|
Hafta tatilinde çalışanların ücreti
Okurumuz N.ÖZCAN çalışma hayatının tartışmalı
konularından birisi olan fazla çalışma (fazla mesai)
ile ilgili olarak diyor ki; haftada 5 gün ve 45 saat
çalışan işçilere cumartesi ve pazar günleri
çalışmaları halinde zamlı ücret verilmesi gerekir
mi? Haftanın 7’nci günü tatil yapması zorunlu iken o
gün çalışırsa alacağı mesai ücreti yüzde 100 mü,
yoksa yüzde 50 mi zamlı olacak? Yüzde yüz mesai
hangi durumlarda ödenmelidir?
Bugün pazar... Hafta içindeki çalışma süresi altı
gün olarak belirlenmiş ve her altı günlük çalışma
sonucu işçinin 24 saatten az olmamak üzere
dinlendirilmesi hükme bağlanmıştır. Bu izne de,
hafta tatili denilmektedir. İşçileri hafta tatilinde
çalıştırmak yasaktır. Yani, asıl olan işçinin hafta
tatilinde dinlendirilmesidir. Ancak, bazen iş
yoğunluğu veya çeşitli nedenlerle işçilerin hafta
tatilinde çalışması gerekebilmektedir. Hafta
tatilinde çalışan işçilere, normal ücretine ilave
olarak her bir saat fazla çalışma için normal
çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde
50 yükseltilmesi suretiyle fazla çalışma ücreti
ödenmelidir.
Haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma
olarak adlandırılmaktadır. Fazla çalışma süresinin
toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamayacaktır.
Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere
değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir. Fazla
çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan
süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir
saat sayılır.
İşçilere ulusal bayramlar ve genel tatil günleri
çalışmazlarsa bir iş karşılığı olmaksızın o günün
ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa
çalışılan her gün için ayrıca bir günlük ücret
ödenecektir. Uygulamada bazı işyerlerinde Kanunun
yanlış yorumlanmasından dolayı, ulusal bayram ve
genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde
çalışılması halinde ücretin % 100 zamlı ödendiği
görülmektedir. Oysa ki, ulusal bayram ve genel tatil
günü olarak kabul edilen günlerde çalışılması
halinde, normal ücretinin dışında ayrıca çalışılan
her gün için bir günlük ücreti ödenmesi
gerekmektedir.
Primi ödenmeyen
günler
Okurumuz S.Sancaktutan diyor ki; 27.11.1987 SSK
girişim var, yalnız prim ödemesi yapılmamış 1990
yılında ilk prim ödemesi yapılmış SSK başlangıcı
hangi tarih olacak?
Sigortalılara ait işe giriş bildirgelerinin SSK’ya
verilmesine rağmen prim belgelerinin verilmediği
görülebilmektedir. Bu durumda prim belgeleri
verilmediği sigortalılar da hak kaybına
uğramaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına
göre, sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmesi
ancak prim belgelerinin verilmemiş olmasının en az
bir günlük hizmetin bulunduğuna karine olduğu
belirtilmekte ve bir günlük hizmet verilerek sigorta
başlangıç tarihi olarak tescil edilmektedir. Bu
durumda, hizmet tespit davası açarak sigortalılık
başlangıç tarihini 27.11.1987 yılı olarak tespit
ettirebilirsiniz. Aksi takdirde 1990 yılı dikkate
alınır.
Doğum iznindeki işçi
işten çıkartılabilir mi?
Okurumuz B.GEZER doğum iznindeki bir bayan çalışanın
iş akdini feshedip edemeyeceklerini soruyor?
İş Kanunu uyarınca, otuz veya daha fazla işçi
çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan
işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden
işveren, işçinin yeterliliğinden veya
davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya
işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe
dayanmak zorundadır. Irk, renk, cinsiyet, medeni
hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din,
siyasi görüş ve benzeri nedenler fesih için geçerli
bir sebep oluşturmaz. Diğer bir deyişle doğum yapan
kadın işçinin işten çıkartılmaması gerekmektedir.
Ancak kanuna aykırı olarak doğum yapan kadın işçiyi
ihbar ve kıdem tazminatı, kullanılmayan yıllık
izinlerin parası ile diğer işçilik haklarını ödemek
suretiyle işten çıkartabilirsiniz. Bu durumda iş
sözleşmesini feshettiğiniz doğum yapan işçiniz iş
güvencesi kapsamında ise, işe iade davasını
kazanacaktır.
Resul Kurt/Star
04.03.2007
|
|