|
Tek çatı sağlığı…..
Yaklaşık dört yıldan
buyana Sosyal Güvenlik Kurumlarının “Tek Çatı”
altında birleştirilmesi tartışmalarını izlemekteyiz.
Bundan tam bir yıl önce 5502 sayılı Kanun ile Sosyal
Güvenlik Kurumu oluşturuldu. Hukuki olarak SSK,
Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tarihe karıştı. Bunun
anlamı, kurumsal olarak artık bir tek sosyal
güvenlik kurumu hizmet sunmaktadır. Diğer yandan,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle
henüz uygulamaya girmedi. Bu konuda belirsizlik
devam etmektedir.
Sosyal güvenlik sisteminde tek çatı uygulamasının
vatandaşa yansıması bir yıl sonra tam anlamıyla
ortaya çıkmaya başladı. Gerçekten Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı tarafından 25 Mayıs tarihli Resmi
Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan tebliğ ile
birlikte sağlık hizmetlerinin sunumunda SSK’lı,
Bağ-Kur’lu veya Emekli Sandığı ayrımı ortadan
kaldırıldı.
Hastanelere sevksiz
gidilecek
Bugüne kadar gelen uygulamada Emekli Sandığına tabi
olan kişiler -ki bunlar devlet memuru statüsünde
çalışanlardır- sağlık hizmetlerinden faydalanma
yönünden SSK ve Bağ-Kur’lu sigortalılara göre
avantajlı durumdaydılar. 25 Mayıs 2007 tarihinde
yayımlanan ve 15 Haziran itibarıyla yürürlüğe
girecek olan tebliğ ile artık kurum ayrımı
olmaksızın herkes özel veya kamu ayrımı yapmaksızın
bütün sağlık tesislerine gidebilecekler.
Bu uygulamanın başlamasıyla birlikte bütün
sigortalılar, üniversite hastaneleri dahil,
sözleşmeli tüm sağlık tesislerine doğrudan müracaat
hakkına kavuştular. Halihazır durumda, Emekli
Sandığı mensupları üniversite hastanelerine doğrudan
müracaat edebiliyordu. SSK’lılar devlet
hastanelerinden sevk alarak gidebiliyor.
Bağ-Kur’lular ise üniversite hastanelerindeki tedavi
giderlerini öncelikle kendileri karşılayıp daha
sonra Bağ-Kur’dan talep edebiliyor. Ödemeden çıkan
fark ücreti hasta tarafından karşılanıyor.
15 Haziran 2007 tarihinden itibaren 120 gün sonra,
yatarak tedavilerde ilaçlar hastane tarafından temin
edilecek. İlke olarak, hastalara ilaç temin
ettirilmeyecek. Hastane eczanesinde bulunmayan
ilaçlar şu anda reçete karşılığı sözleşmeli
eczanelerden hasta veya yakınları tarafından temin
ediliyor. Yine tebliğin yürürlük tarihinden itibaren
120 gün sonra, yatarak tedavilerde tıbbi malzemeler
hastane tarafından temin edilecek. Hastaya zorunlu
olarak temin ettirilen malzemelerin bedelleri fatura
tutarı esas alınarak hastaya ödenecek. Mevcut
uygulamada, hastanede bulunmayan tıbbi malzemeler
hasta veya yakınları tarafından sağlanıyor. Hasta
veya yakınları tarafından temin edilen tıbbi
malzemelerin ödenmesinde fark ücreti çıkması halinde
bu hasta tarafından karşılanıyor.
Sağlık raporları tek
hekimden alınabilecek
Bilindiği gibi, uzun süreli tedavi gerektiren bir
hastalığı nedeniyle ilaç kullanılması gereken
hastalar sağlık kurulu raporu alarak ilaçlarını
devamlı alabiliyorlardı. Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından yayınlanan tebliğe göre 15 Haziran
tarihinden itibaren bu durumda olan hastalar her
defasında reçete yazdırmadan iki yıl süreyle
ilaçlarını eczanelerden alabilecekler. Bu uygulama
gerçekten hasta olan vatandaşlarımız için iyi bir
sonuç verecektir. Diğer yandan hastanelerde meydana
gelen yığılmalarda kısmen azalmış olacaktır.
