|
Alacakların devri suretiyle borç hesaplarının
kapatılması
İşletmelerin zaman zaman
alacaklarını, borçlu oldukları işletmelere temlik
etmek suretiyle, alacak ve borçlarını nakit hareketi
oluşturmadan kapattıkları görülmektedir. Bu işlemler
özellikle grup şirketlerin birbirlerinden olan
alacak ve borçlarının nakit hareketi olmadan
kapatılmasında veya grubun bir şirketine mal veya
hizmet satışı yapan, aynı grubun diğer şirketinden
de mal veya hizmet alan işletmelerin alacak ve
borçlarının nakit hareketi olmadan kapatılmasında
uygulanmaktadır.
Söz konusu işlemlerle ilgili olarak yasal
düzenlemeler dikkate alınarak ortaya çıkan
yükümlülükler aşağıda açıklanmıştır.
a- Belge düzeni açısından uygulama
-Borçlar Kanunu'na göre alacağın temliki
Borçlar Kanunu'nun 162. maddesinde, kanun veya
sözleşme ile veya işin mahiyeti gereği
yasaklanmadıkça borçlunun rızası aranmaksızın
alacağın üçüncü bir şahsa temlik edilebileceği
belirtilmiştir. Aynı kanunun 163. maddesinde, yazılı
şekilde olmadıkça alacağın temlikinin muteber
olmayacağı belirtilmiştir.
Temlik işlemi, belirli alacağı temlik edenin mal
varlığından çıkarıp, temlik alanın mal varlığına
geçirir. Alacaklının tek taraflı bir hukuki
muamelesi değil, temlik alanla yaptığı bir akittir.
Dolayısıyla kişiler alacaklarını, devir alan
(temellük eden) ile imzalayacakları bir yazı ile
temlik edebilirler. Borçlar Kanunu uyarınca işlemin
noter huzurunda yapılmasına da gerek yoktur.
-Vergi Usul Kanunu uyarınca temliknamelerin tevsik
edici belge olarak kullanımı
Bilindiği üzere 320, 323, 324 ve 332 sıra no.lu
Vergi Usul Kanunu genel tebliğlerinde mükelleflerin
ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal veya
hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000 YTL'yi aşan
tahsilat ve ödemelerini; banka, özel finans
kurumları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel
Müdürlüğü aracılığıyla yapmaları ve bu kurumlarca
düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri
zorunluluğuna ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Söz konusu düzenlemeler uyarınca kapsama giren kişi
ve kuruluşların, ödemeleri tutarı 8.000 YTL'yi
aşıyorsa ya da ödeme tutarı ne olursa olsun ödemeye
konu alış belgesinin toplam bedeli 8.000 YTL'yi
aşıyorsa, ödemelerini banka, özel finans kurumları
veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü
aracılığıyla yapmaları ve bu kurumlarca düzenlenen
belgeler ile tevsik etmeleri gerekmektedir.
Bir işletmenin, bir grubun şirketine mal sattığını,
aynı grubun diğer şirketinden de mal aldığını,
50.000 YTL'lik alacağını, borçlu olduğu şirketteki
borcundan düşmek suretiyle devrettiğini varsayalım.
Belgelendirme nasıl olacaktır?
Temlik edilen alacağın 8.000 YTL'nin üzerinde olması
halinde tevsik işleminin nasıl yapılacağı konusunda
İstanbul Defterdarlığı'nın 10.03.2004 tarih ve
B.07.4.DEF.0.34.20./ VUK-Mük.257-3410 sayılı
özelgesi mevcuttur. Bu özelgeye göre 8.000 YTL'yi
aşan alacakların Borçlar Kanunu'nun 162'nci
maddesine göre düzenlenen temlik sözleşmesi ile bir
başkasına devir edilmesi halinde söz konusu temlik
sözleşmesinin noterde düzenlenmesi koşulu ile
yapılacak borç ödemesinin banka, özel finans kurumu
veya PTT aracı kılınmadan tevsik edilmesi mümkün
bulunmaktadır
Söz konusu özelgedeki açıklama, 323 Sıra no.lu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği'ndeki noterlerde yapılan
işlemlere ilişkin ödeme ve tahsilatların belirtilen
kurumlar aracılığıyla yapılmasının zorunlu olmadığı
yönündeki düzenlemeye dayandırılmıştır.
