muhasebenet.net-muhasebe bilgi rehberi muhasebenet.net-muhasebe rehberi-muhasebenet.com

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   15 Ekim  2008

  Ana sayfa

  2008 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

Tasfiye sonrasına kalan katma değer vergisinin iadesi mümkün değildir
 

Tasfiye sürecine giren ticari bir işletmenin önceki dönemlerde indirim konusu yapmadığı katma değer vergisini iade alması ya da giderleştirmesi mümkün değildir.Mükellefin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV de, kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.

Tekstil ve konfeksiyon alanında iç piyasaya hitap eden ve üretim yapan bir firmayız. Yaşanan ekonomik ortam nedeniyle bir süre zararına satış yaptık. Ancak ortaklar olarak tasfiyeye karar verdik. Kayıtlarımızda ve düzenlemiş bulunduğumuz mali tablolarda söz konusu indirim konusu yapamadığımız katma değer vergisi gözükmektedir. İndirim konusu yapamadığımız bu katma değer vergisini tasfiye bitiminde geri almamız söz konusu olabilir mi?

Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim tutarı Bakanlar Kurulu'nca tespit edilecek sınırı aşan vergi bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin yüzde 51'inden veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilmeyen vergi nakden iade edilir.
Diğer yandan Katma Değer Vergisi Yasası'nın 32. maddesi gereği olarak ihracat, araçlar, petrol aramaları ve teşvik belgeli yatırımlar, taşımacılık, diplomatik istisnalar ile özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar teslimlerinden doğan istisnalarda ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisi Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade edilir.
Bu bilgiler ışığında katma değer vergisi mükelleflerinin sonraki dönemlere devreden katma değer vergisinin iade edilebilmesi için Katma Değer Vergisi Yasası'nın 28. maddesi uyarınca vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerden dolayı oluşması ya da aynı yasanın 32. maddesinde sayılmak suretiyle belirtilen istisnaya konu işlemlerden kaynaklanması gerekmektedir.
Ayrıca Katma Değer Vergisi Yasası'nın 58. maddesinde yer alan düzenleme gereği olarak "Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmemektedir."
Dolayısıyla bir ticari işletmenin tasfiyeye girmesi halinde önceki dönemlerde indirim konusu yapamadığı katma değer vergisini iade alması veyahut da giderleştirmesi mümkün değildir. (V. Seviğ)

ULUSLARARASI TAŞIMACILIKTA VERGİ İSTİSNASI
Yabancı taşımacı firmalara Türkiye'den müşteri bularak aracılık işi yapıyorum. Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işleri vergiden müstesna tutulmaktadır. Bizim yapmış olduğumuz iş yurt dışına müşteri temini olup, bu iş yabancı ülkelerle Türkiye arasında yapılan ve aynı zamanda Türkiye ile yabancı ülkeler arasındaki taşımacılık işini de içine almaktadır. Biz de bu istisnadan yararlanabilir miyiz?


Katma Değer Vergisi Yasası'nın 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 24.12.1984 gün ve 84/ 8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, kara ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işlerinin vergiden istisna olduğu hususu karara bağlanmıştır.
Söz konusu istisna sadece taşıma işini kapsamaktadır. Bir başka anlatımla söz konusu istisna kapsamına yabancı ülkede başlayıp Türkiye'den geçerek yabancı bir ülkede sona eren, yabancı bir ülkeden başlayıp Türkiye'de sona eren ve Türkiye'de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren taşımacılık işleri girmektedir.
Ancak taşımacılık işinin istisna kapsamında olabilmesi için mevcut mevzuat çerçevesinde yapılan bir taşımacılık işinin bizzat gerçekleştirilmesi gerekir. Buna göre taşımacılık işinin bizzat firmanızca üstlenilmiş olması veya tamamının veyahut da bir kısmının başka firmalara yaptırılması halinde gerek taşıma işini yaptıran kişiye karşı muhatap olarak işi üstlenen, gerekse ikinci derecede yüklenici pozisyonunda olarak nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamındadır.
Buna karşılık taşıma işinin aracılık yapan firma tarafından üstlenilmemesi halinde söz konusu istisnadan yararlanmak mümkün değildir. Bir başka anlatımla sadece uluslar arası taşımacılıkla ilgili olarak araca yük bulma ya da yüke araç bulma şeklinde verilen aracılık hizmeti ile bu faaliyet dolayısıyla alınan komisyonlar, uluslar arası taşımacılık hizmeti olarak değerlendirilmemekte olup, söz konusu aracılık hizmeti karşılığı alınan komisyonlar katma değer vergisine tabi tutulmaktadır.
Benzer bir konuda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen bir özelgede de "Uluslar arası taşımacılık komisyonlarının katma değer vergisine tabi olduğu" bildirilmiştir. ( 30.07.2008 gün ve KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.14.6683) (V. Seviğ)

LOJMAN GİDERİNİN KİRA GELİRİNDEN İNDİRİMİ
Kendime ait bulunan ve İstanbul dışında kiraya vermiş bulunduğum evimin kira gelirinden lojmana ödemekte olduğum bedel indirim konusu yapılabilir mi? (Ben banka kredisi ile aldığım dairemi kiraya verdim. Buna karşılık işim nedeniyle şahsıma tahsis edilen lojman içinde kira ödemesi yapıyorum.)

Gelir Vergisi Yasası'nın 70.maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, bu kapsamda binaların sahipleri tarafından kiraya verilmesi nedeniyle elde edilen iratlar da gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır.
Aynı yasanın 74.maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı bendinde, sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli (kira indirimi gayri safi hasılattan bu maddenin (1) ila 9 ve 11 numaralı bentlerinden yazılı giderler düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden yapılır; kiranın indirilmeyen kısmı gider fazlalığı sayılmaz .) kira hasılatından indirilebileceği belirtilmiştir.
Bu nedenle lojman için ödemekte olduğunuz kira bedellerini beyan ettiğiniz şahsınıza ait konut kira gelirinden indirim konusu yapmanız mümkün olup, söz konusu indirimi yaparken Gelir Vergisi Yasası'nın 74/10. maddesindeki hükmü dikkate almanız gerekmektedir. (V. Seviğ)
 

Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz

Referans / 15.10.2008

 

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.