Tasfiye sonrasına
kalan katma değer vergisinin iadesi mümkün değildir
Tasfiye sürecine giren ticari bir işletmenin önceki dönemlerde indirim
konusu yapmadığı katma değer vergisini iade alması ya da
giderleştirmesi mümkün değildir.Mükellefin, vergiye tabi
işlemleri üzerinden hesaplanan KDV de, kurumlar vergisi
matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.
Tekstil ve konfeksiyon alanında iç piyasaya hitap eden
ve üretim yapan bir firmayız. Yaşanan ekonomik ortam
nedeniyle bir süre zararına satış yaptık. Ancak ortaklar
olarak tasfiyeye karar verdik. Kayıtlarımızda ve
düzenlemiş bulunduğumuz mali tablolarda söz konusu
indirim konusu yapamadığımız katma değer vergisi
gözükmektedir. İndirim konusu yapamadığımız bu katma
değer vergisini tasfiye bitiminde geri almamız söz
konusu olabilir mi?
Katma Değer Vergisi Yasası'nın 29. maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca bir vergilendirme döneminde indirilecek
katma değer vergisi toplamı mükellefin vergiye tabi
işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi
toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki
dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Bakanlar Kurulu
tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle
ilgili olup teslim tutarı Bakanlar Kurulu'nca tespit
edilecek sınırı aşan vergi bu mükelleflerin vergi ve
sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli
idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner
sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin yüzde 51'inden
veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme
kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi
bölgelerinden temin ettikleri mal hizmet bedellerine
ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben
iade edilmeyen vergi nakden iade edilir.
Diğer yandan Katma Değer Vergisi Yasası'nın 32. maddesi
gereği olarak ihracat, araçlar, petrol aramaları ve
teşvik belgeli yatırımlar, taşımacılık, diplomatik
istisnalar ile özürlülerin eğitimleri, meslekleri,
günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü
araç-gereç ve özel bilgisayar teslimlerinden doğan
istisnalarda ilgili fatura ve benzeri vesikalarda
gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi
işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden
indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya
hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması
hallerinde indirilemeyen katma değer vergisi Maliye
Bakanlığı tarafından tespit edilecek esaslara göre bu
işlemleri yapanlara iade edilir.
Bu bilgiler ışığında katma değer vergisi mükelleflerinin
sonraki dönemlere devreden katma değer vergisinin iade
edilebilmesi için Katma Değer Vergisi Yasası'nın 28.
maddesi uyarınca vergi nispeti indirilen teslim ve
hizmetlerden dolayı oluşması ya da aynı yasanın 32.
maddesinde sayılmak suretiyle belirtilen istisnaya konu
işlemlerden kaynaklanması gerekmektedir.
Ayrıca Katma Değer Vergisi Yasası'nın 58. maddesinde yer
alan düzenleme gereği olarak "Mükellefin vergiye tabi
işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile
mükellefçe indirilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve
Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak
kabul edilmemektedir."
Dolayısıyla bir ticari işletmenin tasfiyeye girmesi
halinde önceki dönemlerde indirim konusu yapamadığı
katma değer vergisini iade alması veyahut da
giderleştirmesi mümkün değildir. (V. Seviğ)
ULUSLARARASI TAŞIMACILIKTA VERGİ İSTİSNASI
Yabancı taşımacı firmalara Türkiye'den müşteri bularak
aracılık işi yapıyorum. Katma Değer Vergisi Kanunu'nun
14. maddesi uyarınca transit ve Türkiye ile yabancı
ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar
Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işleri vergiden
müstesna tutulmaktadır. Bizim yapmış olduğumuz iş yurt
dışına müşteri temini olup, bu iş yabancı ülkelerle
Türkiye arasında yapılan ve aynı zamanda Türkiye ile
yabancı ülkeler arasındaki taşımacılık işini de içine
almaktadır. Biz de bu istisnadan yararlanabilir miyiz?
