Bilindiği gibi Vergi Usul
Kanunu'na göre, gelir, kurumlar, katma değer
vergisi ve diğer mükellefiyetlerde, verginin
doğuşunun bağlandığı olay ve hukuki durumlarla
ilgili her türlü muamelelerin, prensip olarak
belgeye bağlanması gerekir. Anılan
mükellefiyetlerde, vergi matrahı mükellef
tarafından tutulan kayıt ve hesaplara
dayanılarak tespit ve beyan olunur. Bu
kayıtların geçerliliği, kanunda belirtilen
belgelerle tevsik belgelendirilmesi şartına
bağlıdır. Belgeler, mükellef yönünden beyanının
doğruluğunu gösteren bir ispat aracıdır. Vergi
İdaresi bakımından ise, vergi denetiminin
aracını ve bazını oluşturur. Üçüncü kişilerle
yapılan işlemlerin uygun belgelerle ispatı
yanında işletme içi muamelelerin de belgeye
bağlanmasına ihtiyaç vardır.
- Üçüncü şahıslarla
olan muamelelerin belgelenmesi:
Vergi Usul Kanunu'na
göre tutulan defterlerde yer alan ve üçüncü
şahıslarla olan münasebet ve muamelelerle ilgili
bulunan kayıtların belgeye bağlanması
zorunludur. (VUK. md. 227) muamele ve işlemlerin
usulüne uygun belgelerle ispatlanamaması halinde
kayıtlar sağlığını kaybeder. Beyan edilen vergi
matrahı ve hesaplanan verginin doğruluğu şüpheli
hale gelir. Belgelerin sahte veya yanıltıcı
nitelikte olması mükellefleri önemli sorunlarla
karşı karşıya bırakır.
- İç işlemlerle ilgili
kayıtların belgelenmesi:
Vergi Usul Kanunu'nun
227. maddesinde ayrıca belirtilmemiş olmakla
beraber, vergiyi doğuran olayla ilgili işletme
içi muamelelerin de belgelenmesi gereklidir.
Örneğin, envanter
kayıtları, amortisman kayıtları, emsal bedelinin
hesaplanması ile ilgili kayıtların geçerli
dokümanlarla belgelenmesi gerekir. Transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına
ilişkin hesaplamaların da belgeye bağlanması
yasal bir zorunluluktur.
- Defter tutmak zorunda
olmayanlarda belgeler:
Vergi Usul Kanunu'nun
227. maddesinde, defter tutmak zorunda olmayan
mükelleflerin de, vergi matrahlarının tespiti
ile ilgili ve gerçek usulde tespit edilen
giderlerini tevsik edecekleri hükme
bağlanmıştır. Buna göre, gelir vergisi
mükelleflerinden, geliri sadece ücret, menkul
veya gayrimenkul sermaye iradı yahut diğer
kazanç ve iratlardan ibaret olanlar, defter
tutmayacak olmakla beraber, matrahtan
indirdikleri giderleri geçerli belgelerle
belgelendirmek zorundadırlar.
- Tevsiki zorunlu
olmayan kayıtlar:
Üçüncü şahıslarla olan
münasebetler ve muamelelerin belge ile ispat
edilmesi prensibinin bazı gider unsurları
bakımından istisnası vardır. Vergi Usul
Kanunu'nun 228. maddesine göre, ...aşağıda
olduğu gibidir.
- Örf ve teamüle göre
bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan
giderler. Örneğin, iş takibi için yapılan şehir
içi yolculukları dolayısı ile ödenen dolmuş,
otobüs ücretleri gibi. Bunun için, ilgili
memurca düzenlenen ve yapılan harcamaları
gösteren bir liste yeterlidir.
- Vesikanın teminine
imkan olmayan giderlerde de, belgelendirme
aranmaz. Bu tür giderlere örnek olarak, boğaz
köprüsü geçiş ücreti gösterilebilir.
- Vergi kanunlarına
göre götürü olarak tespit edilen giderler
yönünden, vesika ile tevsik söz konusu olmaz.
Götürü gider usulünü kabul eden gayrimenkul
sermaye iradı sahipleri, hasılatın yüzde yirmi
beşini belgesiz götürü gider olarak
indirilebilirler.
Belge çeşitleri:
Kayıt ve muamelelerin
ispatı ile ilgili belgeler şunlardır:
- Fatura
- Perakende satış
makbuzları (ödeme kaydedici cihaz fişleri),
- Gider pusulası,
- Müstahsil makbuzu,
- Serbest meslek
makbuzu,
- Ücret bordrosu,
- Sevk irsaliyesi,
- Taşıma irsaliyesi,
- Yolcu listeleri,
- Günlük müşteri
listeleri,
- Muhabere evrakı,
- Diğer vesikalar.
