Kriz döneminde
işçilerin ve işverenin hakları neler
KRİZ DÖNEMİNDE
İŞVERENİN HAKLARI
1- İşçi ödünç
verilebilir
İşveren,
yazılı rızalarını almak ve benzer bir işte
çalışmak koşuluyla işçilerini 6 ay süre ile bir
başka işverene geçici iş ilişkisi kapsamında
gönderebilir (İş Kanunu 7.md). 6 aylık süre en
fazla 18 aya kadar çıkarılabilir.
2- Kısa çalışma
ödeneği
İşveren,
başvuru yapmak suretiyle işçilerine kısa çalışma
ödeneğinden yararlandırabilir. Bu durumda
işveren işçilerini 3 ay süreyle kaybetmemiş
olur. (Editörün notu: Mevzuatta "kısa çalışma"
en az dört hafta en fazla üç ay süreyle
işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresinin
geçici olarak en az üçte bir oranında
azaltılarak uygulanması; "kısa çalışma ödeneği"
de kısa çalışma, işin kısmen veya tamamen
durması hallerinde yapılan ödeme, şeklinde
tanımlanmaktadır.)
3- Geçerli
nedenlerle işçi çıkarma
İşveren,
ekonomik krizi gerekçe göstererek "geçerli
nedenle" işçi çıkarabilir. Geçerli nedenle işçi
çıkarmasının avantajı: İşçinin işe iade edilmek
üzere iş mahkemesinde dava açması halinde
mahkeme krizin varlığını kabul ederse, işçinin
işe iade edilmesi taleplerini reddeder.
4- Toplu işçi
çıkarma
Ekonomik
kriz, bazı işverenleri yüreği sızlaya sızlaya
işçi çıkarmaya zorluyor. İşten çıkarma olayı,
"işine son verildi" demekle olmuyor. Uyulması
gereken bazı kurallar, aksine hareket edenlere
de uygulanan ciddi cezalar var.
İş Kanunu’nun 29.
maddesine göre; işyerinde çalışan işçi sayısı
- 20 ile 100 arasında
ise, en az 10 işçinin,
- 101 ve 300 arasında
ise, en az yüzde on oranında işçinin,
- 301 ve daha fazla
ise, en az 30 işçinin işine 17. madde uyarınca
ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya
farklı tarihlerde son verilmesi "toplu işçi
çıkarma" sayılır.
İşveren; ekonomik,
teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri
veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak
istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir
yazı ile,
- İşyeri sendika
temsilcilerine,
- Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili bölge müdürlüğüne,
- Türkiye İş Kurumu’na
bildirir.
İş Kanunu uyarınca
toplu işçi çıkartılması olayında, bazı
bildirimlerin yazılı yapılması gerekiyor.
Yapılacak olan bildirimlerde;
- İşçi çıkarmanın
nedenleri,
- Bundan etkilenecek
işçi sayısı ve grupları
- İşe son verme
işlemlerinin hangi zaman diliminde
gerçekleşeceği, hususunda bilgi verilmesi
gerekiyor.
Yasaya aykırı
olarak toplu işçi çıkarmanın cezası
İş Kanunu’nun 29.
maddesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak
işçi çıkaran işveren veya vekili hakkında aynı
Yasa’nın 100. maddesi gereğince her işçi için
360 YTL (2008 yılı için) idari para cezası
uygulanmaktadır.
Görüldüğü üzere ilgili
kurumlara gerekli bildirimler zamanında
yapılmadan işçi çıkarıldığı takdirde idari para
cezası oldukça yüksek. Örneğin yasaya aykırı
şekilde 10 işçi çıkardığınız zaman 3.600 YTL
para cezası ödemeniz gerekiyor. Krizin etkisini
azaltayım derken yanlış işlemden dolayı krizi
körüklemeyin.
İhbar ve kıdem
tazminatı
İşveren, toplu işçi
çıkarmalarda işçilere çalışma sürelerine uygun
olarak ihbar öneli vermek veya ihbar tazminatı
ödemek, bunun yanında hizmet süresi bir yıldan
fazla olan işçilere kıdem tazminatı da ödemek
zorundadır.
İşten çıkarılan
işçilerin yerine yeni işçi alınmaması
İşveren toplu işçi
çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay
içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi
almak istediği takdirde, nitelikleri uygun olan
işten çıkarılan işçileri tercihen işe çağırmakla
yükümlüdür.
Toplu işçi çıkarmaya
gidilen işyerlerinde çıkarma tarihinden itibaren
altı ay içinde toplu işçi çıkarmanın konusu olan
işlerde geçici iş ilişkisi gerçekleşmez.
KRİZ
DÖNEMLERİNDE İŞÇİNİN HAKLARI
1- Kısa çalışma
ödeneği
Kriz
dönemlerinde işçinin "kısa çalışma ödeneği" alma
hakkı var. Yalnız bu hakkın doğabilmesi için,
işyerinde teftiş (tespit) yapılması gerekiyor.
Bu da yetmiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı’nın krizin varlığı konusunda karar
vermesi gerekiyor. Bu kararlar olumlu olursa ve
işçi işsizlik ödeneğine hak kazanma şartlarını
taşıyorsa, işçiye "kısa çalışma ödeneği" (yeni
asgari ücret belirleninceye kadar) aylık en az
255 YTL 48 YKR, en fazla 510 YTL 96 YKR olarak
en fazla üç ay süreyle ödenir.
