Katma Değer Vergisi'nde stopaj uygulamasının özellikleri
Katma Değer Vergisi Yasası'nın
9'uncu maddesi uyarınca "Mükellefin Türkiye içinde
ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş
merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen
diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet
altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf
olanları verginin ödenmesinden sorumlu" tutabilmektedir.
Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanarak uygulamada bazı
mal ve hizmet alımlarında Katma Değer Vergisi tevkifatı
yapılması zorunluluğunu getirmiş bulunmaktadır. Bu
uygulama ile birlikte mal ve hizmet alımında bulunanlar,
söz konusu alım bedelleri üzerinden hesaplanan Katma
Değer Vergisi'ni tevkifat (kesinti) oranına isabet eden
kısmını satıcıya veya hizmeti sunana ödemeyerek, bu
miktarı sorumlu sıfatıyla vergi dairesine yatırmakla
yükümlü kılınmıştır.
Vergi tevkifatı gerçekte gelir ve kazançlar üzerinden
alınan ve teknik olarak da dolaysız vergiler olarak
tanımlanan vergilerde olduğu gibi, verginin Hazine'ye
intikalini güvence altına almak için ödemeyi yapan
tarafından yapılan ödeme üzerinden belli bir oranda
hesaplanan verginin belli bir kısmının vergi dairesine
intikal ettirilmesini (ödenmesini) öngören bir
sistemdir. Bu sistemde satıcıya veya hizmeti sunana mal
bedelinin tamamı ile tevkifat kapsamı dışında kalan
miktar ödenmektedir.
Uygulamada Katma Değer Vergisi kapsamında yapılan
tevkifatı "tam tevkifat" ve "kısmi tevkifat" olarak iki
ayrı grupta toplamak mümkündür. Şöyle ki;
* Tam tevkifat konusu ödemeler aşağıdaki konularda
yapılmaktadır.
- İstisna kapsamında olan telif ücreti ödemeler,
- Gerçek kişilere ait gayrimenkullerin ticari amaçla
kiraya verilmesi,
- Reklam verme işleri,
* Kısmi vergi tevkifatı konusu olan işlemler ise;
- Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri,
- Mutat depo uygulaması kapsamında akaryakıt alımları,
- İstisna uygulamasından vazgeçen mükellefler için hurda
veya atık metal, kâğıt, hurda plastik ve hurda cam
teslimleri,
- Yapım işleri, temizlik, güvenlik, yemek, danışmanlık
ve denetim, bakım ve onarım gibi hizmet alımları,
- İşgücü alımları,
- Çinko, bakır ve alüminyum mamulleri alımı,
- Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri
teslimleri,
- Büyükbaş ve küçükbaş hayvan eti alımı,
- Hurda metalden elde edilen külçelerin teslimi,
- Turizm acentesi, rehber ve benzerlerine alışveriş
komisyonu ödemesi,
sırasında hesaplanan Katma Değer Vergisi tevkifat
kapsamındadır.
Maliye Bakanlığı 108 sayılı Katma Değer Vergisi Genel
Tebliğ ile yapmış olduğu yönlendirme gereği Katma Değer
Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinin birinci fıkrasında
yer alan genel ve katma bütçeli daireler, il özel
idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil
ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli
kuruluşlar, yasa ile kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi
partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya
tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu
menfaatine yararlı dernekler ve bakanlar kurulunca vergi
muafiyeti tanınan vakıfların;
- İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve
teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetler,
- Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve
konferans salonları ile spor tesisleri işletmek ve
yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim
faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri,
ile
- Sermayelerinin yüzde 51'i veya daha fazlası kamuya ait
işletmelerin ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşların
konuya ilişkin teslimlerinde
tevkifat uygulaması yapılmayacaktır.
Diğer yandan mükellefler tarafından yapılacak olan
teslimlerde faturada gösterilen işlem bedelinin
hesaplanan Katma Değer Vergisi ile beraber Vergi Usul
Yasası'nın 232'nci maddesine göre belirlenen fatura
düzenleme sınırının altında olması halinde de tevkifat
uygulaması yapılmayacaktır. Bu miktar 2008 yılı için 600
YTL'dir.
Uygulamada bazı mükelleflerin aynı satıcıdan yapmış
oldukları alımları 600 YTL'nin altında kalacak şekilde
bölmek suretiyle tevkifat zorunluluğu dışında kalmaya
çalıştıkları gözlenmektedir. Böyle bir durumun tespiti
halinde vergi dairelerince bütünlük arz ettiği anlaşılan
alımlar toplamının 2008 yılı için 600 YTL'yi aşıp
aşmadığına bakılmak suretiyle işlem yapılacaktır.
Katma Değer Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinin 4'üncü
fıkrasının (a) bendi uyarınca Gelir Vergisi Yasası'na
göre basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından
yapılan teslim ve hizmetler Katma Değer Vergisi'nden
bağışık tutulmuştur. Dolayısıyla Gelir Vergisi açısından
basit usulde vergilendirilen mükellefler Katma Değer
Vergisi Yasası'nın 18'inci maddesi uyarınca istisnadan
vazgeçmedikleri sürece Katma Değer Vergisi sorumluluğu
gerektiren bir mal teslimi veya hizmet yaptığında
alıcıların ve hizmetten yararlananların Katma Değer
Vergisi tevkifatı yapmalarına gerek bulunmamaktadır.
Veysi Seviğ
Referans / 07.10.2008 |