Özelgedeki açıklamaları aşağıdaki sebeplerle uygun
bulmuyoruz.
-Maliye Bakanlığı'nın tevsik zorunluluğuna ilişkin
düzenlemeleri esasen nakit hareketlerinin
belgelendirilmesine yöneliktir.
-Ortada para hareketini gerektirecek bir ödeme şekli
ve banka, özel finans kurumları veya Posta ve
Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü gibi kurumlar
aracılığıyla yapılacak bir işlem mevcut değildir.
-Temliknamelerin noterde düzenlenmesi gerektiğine
dair Borçlar Kanunu'nda hüküm yoktur.
Eğer temlikname Borçlar Kanunu'na uygun olarak
düzenlenmiş ise vergi uygulaması açısından da
muteber bir belge olarak dikkate alınmalıdır. Ancak
yine de cezalı işleme muhatap kalınmaması açısından
tutarın tevsik zorunluluğu kapsamına girmesi
halinde, söz konusu özelge dikkate alınarak
temliknamenin noterde düzenlenmesi uygun olacaktır.
b- Damga vergisi açısından temliknameler
Alacağın temlikine ilişkin kağıtların damga vergisi
açısından durumunun da bilinmesi önem taşımaktadır.
Damga Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde verginin
konusunun kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı
kağıtlar olduğu, kağıt teriminin "yazılıp imzalamak
veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle
düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli
etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile
elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik
ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan
belgeleri" ifade ettiği belirtilmiştir.
Yine Damga Vergisi Kanunu'nun 4. maddesinde bir
kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın
mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı
vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin
tayininde ise, şekli kanunlarda belirtilmiş
olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş
olanlarda üzerlerindeki yazının tazammum ettiği
hüküm ve manaya bakılacağı belirtilmiştir.
Kanuna ekli 1 sayılı tabloya göre temliknameler
binde 7,5 oranında damga vergisine tabidir.
Yasal düzenlemelerden alacağın temliki ile ilgili
imzalanan kağıdın binde 7,5 oranında damga vergisine
tabi olduğu anlaşılmaktadır. Temliknamenin noterde
hazırlanması halinde damga vergisi notere
ödenecektir.
Ancak bu açıklama genel olup, istisnaların dikkate
alınması gerekeceği tabidir. Örneğin 27.02.2004
Tarih ve 25386 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve
Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğ'de
ihracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından
temliki ile ilgili işlemler ve bu işlemler sebebiyle
düzenlenen kağıtlara, ihracata ilişkin olduğunun
tevsik edilmesi kaydıyla, işlem yapan kuruluşlarca
re'sen damga vergisi ve harç istisnası uygulanacağı
açıklanmıştır.
Sonuç olarak işletmelerin, borçlu oldukları
işletmelere alacaklarını devretmeleri suretiyle
ödemesi tevsik zorunluluğu kapsamına giren
borçlarını kapatmaları, bunu da sadece taraflarca
imzalı bir dekontla belgelendirmeleri halinde belge
temlikname olarak kabul edilerek;
-İşlemin (belgenin noterde düzenlenmemesi sebebiyle)
tevsik etme zorunluluğuna uymadığından bahisle
taraflara, 1.390 YTL'den az olmamak üzere işleme
konu tutarın yüzde 5'i nispetinde özel usulsüzlük
cezası kesilebilir.
-Kağıdın temlikname olarak kabul edilmesi ve buna
ilişkin damga vergisinin ödenmemesi sebebiyle kağıdı
imzalayanlar açısından cezalı damga vergisi
tarhiyatı yapılabilir.
Emrah Aygül / Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
emrahaygul@yahoo.com
02.03.2007 |
|