Bir diğer yeni uygulama ambulans hizmetlerinde
ortaya çıkmaktadır. Tebliğin yürürlüğe girmesiyle
birlikte sigortalı herkesin şehir içi ve şehirler
arası ambulans bedelleri ödenecek. Mevcut
uygulamada, Bağ-Kur’da ambulans bedelleri ödenmiyor,
Emekli Sandığında şehir içi ve şehir dışı ambulans
bedelleri ödeniyor, SSK’da belediye/büyükşehir
belediyesi mücavir alan dışına ambulans ile
gönderilme ücreti ödeniyor.
İlaç katılım payları
SSK ve Bağ-Kur kapsamında bulunan hastaların muayene
katılım payı gelir ve aylık alanların gelir ve
aylıklarından, diğer kişilerden ise eczanelerden
tahsil edilecek.
Uygulamada, SSK kapsamında olanlar eczanelerde
kendileri ödeme yapıyor.
Bağ-kur kapsamında olanlar ise sağlık tesislerinde
sıraya girerek muayene katılım payı ücretini ödüyor.
İlaç katılım payı SSK kapsamında bulunan hastalardan
da gelir ve aylık alanların gelir ve aylıklarından,
diğer kişilerden ise eczanelerden tahsil edilecek.
Söz konusu bedeller halen SSK kapsamında olanlar
için eczanelerden tahsil ediliyor.
Buraya kadar yaptığımız açıklamalar dışında anılan
tebliğ ile bir çok yenilik getirilmiş. Örneğin,
sigortalıların çocuklarının ücretsiz olarak sünnet
ettirilmesi, özürlülerin diş tedavisinde kolaylık
sağlanması gibi bir çok yenilik mevcuttur.
Sosyal güvelik sisteminde tek çatının bütün
çalışanlara sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanma
kolaylığında emeği geçenleri kutluyoruz.
Okuyuculara cevaplar
O.Man- Verdiğiniz bilgilere göre, bir işyerinde
çalışırken emekli olmuş ve kıdem tazminatınızı
alarak işten ayrılmışsınız. İkinci kez aynı
işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak
beş yıldan beri çalışmaya başlamışsınız. Hizmet
akdiniz işveren tarafından feshedilirse tazminata
esas kıdeminiz son olarak çalışmaya başladığınız
tarih baz alınarak hesaplanacaktır. İşveren sırf
kıdem tazminatını yükünü hafifletmek için işe giriş
çıkış yapmış olsaydı durum farklı olacaktı.
Bahsettiğiniz yazımızda verdiğimiz örnek emekli
olduktan sonra da aralıksız çalışamaya devam eden
bir sigortalı için geçerlidir. Sizin durumuz buna
uymuyor. Kıdem tazminatınız son çalışma sürenize
göre hesaplanacaktır.
Y.Aksoy: Son olarak SSK’ya en az 3,5 yıl prim
öderseniz 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
hükümlerine göre emekli olabilirsiniz. Prim ödeme
gün sayınız ne kadar fazla olursa emekli maaşınız
ona göre yükselecektir. Tabii ki prim ödeme miktarı
da önemlidir. 1970’li yıllarda çalışmanız olsaydı
mutlaka SSK’nın bilgisayar sisteminde görülürdü.
Yinede de bir şans olarak bahsettiğiniz illerde bir
arşiv araması yaptırabilirsiniz.
Kayın biraderinizin eşinin sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmesi için ya kendisinin veya eşinin
sigortalı çalışmaya başlaması lazım. İşten 6 ay önce
ayrıldığı için analık sigortası kolundan
yararlanabilir. En yakın sigorta müdürlüğüne giderek
bilgi alabilirsiniz.
MuhasebeNet.Net
Şerif AKCAN
03.06.2007
MuhasebeNet.Net
MuhasebeNet.Net |
|