Kayıt ve muamelelerin
ispatına yarayacak belgelerin neler olduğu Vergi
Usul Kanununda belirlenmiştir. Ayrıca, Vergi
Usul Kanunu'nun mükerrer 227. maddesi ile Maliye
Bakanlığı'na verilen yetki çerçevesinde anılan
bakanlıkça teknik gelişmelere ve ortaya çıkan
ihtiyaçlara göre alınması ve verilmesi gereken
yeni belge türleri belirlenmesi söz konusu
olmaktadır.
Yeni düzenlemeler-yeni
belgeler
05.01.2008 tarih ve
26747 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 379 sıra
nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile
uygulamada ortaya çıkan bazı tereddütleri
gidermek ve uygulama birliği sağlamak amacıyla
Maliye Bakanlığı'nca kayıt ve belge düzeni de
bazı değişiklikler yapılmıştır.
Kıymetli maden
alım-satımında belge düzeni
Türk Parası Kıymetini
Koruma mevzuatına göre kıymetli maden
alım-satımı yapma yetkisi verilen yetkili
müesseselere; 01.03.2008 tarihinden geçerli
olmak üzere, kıymetli maden alımında "Kıymetli
Maden Alım Belgesi" satımında da "Kıymetli Maden
Satım Belgesi" düzenleme zorunluluğu
getirilmiştir. Bu belgeleri Vergi Usul Kanunu
uyarınca düzenlenmesi gereken belgeler kapsamına
alınmıştır. Belgelerin birer örneği VUK'nun 379
sıra nolu Genel Tebliğ ekinde yer almaktadır.
Kıymetli maden
alım-satım belgelerinde; düzenlenme tarihi, seri
ve sıra numarası belgeyi düzenleyen yetkili
müessesenin adresi, vergi dairesi, alıcıya
ilişkin bilgiler ile madenin cinsi miktarı,
tutarı, katma değer vergisi yer alacaktır. Bu
belgeler bilgisayar ortamında da
düzenlenebilecektir.
Serbest meslek
faaliyetinde bulunan hekimler POS cihazı
kullanmak zorunda
Kanunun Maliye
Bakanlığı'na verdiği yetkiye dayanacak icra eden
hekimlerin (diş hekimleri ile veteriner hekimler
dahil), iş yerlerinde tebliğde belirtilen
özellikleri taşıyan kredi kartı okuyucularından
(POS cihazı) bulundurmaları ve kredi kartı ile
yapılan ödemelerde bu cihazı kullanma
zorunluluğu getirilmiştir.
Bu cihazlarla
düzenlenecek POS fişlerinin, anılan
mükelleflerce yürütülen serbest meslek
faaliyetlerinde VUK uyarınca düzenlenmiş serbest
meslek makbuzu olarak kabul edilmesi uygun
görülmüştür.
Hekimler, 01.06.2008
tarihinden itibaren işyerlerinde tebliğde
belirtilen özelliklere sahip POS'ları
bulunduracaklar ve kullanacaklar; söz konusu
şartları taşımayan POs'ları
kullanamayacaklardır. Bahsi geçen mükellefler
gerekli şartları taşımayan POS'ları 01.06.2008
tarihinden itibaren mevcut halleri ile
kullanamayacaklarından, bu cihazlar sahipleri
(bankalar, katılım bankaları vb.) tarafından ya
toplanacak yada bu tebliğde yer alan esas ve
usullere uygun hale getirilecektir.
Söz konusu mükellefler,
bu tebliğ ile bulundurma ve kullanma zorunluluğu
getirilen POS'ları kullanmak suretiyle
yaptıkları tahsilatlarda müşterilerine bu
POS'lardan çıkan belgeleri verecekler, müşteri
tarafından talep edilse dahi başkaca bir belge
düzenlemeyeceklerdir.
Bahsi geçen POS
cihazlarının özelliğinden ve kredili satışlara
ilişkin mevzuattan dolayı belgenin birinci
nüshasının mükellefte kalması durumunda,
müşteriye verilen ikinci nüsha, vergi
uygulamalarında asıl belge gibi mütalaa
edilecektir.
Anılan mükellefler, bu
POS'ları kullanmak suretiyle hizmet ifasında
bulundukları her günün sonunda kapanış raporu
almak ve raporları gerektiğinde Maliye Bakanlığı
görevlilerine ibraz etmek üzere muhafaza etmek
zorundadırlar.
Mükelleflerin
işyerlerinde tebliğde öngörülen POS'ları
kullanıyor olmaları serbest meslek makbuzu
düzenleme mecburiyetlerini kaldırmamaktadır.
