İşçinin İşverenince Zorla Ücretsiz İzne
Çıkartılmasına Yargının Bakışı
Maalesef işverenler için
her mali sıkıntıda akla gelen ilk olgu işçi çıkarma
olmaktadır. İşçi çıkarmanın iş güvenliği hükümleri
nedeniyle bir nebze de olsa zorlaştırılması,
kararsızlık hali giderilene kadar işyeri
faaliyetlerinin askıya alınması uygulamada işverenin
işçiyi rızasına aykırı olarak ücretsiz izne
çıkartması uygulamasını doğurabiliyor.
Elbette kriz halinde işverenin ücretsiz izin
kartının karşılığında işçiye tazminatlarını isteme
kartı kalıyor.
Yakın geçmişte yargıya sıkça taşınan bu uygulama
üretim sektöründe kriz söylentilerinin kapıya
dayanmasıyla birlikte tekrar gündeme gelmiş
bulunuyor.
Hemen belirtelim ki işverenin işçiyi zorla ücretsiz
izne çıkartması gibi bir hakkı bulunmuyor. Bu konuya
muhatap olan veya muhatap olması muhtemel
çalışanların haklarını bir kere daha
hatırlamalarında fayda bulunduğundan bu konudaki
Yargıtay kararlarını bir gözden geçirelim.
Yargıtay’ın olaya bakışı
İşçi ve işveren arasındaki her türlü anlaşmazlıkta
olduğu gibi ücretsiz izne ayırma konusundaki
anlaşmazlıklarda da yüksek mahkeme olan Yargıtay bu
konuyu defaatle ele almış bulunuyor.
Her ne kadar izin dilekçesinde ücretsiz izin
sözcükleri yer almamış ise de davalı tanıklarının
dahi, davacının ücretsiz izine çıkarıldığını beyan
etmiş olmaları karşısında davacının baskı ile
ücretsiz izin dilekçesi imzaladığı şeklindeki
iddiasının samimi kabul edilmesi gerekir.
Yasalarımızda işçinin açıkça kabulü olmadan ücretsiz
iznin geçerli olacağına dair bir hüküm bulunmadığı
gibi, Dairemizin yerleşmiş uygulamaları da bu
yoldadır. Böyle olunca olayda davalının haksız feshi
bulunduğunun kabulü gerekir.(Yargıtay 9. HD.
2003/1162 E., 2003/11821 K.)
İşverenin ücretsiz izne ayırma hakkının
bulunmamaktadır. İşçinin rızası dışında ücretsiz
izne ayrılması iş akdinin işverence feshi anlamına
gelir. İşçinin altı günlük haklı fesih süresinden
sonraki fesih beyanında bulunmuş olması kıdem
tazminatı hakkını ortadan kaldırmaz. (Yargıtay 9. HD.
2005/16574 E., 2006/587 K.)
Davacı işçinin rızası ve yazılı muvafakati
bulunmadan işverence davacının tek taraflı ücretsiz
izne çıkarılması eylemli bir fesih olup, dairemizin
yerleşik içtihatlarına göre bu durum davacı işçi
açısından iş akdinin haksız feshi halini oluşturur
ve işçi ihbar tazminatına da hak kazanır. (Yargıtay
9. HD. 2004/7127 E., 2004/25124 K.)
“Belirli süreli iş akdiyle çalışmakta iken hammadde
temin edemediği için işi durduran işveren tarafından
zorunlu olarak ücretsiz izne çıkartılan personel, iş
akdini bildirimsiz olarak feshe hak kazanır. Bu
durumda, işçi ihbar tazminatına olmasa da kıdem
tazminatına hak kazanır (Yargıtay 9. HD. 1992/11203
E., 1992/13640 K.)”
Evet, nasıl işçi her istediğinde (Kadın işçilerin
doğum sonrasındaki altı aylık izinleri gibi izinler
hariç) ücretsiz izin alamayacağı gibi işveren de
yukarıda kararlardan da görüleceği üzere işçiyi
ücretsiz izne çıkmaya zorlayamaz. Zorla izne ayırma
iş akdini feshetmek demektir. Bu durumda iş
güvencesi hükümleri devreye gireceği gibi akdin
feshi durumunda ortaya çıkan tazminat alacakları da
işçi lehine doğmuş olur.
Şevket Tezel
Sözcü/02.12.2008 |