2- İşsizlik
ödeneği
İşçiler
yönünden bir diğer hak ise işsizlik ödeneğidir.
İşçi, prim ödeme gün sayısı bakımından hak
kazanıyorsa, kriz sebebiyle işten çıkarılmalarda
işçinin kusuru bulunmadığından, işçi işsizlik
ödeneği almaya hak kazanır.
3- Ücret
garanti fonundan ödeme
İşverenin,
konkordato ilan etmesi, aciz haline düşmesi
nedeniyle aciz vesikası alınması, iflası veya
iflasın ertelenmesi nedeniyle ödeme güçlüğüne
düşmesi halinde, işçilerin ödenmeyen son üç
aylık ücretleri "ücret garanti fonu" tarafından
karşılanır. Bu düzenleme 4447 sayılı Yasanın
Ek-1.maddesi ile yapılmıştır.
4- İhbar
tazminatı
İşten
çıkarılacak işçiye, çalışma süresine bağlı
olarak iki hafta ile sekiz hafta arasında ihbar
öneli verilmesi gerekiyor. İşveren isterse
bildirim süresine ait ücreti ihbar tazminatı
alarak peşin ödeyebilir.
5- Yeni iş
arama izni
İşten
çıkarılacak işçiye, verilen bildirim süresi
içinde, yeni iş bulması için iş saatleri içinde
"iş arama izni" verilir. İş arama izninin süresi
günde iki saatten az olamaz. İşçi isterse iş
arama izin saatlerini birleştirerek toplu
kullanabilir.
6- Kıdem
tazminatı
Kriz
nedeniyle işten çıkarılan işçinin hizmeti bir
yıldan fazla ise kıdem tazminatına hak kazanır.
Kıdem tazminatına hak kazanan işçiye her tam
yıllık çalışması karşılığında 30 günlük ücreti
tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan
artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme
yapılır.
7-
Kullanılmayan izin ücreti
İşten
çıkarılan işçinin hak kazanıp da kullanmadığı
yıllık izin sürelerine ait ücreti, işten
çıkarıldığı tarihteki ücreti üzerinden kendisine
ödenir.
8- İcra
İflas Kanunu hükmü
2004
sayılı İcra ve İflas Yasası işçi ücretlerini
öncelikli hak olarak görmüş ve işverenin iflası
halinde iflasın açılmasından önceki bir yıl
içinde işlemiş bulunan işçi ücretlerini, para
ile ölçülebilen menfaatlerini, ihbar ve kıdem
tazminatlarını kamu alacakları ve rehinli
alacaklardan sonra birinci sırada göstermiştir.
(2004/206 md.)
İŞÇİNİN OLURUNU
GEREKTİREN UYGULAMALAR
Ekonomik kriz
döneminde, işverenin tek taraflı olarak
uygulayamayacağı, ancak işçinin olurunu almak ve
karşılıklı anlaşmaları şartıyla bazı uygulamalar
da söz konusu olabilir. Bunlar, ücret indirimi
ve ücretsiz izin uygulamalarıdır.
1- İşçi
ücretlerinden indirim yapılması
İş Kanunun
62. maddesine göre, işveren işçinin ücretinden
tek taraflı bir kararla indirim yapamaz. Ancak
işçi ile işveren ücrette değişiklik ve indirim
konusunda bir uzlaşma içersinde olursa işçi de
bu çerçevede indirimi kabul ederse indirim söz
konusu olabilir. Yargının kararı da bu yöndedir.
"Mahkemece iş yasasının 60. Maddesi hükmü gereği
(1475 sayılı yasa) ücretten indirim
yapılamayacağı gerekçesiyle sözleşmede
belirlenen ücrete değer verilemeyeceği sonucuna
varılmışsa da bu hüküm işverenin tek taraflı
olarak ücrette indirim yapamayacağı yasağı ile
ilgilidir. Taraflar anlaşarak her zaman ücrette
indirim yapabilirler."(Yrg. 9. H.D. 21.03.2002
tarih ve E. 2001/19469, K.2002/4655 sayılı
Kararı)
Karar her ne kadar 1475
sayılı (eski) İş Kanunu döneminde verilmiş olsa
da 4857 sayılı (yeni) İş Kanunu döneminde de
konuya ilişkin içtihatta bir değişiklik söz
konusu değil.
2- İşçinin
ücretsiz izine çıkartılması
Ekonomik
kriz dönemlerinde sıkça başvurulan yöntemlerden
biri de şüphesiz işçilerin çeşitli sürelerle
ücretsiz izine gönderilmeleridir. Ancak İş
Kanunu’nda kadın işçiye doğum sonrası verilmesi
gereken ücretsiz izin ile yıllık ücretli izin
kullanımında ücretsiz yol izni dışında ücretsiz
izine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu nedenle ücretsiz
izni işçinin kendisinin talep etmesi veya
işveren tarafından önerilen ücretsiz izine
işçinin açıkça rıza göstermesi durumunda
ücretsiz iznin uygulanması mümkündür. Ancak
ücretsiz izin kullanımı konusunda taraflar
arasında yapılan anlaşmanın mutlaka yazılı
olması gerekir.
Hürriyet
Şükrü Kızılot
14.12.2008 |