Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-04.05.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Vergi davalarında yürütmenin durdurulması
 


Anayasamızın 125 (5). maddesine göre, "İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulması kararı verilebilir". İdari Yargılama Usulü Kanunu m. 27(3)'e göre ise vergi mahkemelerinde dava açılması, tahsil işlemlerini durdurmaktadır. Bu kapsamda, yargı organından ayrıca bir talepte bulunulmasına ve mahkemenin de bu yönde bir karar vermesine gerek yoktur. İlk derece yargılamasında durum böyleyken, temyize veya itiraz yoluna başvurulması kendiliğinden yürütmeyi durdurmamakta, bazı şartların varlığı ve davacının bu yönde bir talebi ile bu yönde bir karar alınması gerekmektedir. Görüldüğü üzere temyiz veya itiraz aşamasında yürütmenin durdurulması kararı verilmesi için telafisi güç ya da imkânsız zararların doğacak olması ve ilk derece mahkemesinin kararının açıkça hukuka aykırı olması koşulu aranmaktadır. Mahkemeye tevdi edilen dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde hukuka aykırılık açık olarak görüldüğünde yürütmeyi durdurma kararı verilmelidir.

Aslolan yürütmenin durdurulması

Uygulamada ise mahkemeler kendisine sunulan belge ve bilgilerden açık olarak görülebilen durumlarda dahi konunun ayrıntılarına girmekte, davalı İdare'nin savunmasını istemekte, bu savunma geldikten sonra konuyu değerlendirerek görüşünü açıklamaktadır. Hatta bazen savunmalarda davacının ortaya koyduğu hususların aksine bir açıklama dahi yer almamaktadır. Bütün bu işlemler ise sürenin gereğinden çok fazla bir şekilde uzamasına sebep olabilmektedir. Mahkemeler daha doğru karar verelim, daha çok bilgi toplayalım derken, yürütmenin durdurulmasının temel amacından da uzaklaşmakta, davacının muhtemel zararının önlenmesi gayesini ihmal etmektedirler. Oysa mahkemeler bu tür durumlarda davacı iddialarının doğru olabileceği yönünde bir kuşku duymaları halinde hemen yürütmenin durdurulması kararı vermelidirler. Daha sonra İdare'nin açıklamaları bu kararın doğru olamayacağı kanaatini oluşturursa yürütmenin durdurulması kararını kaldırabilirler. Bu konuda bir engel yoktur. Zaten amaç da budur.

Mükellefin hakları

İşte size bir örnek. Mükellefe İdare tarafından yıllar öncesine ait bir vergi borcu olduğu iddiasıyla ödeme emri gönderilir. Mükellefin bu tür bir borçtan haberi olmadığı gibi, zamanaşımı süresi dahi çoktan dolmuştur. İdare, mükellefe adresini bulamadıklarını, bu sebeple ilanen tebligat yaptıklarını belirtir. Bu ilandan mükellefin haberi olmadığı için vergi borcu kesinleşmiştir. Mükellef dava açar. Davasında İdare'nin elinde tebligat için gereken bütün adreslerinin bulunduğunu ispatlar. Üstelik İdare bir süredir başka vesilelerle kendisi ile yazışma yapmaktadır. Zaten adresleri de uzun zamandır aynıdır. Yürütmenin durdurulmasını ister. Mahkeme İdarenin ilk savunmasını almak ister. Aradan zaman geçer. Mükellef ailesi ile giderken yolda arabası durdurulur. Eşi ve çocukları arabadan indirilerek arabasına el konur. Mahkeme iki ay sonra yürütmeyi durdurma talebini hiçbir gerekçe göstermeden reddeder. Dava devam eder. Mükellef ilk yürütmeyi durdurma talebinde belirttiği sebeplerin doğru olduğu anlaşıldığından davayı uzun bir süre sonra kazanır. Bu esnada mükellef arabasını alabilmek için tamamen haklı olduğu halde İdare'nin talep ettiği borcu da ödemiştir.

Aradan geçen zaman zarfında mükellef bugüne kadar bütün vergilerini titizlikle ödediği halde neden İdare tarafından böyle bir muameleye tabi tutulduğunu anlamaya çalışmaktadır. Hata kimdedir dersiniz.

"Mükellef haklarının bu kadar ayaklar altına alınmasında mı?

"Bilinen adreslerin varlığına rağmen mükellefi ilanen tebligatla takip eden memurda mı?

"Bu durum en baştan beri belgeleriyle ortaya konmuşken yürütmenin durdurulması kararını vermeyen vergi mahkemesinde mi?

"Hakkaniyet bekleyen vergi mükellefinde mi?

Kararı siz verin.


VERGİ ve HUKUK / Hakan Üzeltürk
huzelturk@superonline.com

Dünya online / 04.05.2007

MuhasebeNet.Net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.