Zira bedeli kredi kartı kullanılmaksızın ödenen
hizmetler için POS'ların kullanılması söz konusu
olmamaktadır. Bu durumda, anılan mükelleflerin
bedelini kredi kartı kullanılmaksızın (nakit,
çek, havale vb. olarak) tahsil ettikleri
hizmetler için Vergi Usul Kanunu'na göre serbest
meslek makbuzu düzenlemeleri gerekmektedir.
Anlaşmalı eczanelerce
sosyal güvenlik kurumu adına düzenlenen
faturalarda süre
336 sıra nolu Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği'nde eczanelerin,
çalışanlarının reçetelerini karşılamak üzere
sözleşme yaptıkları kamu kuruluşları ile sınırlı
olmak üzere, ilgili kuruluşların çalışanlarına
yaptıkları ilaç teslimlerinde kamu
kuruluşlarınca karşılanacak yapa ilişkin tutarı
içeren faturayı, ay sonunda tüm çalışanlar için
ve tek bir fatura şeklinde düzenleyebilecekleri
belirtilmiştir.
Bu tebliğin yayımı
tarihinden itibaren, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun
da 336 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
uygulamasında, eczanelerle anlaşma yapılan kamu
kuruluşları kapsamında değerlendirilmesi uygun
görülmüştür.
Anılan kurumla
anlaşmalı eczanelerce de söz konusu kuruma
(anılan tebliğde yer alan usul ve esaslar
çerçevesinde, çalışanlar, emeklileri ve bunların
bakmakla yükümlü oldukları kişilere ait ilaç
teslimleri için) ay sonunda tek bir fatura
düzenlenebilecektir.
İlaç satış mümessilleri
tarafından taşınan promosyon ürünleri ile numune
ilaçlarda sevk irsaliyesi düzenlenmeyeceği
Bakanlığımıza yansıyan
olaylardan, ilaç satış mümessillerinin hekimlere
verilmek üzere, tanıtım amaçlı olarak
beraberlerinde bulundurdukları ve ticari mal
kapsamında olmayan promosyon ürünleri ile numune
ilaçlar için sevk irsaliyesi düzenlenip
düzenlenmeyeceği hususunda tereddüde düşüldüğü
anlaşılmıştır.
Vergi Usul Kanunu'nun
230.maddesinin 5 numaralı bendi uyarınca,
satılan malların alıcıya teslim edilmek üzere
satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı
hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı
tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde
alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için
sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta
bulundurulması zorunludur.
Bu itibarla, ticari mal
niteliğinde olmayan broşür, bloknot, kalem gibi
promosyon ürünleri ile numune ilaçların,
hekimlere verilmek üzere firmaların satış
mümessilleri tarafından taşınması sırasında
(ticari mal sevkıyatı izlenimi verecek
büyüklükte veya mahiyette olmamak şartıyla) sevk
irsaliyesi düzenlemesine gerek bulunmamaktadır.
3568 sayılı kanuna göre
yetki almış meslek mensuplarına ve Avukatlık
Kanunu'na göre yetki verilen avukatlara uzlaşma
görüşmelerinde ibraz etme zorunluluğu getirilen
belgeler
Uzlaşma Yönetmeliği'nde
mükelleflerin yapılacak uzlaşma görüşmelerinde,
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'na göre
kurulan meslek odalarından bir meslek mensubunun
da (Serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali
müşavir veya yeminli mali müşavir)
bulundurulabileceği, ancak bu kişilerin uzlaşma
ile ilgili tutanaklara imza atamayacakları
belirtilmiştir.
Uygulamada, uzlaşma
görüşmelerine mükellefle birlikte hukuki
yardımda bulunmak üzere avukatların da
katılmaları mümkün bulunmaktadır.
Bundan böyle (339 sıra
nolu VUK Tebliği'nin yayımı tarihine kadar
uzlaşma günü tayin edilmemiş uzlaşma talepleri
dahil olmak üzere) anılan meslek mensupları ile
avukatların, uzlaşma görüşmelerine
katılabilmelerinin hukuki bir belgeye (sözleşme,
vekaletname vb.) dayandırılması ve söz konusu
belgenin aslı veya onaylı bir örneğinin uzlaşma
görüşmesi sırasında komisyona ibraz edilmesi
uygun görülmüştür.
Söz konusu belge,
mükellefin uzlaşma komisyonundaki dosyasında
muhafaza edilecek; birer fotokopisi de meslek
mensubu ve/veya avukatın tarh dosyasına konulmak
üzere ilgili vergi dairelerine gönderilecektir.
Akif Akarca
akif.akarca@alfaymm.com
Dr.Mehmet Şafak
mehmet.safak@alfaymm.com
Dünya online /
17.01.2008 |