|
Doğum nedeniyle istirahat parası
Sosyal Sigortalar
Kanunu’na göre, kendisi için doğumdan önceki bir yıl
içinde en az 120 gün analık sigortası primi ödenmiş
bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan
önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede
çalışmadığı her gün için geçici işgöremezlik ödeneği
(istirahat parası) verilir. Sigortalı kadına çoğul
gebelik halinde ise, doğumdan önceki sekiz haftaya
iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün
için geçici işgöremezlik ödeneği verilir.
Kadın sigortalının isteği ve doktorun onayı ile
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde,
çalışılan süreler kadın sigortalının doğum sonrası
sürelerine eklenir.
Sigortalı kadınlara, doğum öncesi ve sonrası
işyerinde çalışmadığı 8’er haftalık (56+56 gün)
süreler için, çoğul gebelik (ikiz gibi) halinde ise,
doğum öncesi 10, doğum sonrası 8 haftalık (70+ 56
gün) süreler için analık geçici işgöremezlik ödeneği
ödenecektir.
Örneğin; 1 Haziran 2006 tarihinde 8 haftalık doğum
öncesi istirahate ayrılan ve 15 Temmuz 2006
tarihinde doğum yapan sigortalıya 1 Haziran 2003-14
Temmuz 2003 tarihleri arası gebelik geçici
işgöremezlik ödeneği ödenecektir. Analık (doğum
sonrası) geçici işgöremezlik ödeneği ise 56 günü
geçmeyecektir.
Doğuma üç hafta
kalıncaya kadar çalışma
Sigortalı kadının, doğumuna üç hafta kalıncaya kadar
işyerinde çalışabilme ve çalıştığı sürelerin doğum
sonuna ilave edilmesi imkanı getirilmiştir. Ancak,
bu fıkradan yararlanabilmek için sağlık durumunun
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışmasına uygun
olduğuna dair sağlık raporunun olması gerekmektedir.
Sigortalı kadının hekim raporuna istinaden
çalıştığının ve doğum öncesi izninin başlama
tarihinin tesbiti için düzenlenecek raporda “Gebelik
normal/çoğul gebeliktir. Doğuma .... hafta
kalmıştır. Sağlık durumu , doğuma üç hafta kalıncaya
kadar çalışmasına uygundur.” İfadelerine yer
verilmesi gerekir.
Bu duruma göre, raporun düzenlenme tarihi, doğum
öncesi izninin (8 veya 10 haftanın) başlama tarihi
kabul edilecektir.
Örneğin; Doğumuna 8 veya çoğul gebelikte 10 hafta
kaldığı ve 3 hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine
dair rapor alan kadın sigortalıya doğumuna 3 hafta
kala istirahat açılacak ve işyerinde çalıştığı 35
gün, doğum sonuna ilave edilerek doğum sonu
işgöremezlik ödeneği 91 gün olarak, çoğul gebelik
(ikiz vb) ise 49 gün doğum sonuna ilave edilerek
doğum sonrası 105 gün olarak ödenecektir.
Sigortalı kadının doğum tarihinin, herhangi bir
sebeble doğru olarak saptanamaması nedeniyle, doğum
öncesi 56 veya 70 günlük istirahatine geç başlaması
yada doğuma üç hafta kalıncaya kadar
çalışabileceğine dair rapor olmaksızın işyerinde
çalışmaya devam etmesi halinde ise, gebelik geçici
işgöremezlik ödeneğinin işyerinde çalışmadığı
tarihten itibaren 56 veya 70 günden daha az
verilmesi gerekmektedir.
Örneğin; doğumuna 8 hafta (56) gün kaldığı hesap
edilerek istirahate ayrılan kadın sigortalının
doğumu öngörülen süreden 3 hafta daha önce meydana
gelmesi halinde, bu sigortalıya sadece doğum öncesi
için 5 haftalık geçici işgöremezlik ödeneği
verilecektir. Doğumdan sonraki sürelerde bir
değişiklik yapılmayacak.
Bu gibi durumlarda, doğum öncesi kullanamadığı
sürelerin doğum sonrasına ilave edilmesi sözkonusu
değildir.
Analık sigortasından sağlanan sağlık yardımlarının
kurum ile sözleşme ya da protokol yapılmış sağlık
tesislerinde doğrudan doğruya yapılmasına imkan
görülmeyen yer ve hallerde, gebelik ve doğum sağlık
yardımı yerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nca onanacak ve önceden bildirilecek
tarifeye göre maktu para yardımı yapılır. Birden
fazla çocuk doğarsa, maktu doğum yardımı her çocuk
sayısına göre artırılır.
> Çıraklık süresi
emekliliğe dahil edilmez
> M. Baydur- İlk defa çırak olarak çalışmaya
başlayan kişilerin çıraklıkta geçen süreleri
sigortalılık süresine dahil edilmez. Bilindiği gibi
3308 sayılı Meslek Eğitim Kanununun 25’inci
maddesine göre aday çırak, çırak ve işletmelerde
meslek eğitimi gören öğrenciler hakkında 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanunun iş kazaları ve meslek
hastalıkları ile hastalık sigortaları hükümleri
uygulanır.
Kanunun bu hükmü karşısında aday çırak, çırak ve
öğrenciler bu süreler içinde malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları hükümlerine tabi olmadıkları için
belirtilen süreler sigortalılık başlangıcı olarak
kabul edilmez.
Çıraklık süresince çırak öğrenciler, iş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık sigortasına tabi
olduklarından bu sigorta kollarından adlarına prim
ödenmektedir. Dolayısıyla çıraklara sigorta sicil
numarası verilmektedir. Her ne kadar çıraklık
devresi sigortalılık süresinden sayılmamış olsa
bile, çırak adına tescil edilen sicil numarası
geçerlidir. Çıraklık süresi sonra erdikten sonra
normal sigortalı olarak çalışmaya başlandığında aynı
sigorta sicil numarası üzerinden prim ödenmeye devam
edilecektir.
Birçok kez çıraklık başlangıcının emeklilik
hesabında dikkate alınması yönünde davalar
açılmıştır. Ancak, Yargıtay bu tür davaları
sigortalılar aleyhine sonuçlandırmaktadır. Örneğin,
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 26.2.2001 tarih E:
2001/001434, K: 2001/001527 sayılı kararında “Özel
Kanunda nitelikleri belirtilen çıraklar, çıraklık
devresi sayılan süre içerisinde, malullük, yaşlılık,
ölüm sigortaları hükümlerine tabi olmazlar ve
belirtilen süreler sigortalılık başlangıcı olarak
kabul edilemeyeceğini” belirtmiştir.
Şerif AKCAN
Türkiye / 06.05.2007
MuhasebeNet.Net |
|