Anonim şirketlerde yönetim kurulu
Anonim şirketlerin zorunlu
organları, halen yürürlükte bulunan Ticaret Kanunu'nda
(TTK), genel kurul, yönetim kurulu ve murakıplık olarak
belirlenmiştir. Yönetim kurulu, anonim şirkette kanuni
temsil yetkisine sahip yürütme ve icra organıdır.
Dolayısıyla şirket yönetiminden ve malvarlığından bu
organ, hem şirkete hem hissedarlara karşı sorumludur. Bu
sorumluluk, bazen üçüncü şahıslara karşı da gerçekleşir.
Ancak anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin özel
hukuktan doğan sorumluluğu ile kamu borçlarından doğan
sorumluluğu, ilgili mevzuatta farklı esaslara
bağlanmıştır. Bize gelen sorular içerisinde, bu konudaki
sorular yine çoğalmış ve birikmiştir. Bu nedenle biz de
gelen tüm sorulara cevap oluşturacak şekilde, önce bu
yazımızda anonim şirketlerin yönetim kurulunu tanıtacak,
sonraki yazılarımızda ise bu sorumlulukları ayrı ayrı
aktarmaya çalışacağız.
TTK'ya göre anonim şirketlerde yönetim kurulu en az üç
üyeden oluşur. Ana sözleşmeyle üçten az olmamak kaydı
ile farklı üye sayısı kararlaştırılabilir. Ana
sözleşmede, taban ve tavan rakam gösterilmek koşulu ile
üye sayısının belirlenmesi yetkisi, genel kurula da
bırakılabilir. Bu gibi hallerde, genel kurul seçimden
önce üye sayısını belirlemek ve ondan sonra seçim yapmak
durumundadır.
Anonim şirket yönetim kurullarında yalnız gerçek kişiler
görev yapabilir. Yönetim kuruluna seçilebilmek için pay
sahibi olmak şart değilse de görev yapabilmek, kural
olarak pay sahibi olma koşuluna bağlıdır. Uygulamada pay
sahibi olmayan kişi yönetim kuruluna seçildiğinde ancak
kendisine en az 1 pay devredilmek suretiyle bu üyenin
görev yapması sağlanabilir. Bu kuralın önemli bir
istisnasını ise pay sahipleri arasında bulunan
tüzelkişiyi temsilen seçilenler oluşturmaktadır. Ayrıca
sermaye piyasası hukukunda veya banka hukukunda bu
kuralın başkaca istisnaları da vardır.
Yönetim kurulu üyeleri, en çok üç yıl süre ile
seçilebilirler (TTK md. 314). Bu süre ana sözleşme ile
kısaltılabilir ancak uzatılamaz. Ana sözleşmede aksine
hüküm yoksa, süresi biten üyeler tekrar seçilebilirler.
Üyeler, görev süresi bitmeden, genel kurul tarafından
azledilebilir. Azledilen üye, bu sebeple tazminat
isteyemez.
Yönetim kurulu üyelerinin ancak genel kurul tarafından
seçilebilecekleri kuralının tek istisnası, üyeliklerde
dönem içerisinde boşalma meydana gelmesidir. Yönetim
kurulunun görev süresi dolmadan istifa, ölüm, temyiz
kudretini yitirme gibi sebeplerle yönetim kurulu
üyeliklerinden biri boşalırsa, bu takdirde boşalan
üyeliğe geri kalan üyelerle toplanacak yönetim kurulu
atama yapar. Ancak yapılan bu atamanın, ilk genel kurul
toplantısında, kurulun onayına sunulur. Dolayısıyla
atanan kişinin görev süresi, ilk genel kurul
toplantısına kadardır.
Ancak bu atama kuralının, uygulanması zorunlu değildir.
Örneğin yönetim kurulu, bir üyeliğin boşalması ile karar
yeter sayısını kaybetmiyorsa, boşalan üyeliğe atama
yapması zorunlu değildir. Yönetim kurulu, kalan üyelerle
de varlık ve çalışmasını sürdürebilir.
Ancak üyeliklerde meydana gelen boşalma, üç üyeli
yönetim kurulunda bir üyeliğin boşalması halinde olduğu
gibi, yönetim kurulunun karar yeter sayısını ortadan
kaldırıyorsa ve buna rağmen atama yapılmıyorsa, şirket
genel kurulunun murakıp tarafından seçim yapmak üzere
toplantıya davet edilmesi gerekir. Ayrıca Yargıtay,
şirket işlerinin aksamaması ve sürekliliği için, üç
üyeli yönetim kurulunda bir üyeliğin boşalması halinde,
karar yeter sayısı yitirilmiş olsa dahi kalan iki üyenin
boşalan üyeliğe atama yapabileceği görüşündedir. Bu
görüş, doktrinde de yerinde bir görüş olarak
nitelendirilmektedir.
Bütün pay sahipleri, yönetim kuruluna seçilmek hakkına
sahiptir. Ancak bazı pay gruplarına, yönetim kuruluna
seçilme konusunda ana sözleşme ile imtiyaz tanınabilir.
Örneğin ana sözleşmeye, yönetim kurulu üyeliklerinden
ikisine (A) grubu pay sahipleri, birine (B) grubu pay
sahipleri, diğer üyeliklere ise diğer pay sahipleri
tarafından gösterilen adaylar arasından seçim
yapılacağına dair hüküm konulabilir. Bu şekilde oluşan
bir yönetim kurulunda, bir üyeliğin boşalması halinde,
yönetim kurulunca atama yapılırken aynı grup pay
sahiplerinin arasından atama yapılması gerekir.
Genel kurulun, yedek yönetim kurulu üyesi seçip
seçemeyeceği konusu ise hukukumuzda tartışmalıdır.
Uygulamada, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın, dolayısıyla
ticaret sicil memurluklarının böyle bir uygulamaya veya
ana sözleşmeye bu yönde bir hüküm konulmasına sıcak
bakmadığı bilinmektedir.
Yönetim kurulu, kurul olarak faaliyetini icra eder.
İdare görevinin bölüşümü ve temsil konusunda bir iş
bölüşümü yapılmadıkça, üyelerin tek başlarına herhangi
bir yetkisi yoktur.
Yönetim kurulu kararları, tarih ve sıra numarası ile
karar defterine yazılmak suretiyle alınır. Kararlar,
toplantıda hazır bulunanlar tarafından imzalanmak
suretiyle oluşur. Ayrıca kararlarda, karara muhalif
kalanların ve varsa muhalefet sebeplerinin de yazılması
gerekir. Genel kurullarda pay sahiplerinin kendilerini
vekilleri yolu ile temsil ettirmeleri mümkün olmakla
birlikte, yönetim kurulu üyeliğinde vekâlet olmaz. Bu
nedenle üyelerin toplantıya bizzat katılması gerekir.
Yönetim kurulu kararlarının, üyelerden birisi toplantı
talebinde bulunmadıkça, teklifin veya karar tasarısının
dolaştırılmak suretiyle diğer üyelere imzalatılması
şeklinde alınması da mümkündür.
Bumin Doğrusöz
22.05.2008 |