İhbar yolu ile vergilendirme
Eşini yeni kaybetmiş, iki çocuğu
ve kayınvalidesi ile birlikte oturan yabancı bir liseden
mezun genç ve yaşamını çocuklarına adamış bir anneydi.
Eşinin kendisi üzerine topraktan girmiş bulunduğu dört
dairenin ikisini kiraya vermiş, bir dairede kendisi,
diğer dairede ise kayınvalidesi oturuyordu. Gerçekte
kayınvalidesi çocuk gürültüsünden rahatsız olduğu için
oğlunu trafik kazasında kaybettikten sonra ayrı oturmayı
tercih etmiş, gelini de 'Anneciğim sen bana eşimden
kalan en büyük mirassın, istersen ayrı oturabilirsin'
diyerek kayınvalidesinin bu isteğini yerine getirmiş,
bir daireyi kayınvalidesinin kullanımına tahsis etmişti.
Gelin kaynana altlı üstlü oturuyorlardı. Hem gelinin ve
hem de kayınvalidenin oturduğu dairelerin karşısındaki
daireler ise kiraya verilmişti. Kirayı tahsil eden
gelin, her ay toplam kiranın dörte birini
kayınvalidesine harçlık olarak veriyordu.
Eşinin ölümünün üzerinden yaklaşık üç yıl geçmişti.
Çocuklarının okuldan gelmesini bekliyordu. Çalınan
kapıya yöneldi. Postacı kendisine vergi dairesinden
gelen sarı zarfı imza karşılığında verdi.
Vergi denetimi ile görevli bir eleman kendisini vergi
dairesine davet etmişti. Sarı zarfın içerisinden çıkan
kâğıtta yazılı gün ve saatte söz konusu kişinin
bürosunda hazır bulunulması isteniyordu.
Bir an kaybettiği eşi gözlerinin önüne geldi, başını
salladı. Yine kapı çalıyordu. Kapıyı açtı. Çocukları
okuldan gelmişti. Onlara sarıldı.
Belirlenen gün ve saatte kendisini davet eden görevliye
gitti. Görevli kendisine söz konusu daireleri nasıl
edindiğini sordu. O hiçbir vakit yalan söylememişti.
Açıkça daireleri yıllar öncesi inşaat aşamasında eşinin
kendisi üzerine satın aldığını söyleyerek kendisine
yöneltilen soruyu yanıtladı. Görevli bu defa "Siz
daireleri kiraya vermişsiniz, bununla ilgili olarak elde
ettiğiniz kira gelirini beyan etmemişsiniz, bu konuda ne
diyorsunuz" diye sorduğunda, "Ben bu gelirin beyan
edileceğini bilmiyordum" diyerek yanıt verdi.
Denetim elemanı söylenenleri dikkatle dinleyerek
önündeki kâğıda yazdıktan sonra "Hanımefendi
söylediklerinizi aynen tutanağa geçtim; bir defa da siz
okuyun, yanlışlık varsa düzeltiriz" diyerek,
yazdıklarını karşısında sakin bir şekilde oturan bayana
imzalanmak üzere uzattı.
Kâğıdı dikkatlice okudu. Söyledikleri aynen tutanağa
geçmişti. Kâğıttaki bilgilere göre ona daireleri eşi
almıştı. Bunun için kendisi herhangi bir vergi
bildiriminde bulunmamıştı. Ayrıca iki daireyi kiraya
vermiş, aldığı kira gelirlerini de beyan etmemişti. Bir
daireyi de kayınvalidesinin kullanımına tahsis etmişti.
Kâğıdı imzalamadan sordu. Bunun sonucu ne olacaktı?
Denetimi yapan gayet rahat bir biçimde "Bu tutanak sizin
iyiliğiniz için düzenlendi" diyerek yanıt verdi.
Aradan uzun bir süre geçti. Okullar tatil olmuştu. Sıcak
bir ağustos günü öğleden sonrasında kapı yeniden
çalındı, gelen postacıydı.
Bu defa kendisine üç adet tebligat zarfını imza
karşılığında teslim etti. İlk zarfı açtı, içinden çıkan
ihbarnameyi okudu. Kendisi intikal vergisi beyannamesini
vermemiş, vergiyi ödememişti. Bu nedenle kendisine
cezalı tarhiyat yapılmıştı. İkinci ve üçüncü tebligat
zarflarını açtı, iki yıllık kira gelirini beyan
etmemişti, kendisinden cezalı olarak elde ettiği kira
gelirlerinin vergisi isteniyordu.
Önce kayınvalidesine gitti. Ağlayarak durumu anlattı,
ihbarnamelerin üzerinde yer alan rakamları topladı, bu
vergi ve cezaları ödeyecek durumu yoktu.
Ertesi günü vergi dairesine giderek, konuyu bir
yetkiliye danışmak istedi. Kendisine dairede yardımcı
olan bir bayan memur, "Siz bunların üzerine bir de
gecikme zammı ödeyeceksiniz" diyerek gerçek borcu
yaklaşık olarak hesaplayarak söylediğinde daha da
şaşırdı. Bu paraları ödemesi mümkün değildi.
Kendisine yardımcı olan görevliler "uzlaşma"ya gitmesini
önerdiler.
Uzlaşma için başvuruda bulundu. Yapılan uzlaşmada vergi
cezasında indirim yapıldı.
Dairelerinden birisini satışa çıkardı. O günkü fiyatlara
göre düşük sayılabilecek bir fiyata dairesi satıldı.
Vergi borcu ödendi.
Artık kendisi tek daireden alınan kira ile geçinmek
zorunda kalmıştı.
Aradan bir-bir buçuk ay kadar zaman geçmişti.
Kayınvalidesi aralık ayında vefat etti.
Artık eşinin kendisine bıraktığı miras da bu dünyadan
göçmüştü. Kayınvalidesinin çantasından çıkan belgeleri
karıştırırken defterdarlıktan gelen bir sarı zarfla
içindeki yazı ve bir devlet bankasının hesap cüzdanı
dikkatini çekmişti.
Defterdarlıktan gelen zarfın içindeki kâğıdı okuduktan
sonra yıkılır gibi oldu.
Kâğıtta kayınvalidesine hitaben yapılan duyuruda;
"Yapmış olduğunuz ihbar nedeniyle sürdürülen incelemede
ihbarınızın doğru olduğu anlaşılmış, bu nedenle salınan
vergi ve ceza uzlaşma sonucunda tahsil edilmiştir.
Konuya ilişkin ihbar tazminatını almak üzere
Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü'ne başvurmanız rica
olunur" deniliyordu.
www.muhasebenet.net
Veysi Seviğ
Referans 09.02.2008 |