Katma Değer Vergisi Yasası'nın 14. maddesinin 1. fıkrası
uyarınca 24.12.1984 gün ve 84/ 8889 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler
arasında deniz, hava, kara ve demiryolu ile yapılan yük
ve yolcu taşıma işlerinin vergiden istisna olduğu hususu
karara bağlanmıştır.
Söz konusu istisna sadece taşıma işini kapsamaktadır.
Bir başka anlatımla söz konusu istisna kapsamına yabancı
ülkede başlayıp Türkiye'den geçerek yabancı bir ülkede
sona eren, yabancı bir ülkeden başlayıp Türkiye'de sona
eren ve Türkiye'de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren
taşımacılık işleri girmektedir.
Ancak taşımacılık işinin istisna kapsamında olabilmesi
için mevcut mevzuat çerçevesinde yapılan bir taşımacılık
işinin bizzat gerçekleştirilmesi gerekir. Buna göre
taşımacılık işinin bizzat firmanızca üstlenilmiş olması
veya tamamının veyahut da bir kısmının başka firmalara
yaptırılması halinde gerek taşıma işini yaptıran kişiye
karşı muhatap olarak işi üstlenen, gerekse ikinci
derecede yüklenici pozisyonunda olarak nakliyeyi
gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna
kapsamındadır.
Buna karşılık taşıma işinin aracılık yapan firma
tarafından üstlenilmemesi halinde söz konusu istisnadan
yararlanmak mümkün değildir. Bir başka anlatımla sadece
uluslar arası taşımacılıkla ilgili olarak araca yük
bulma ya da yüke araç bulma şeklinde verilen aracılık
hizmeti ile bu faaliyet dolayısıyla alınan komisyonlar,
uluslar arası taşımacılık hizmeti olarak
değerlendirilmemekte olup, söz konusu aracılık hizmeti
karşılığı alınan komisyonlar katma değer vergisine tabi
tutulmaktadır.
Benzer bir konuda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
tarafından verilen bir özelgede de "Uluslar arası
taşımacılık komisyonlarının katma değer vergisine tabi
olduğu" bildirilmiştir. ( 30.07.2008 gün ve KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.14.6683)
(V. Seviğ)
LOJMAN GİDERİNİN KİRA GELİRİNDEN İNDİRİMİ
Kendime ait bulunan ve İstanbul dışında kiraya vermiş
bulunduğum evimin kira gelirinden lojmana ödemekte
olduğum bedel indirim konusu yapılabilir mi? (Ben banka
kredisi ile aldığım dairemi kiraya verdim. Buna karşılık
işim nedeniyle şahsıma tahsis edilen lojman içinde kira
ödemesi yapıyorum.)
Gelir Vergisi Yasası'nın 70.maddesinde gayrimenkul
sermaye iradının tanımı yapılmış olup, bu kapsamda
binaların sahipleri tarafından kiraya verilmesi
nedeniyle elde edilen iratlar da gayrimenkul sermaye
iradı olarak tanımlanmıştır.
Aynı yasanın 74.maddesinin birinci fıkrasının 10
numaralı bendinde, sahibi bulundukları konutları kiraya
verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli
(kira indirimi gayri safi hasılattan bu maddenin (1) ila
9 ve 11 numaralı bentlerinden yazılı giderler
düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden yapılır;
kiranın indirilmeyen kısmı gider fazlalığı sayılmaz .)
kira hasılatından indirilebileceği belirtilmiştir.
Bu nedenle lojman için ödemekte olduğunuz kira
bedellerini beyan ettiğiniz şahsınıza ait konut kira
gelirinden indirim konusu yapmanız mümkün olup, söz
konusu indirimi yaparken Gelir Vergisi Yasası'nın 74/10.
maddesindeki hükmü dikkate almanız gerekmektedir. (V.
Seviğ)
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz Referans / 15.10.2008 |