Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-07.05.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Şirketleşmek, vergi avantajı sağlar mı?
 


Gittiğim her yerde yeni işyeri açacak kişilerin, "Şirket kurup Kurumlar Vergisi mükellefi mi yoksa Gelir Vergisi mükellefi mi olayım, hangisi daha avantajlı?" sorularıyla karşılaşıyorum.
Önceki yıllarda, hayat standardı esası geçerli olduğu için kolaylıkla Kurumlar Vergisi mükellefi olunmasını tavsiye ediyorduk. Çünkü hayat standardı esasına göre Gelir Vergisi mükellefleri ticari faaliyetten zarar etseler dahi belirli tarifeler üzerinden vergi ödemek durumundaydılar. Hatta araba sahibi olma, yurtdışına çıkma gibi durumlarda bu tarife daha da yükseliyordu. Şimdi ise hayat standardı uygulanmıyor. Vergi mevzuatı haksızlığa mahal vermemek maksadıyla birbirine paralel düzenlemelere sahip. Bu yüzden ikilem içerisinde kalanlara tavsiyem kendi şartlarına göre değerlendirme yapıp, kararlarını öyle vermeleri yönünde olacak.

Bilindiği üzere Kurumlar Vergisi Kanunu yenilenirken oran yüzde 20'ye indirildi. Sabit olan bu oran, matrah ne olursa olsun aynı miktarda uygulanacak. Bu vergi oranı indirimine paralel olarak Gelir Vergisi oranları da aşağı çekildi ve yüzde 15'ten başlayarak kademeli şekilde artan oranlı bir tarife uygulanması yönüne gidildi. Bu tarifede 7 bin 500 YTL'ye kadarlık kazanç için yüzde 15 oranı uygulanırken, 19 bin yeni liralık kazancın 7 bin 500'lük kısmına yüzde 15, geri kalan kısmına yüzde 20 uygulanacak. Aynı şekilde 43 bin YTL kadarlık kazancın ilk 19 bin YTL'si yukarıda anlattığım gibi vergilendirilecek 19 bin yeni lirayı aşan kısma, yüzde 27 oranı uygulanacak ve nihayet matrahın 43 bin yeni lirayı da aşması halinde bu tutarı aşan kısma, yüzde 35 oranında vergi hesaplanacak. Bu rakam ve oranlar topluca değerlendirildiğinde beyan edilen matrahın ya da gelirin 25 bin Yeni Türk Lirası'nı geçmesi halinde vergi oranları açısından Kurumlar Vergisi avantajlı hale gelmektedir.

Tabii bu değerlendirmeyi yaparken sadece beyan edilen matrahı değil, geçirilmesi muhtemel bir incelemede çıkacak ilave gelir farkını da düşünmek gerekiyor. Gelir Vergisi mükellefi incelenmeye alındığında bulunacak ilave gelir (matrah) farkları dilim atlanmaya sebep olabilir. Bu da yüzde 35 oranda bir nispetle vergilenme sonucunu doğurabilir. Oysa şirketlerde böyle bir durum söz konusu değil. İlave ne kadar gelir farkı beyana eklenirse eklensin yine yüzde 20 üzerinden vergi hesaplanır. Sözgelimi 43 bin yeni lira gelir beyan eden bir şahsın gelir beyanına inceleme sonucunda 100 bin yeni lira ek gelir ilave edilince ödeyeceği vergi 35 bin yeni lira artacak. İlave vergiye tekabül eden aynı rakam, şirketler için 20 bin YTL ile sınırlı kalacaktır.

Diğer yandan; Kurumlar Vergisi de gerçek kişilerin gelirlerinin bir ön vergilenmesi olarak değerlendirilebilir. Çünkü şirketler elde ettikleri kazancı ortaklarına dağıtmaları halinde yüzde 15 oranında vergi kesintisi yapmak zorundalar. Bu durumda şirketlerden kâr payı olarak gelir elde edenlerin ödeyeceği vergi yükü yüzde 30'ları geçiyor. Ama şu da var ki Türkiye'de şirketler yıllarca kâr dağıtımı yapmıyor; dolayısıyla kesinti yoluyla ek bir vergi yükü ile karşı karşıya kalıyorlar. Başka bir ifadeyle sadece Kurumlar Vergisi ödemekle iktifa ediyorlar.


KDV kesintileri yaygınlaşıyor
Maliye, kamu kuruluşları, banka ve katılım bankaları tarafından, özel şirketlerden alınan kimi mal ve hizmetlerin KDV'lerinin belli oranlarda kesilmesi uygulamasına 2004 yılı başlarından itibaren geçmişti. Gün geçtikçe kesinti uygulanacak mal-hizmet kalemleri ve kesinti uygulayacak kurumlar genişletilirken kesinti oranları da yükseltiliyor. Bu bağlamda son düzenleme geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girdi. Yeni tebliğe göre hurdadan elde edilen bakır külçelerine ilave olarak çinko ve alüminyum külçeleri de kesinti kapsamına alındı. Buna göre kamu kuruluşları ve bankalarla katılım bankaları tarafından bakır, çinko veya alüminyum külçe alınması halinde satıcıya KDV'nin yüzde 10'u ödenecek, yüzde 90'ı ise kesinti yoluyla alıkonup sorumlu sıfatıyla vergi dairesine beyan edilecek. Yine aynı düzenlemeyle yukarıda bahsedilen kuruluşlar tarafından alınan özel güvenlik hizmetlerinin daha önce yüzde 50 oranında kesintiye tabi tutulduğu hatırlatılarak mayıs ayı itibarıyla bahsedilen kuruluşlarla birlikte tüm KDV mükelleflerine verilen özel güvenlik hizmetlerinin kesinti uygulaması kapsamına alındığı ve bu hizmetlerin tamamında kesinti oranının yüzde 80 olarak uygulanacağı ifade edilmiştir.

Ahmet YAVUZ

Zaman / 07.05.2007

MuhasebeNet.Net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.