriye çağırma işlemi döneme ilişkin
Kurumlar Vergisi beyannamesinin verilme süresinin
sonuna kadar gerçekleştirilebilir.
Geriye çağırma halinde, peşin ödenmiş stopajlar
mahsup veya iade yoluyla geri alınabilecektir. Avans
kâr dağıtımlarında örtülü sermaye, örtülü kazanç
dağıtımı hükümleri uygulanmayacaktır. Ancak avans
olarak dağıtılan kârların, döneme ilişkin
dağıtılabilir kârın müsait olmasına rağmen geri
çağrılması durumunda, örtülü kazanç hükümleri
uygulanacaktır.
Sonuç itibariyle, yapılan düzenlemeyi olumlu
bulmakla birlikte, vergi kanunları ile Türk Ticaret
Kanunu hükümleri arasındaki çelişkilerin arttığını
belirtmek isteriz. Bu çerçevede, paralel
düzenlemelerin Türk Ticaret Kanunu’nda da yer alması
gerektiğini, bu anlamda söz konusu kanunun yenileme
çalışmalarının ivedilikle sonuçlandırılması
gerektiğini hatırlatmakta yarar görüyoruz.
MuhasebeNet.Net
Şaban Erdikler / Yorum
Referans /10.04.2007
MuhasebeNet.Net |
|