T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Sirküleri/4
Konusu |
: Kamu
ve özel kuruluşlar ile bankalar arasında
yapılan maaş ödeme protokolleri gereğince,
yapılan "promosyon" ödemelerinin vergisel
boyutu |
Tarihi |
:
20/11/2008 |
Sayısı |
:
Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu-4/2008-1 |
İlgili olduğu maddeler |
: Gelir
Vergisi Kanunu Madde 61, 62, Veraset ve
İntikal Vergisi Kanunu Madde
1, 2 |
1.Giriş:
Kamu ve özel kuruluşlar ile
bankalar arasında yapılan maaş ödeme protokolleri
gereğince, bankalar tarafından söz konusu
kuruluşlara veya personeline ayni veya nakdi olarak
yapılan "promosyon" ödemelerinin gelir vergisi ve
veraset ve intikal vergisi yönünden nasıl
değerlendirileceği hususu bu sirkülerin konusunu
oluşturmaktadır.
2.Yasal Düzenleme:
193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 61 inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi
ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara
hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen
menfaatlerdir" şeklinde tanımlanırken, aynı maddenin
devamında ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı
(Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı
veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile
kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm
altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 62 nci
maddesinde ise; iş verenlerin, hizmet erbabını işe
alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran
gerçek ve tüzel kişiler olduğu belirtilmiştir.
7338 sayılı Veraset ve
İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye
Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait
mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset
tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun
ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali
veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, aynı
Kanunun 2 nci maddesinin (d) fıkrasında ise ivazsız
intikal tabirinin, hibe yoluyla veya herhangi bir
tarzda olan ivazsız iktisapları ifade ettiği hükme
bağlanmıştır.
3. Promosyon
Ödemelerinin Gelir Vergisi ve Veraset ve İntikal
Vergisi Kanunları Yönünden Değerlendirilmesi:
193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununa göre bir ödemenin ücret sayılabilmesi için,
işi yapanın işverene tabi olması, muayyen bir
işyerine bağlı olarak çalışması, ödemenin bir
hizmetin karşılığını teşkil etmesi ve verilen şeyin
para, ayın veya para ile temsil edilebilen bir
menfaat olması gerekmektedir.
7338 sayılı Veraset ve
İntikal Vergisi Kanununa göre de; malların veraset
yoluyla veya her ne suretle olursa olsun ivazsız bir
şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve
intikal vergisine tabi olup, ivazlı intikaller ise
bu vergiye tabi olmamaktadır.
Bankalar tarafından yapılan
promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu açısından
değerlendirildiğinde;
-Maaş promosyonlarının
bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya
nakit olarak ödenmesi durumunda, banka ile
çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi
olmadığından,
-Bankalar tarafından, vergi
mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması
yapılan kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin
gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen
aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı
durumunda olacağından,
Çalışanlara yapılan bu
türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi
mümkün değildir.
Promosyon ödemelerinin
banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan
kurumlara yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca
dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından
çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma
niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin
vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre
değerlendirilecektir.
Bankalar, kendilerinden
maaş alan personele kredi temin etme, kredi kartı
verme, havale ve EFT işlemlerinin yapılması gibi
bankacılık işlemlerinin bankalarında
gerçekleştirilmesini sağlamak suretiyle ve
hesaplardaki atıl parayı kullanarak ticari
faaliyetlerini genişletmeyi ve ticari kazanç elde
etmeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla, bankalar
tarafından yapılan protokol çerçevesinde söz konusu
kurumlarda çalışan personele promosyon adı altında
yapılan ödemeler ivazsız bir intikal niteliği
taşımadığından, veraset ve intikal vergisi
kapsamında değerlendirilemez.
Bu açıklamalara göre,
bankalar tarafından;
- İlgili protokoller gereği
işveren olan gerçek ve tüzel kişilere yapılan
promosyon ödemelerinin, işverenin iktisadi
faaliyetinin bulunması halinde ticari/kurum kazancı
olarak değerlendirilmesi,
- Kamu kurum veya
kuruluşlarıyla yapılan protokollere istinaden
çalışanlara yapılan promosyon ödemelerinin ücret
olarak değerlendirilmemesi,
- Ödemelerin kamu kurum
veya kuruluşlarına yapılması ve bu tutarların
çalışanlara aktarılmasında ilgili kurumun aracı
olması halinde ücret olarak değerlendirilmemesi,
- Yapılan söz konusu
ödemelerin ivazlı bir intikal olması nedeniyle
veraset ve intikal vergisine tabi tutulmaması
gerekmektedir.
Duyurulur.
Mehmet Akif ULUSOY
Gelir
İdaresi Başkanı |