İŞ SÖZLEŞMELERİNİN FESHİNİN
GEÇERSİZLİĞİNE MAHKEME VEYA ÖZEL HAKEM TARAFINDAN KARAR VERİLMESİ HALİNDE
YAPILACAK İŞLEMLER (1)
4857 sayılı İş Kanununun(bir
maddesi hariç tüm maddesi değişen yeni iş kanunu) “Feshin geçerli sebebe
dayandırılması” başlıklı 18 inci maddesinde, otuz veya daha fazla işçi
çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş
sözleşmesini fesheden işverenin, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından
ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir
sebebe dayanmak zorunda olduğu öngörülmüştür.
Söz konusu madde hükmü, 4857
sayılı Kanunun 21 inci maddesinin otuz veya daha fazla işçi çalıştıran
işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan belirsiz süreli iş sözleşmesi ile
çalışan işçilerin iş sözleşmesinin feshinde geçerli olmaktadır.
Aynı Kanunun, Geçersiz sebeple
yapılan feshin sonuçları” başlıklı 21 inci maddesinin birinci fıkrasında,
işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı
mahkeme veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar
verildiğinde, işverenin, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorunda olduğu,
işverenin başvuruda bulunan işçiyi işe başlatmaması halinde işçiye en az dört
aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olduğu,
Üçüncü fıkrasında,
kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya
kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödeneceği,
Dördüncü fıkrasında,
işçi işe başlatılırsa peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ve kıdem
tazminatının, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup
edileceği, işe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim
süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarının ayrıca
ödeneceği,öngörülmüştür.
İşverenler tarafından yoğun
olarak sorulan sorulardan biri olan, işyerlerinde çalışan bazı sigortalıların iş
sözleşmelerinin işverenlerince feshedilmesi üzerine ilgili mahkemeler nezdinde
açtıkları davalar sonucunda verilen kararlarda, bu sigortalıların iş
sözleşmelerinin feshinin geçersizliğine hükmedildiği, söz konusu mahkeme
kararlarına istinaden işverenlerce çalışılmayan süreler için prim belgesi
verilip verilmeyeceği,eğer verilecekse yasal sürelerinden sonra verilecek söz
konusu belgeler için idari para cezası verilip verilmeyeceği, yasal süresi
dışında ödenen sigorta primleri için gecikme zammı alınıp alınmayacağı
konularına açıklık getirmeye çalışacağım.
İş Kanununun uygulandığı otuz veya daha fazla işçi çalıştıran
işyerlerinde en az altı aylık kıdemi bulunan işçinin belirsiz süreli iş
sözleşmesinin geçerli sebep gösterilmeden veya gösterilen sebebin geçerli
olmadığı mahkeme veya özel hakemce tespit edilerek feshin geçersizliğine karar
verilmesi halinde;
İşçiyi başvurusu halinde bir ay
içinde işe başlatmayan işverence işçiye ödenen ve mahkeme veya özel hakemce
belirlenen en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarındaki tazminatın,
niteliği itibariyle ücret sayılabilecek bir kazanç durumunda olmaması, esasen
işe başlatılmayan sigortalının, başlatılmama nedeniyle sigortalılık vasfının da
kalmaması, ödenecek paraların işçiyi himaye gayesine ve işverene işe başlatmama
nedeniyle verilen ceza niteliğinde olması nedenleriyle, anılan tazminatın prime
tabi tutulmaması,
Feshin geçersizliğine dair mahkeme veya özel hakem kararının kesinleştirilmesine
kadar işçiye çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan
ücret ve diğer hakların da işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmamasına
bakılmaksızın ödeneceğinden, bu düzenleme ile, feshin geçersizliğine dair karar
alan işçiyi, işe başlatıp başlatmama konusunda işverene verdiği inisiyatife
karşılık işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının
ödenmesini hüküm altına alarak korumuş, sözleşmenin fesih tarihini, en çok dört
aya kadar ileri bir tarihe atmış bulunmaktadır.
Buna göre, işe başlatılsın veya
başlatılmasın işçiye çalıştırılmadığı süre için ödenen en çok dört aya kadar
ücret ve diğer haklarından iş kazaları ve meslek hastalıkları ile işsizlik
sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primlerin
kesilmesi ve bu sürelerin hizmetten sayılması,
gerekmektedir.
Öte yandan, işçi işe
başlatıldığında bildirim süresine ait (ihbar) ücreti ile kıdem tazminatı peşin
olarak ödenmiş ise işçiye ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer
alacaklarından mahsup edileceğinden, 506 sayılı Kanunun 77 nci maddesi
uyarınca bildirim süresine ait (ihbar) ücret ile kıdem tazminatının prime tabi
tutulmaması nedeniyle, işçiye işe başlatılması halinde ödenecek en çok
dört aya kadar olan ücret ve diğer haklarının mahsup edilmemiş haliyle prime
tabi tutulması ve bu sürelerin prim ödeme gün sayısından sayılması
gerekmektedir.
Sonuç olarak, 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi uyarınca işçiye ödenecek
olan en çok dört aya kadar ücret ve diğer alacaklardan (haklardan) prim
alınması ve bu sürelerin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Öte yandan, sigortalıların iş
sözleşmelerinin feshinin geçersizliğine karar verilmesi ile işverenin bu
konudaki tasarrufu geçersiz kabul edildiğinden, bu durumda sigortalı aynı
işyerinde işe başlasın veya başlamasın, sözleşmenin feshedildiği tarih
itibariyle işverenlerden ayrıca sigortalı tekrar işe giriş bildirgesi
istenilmeyecektir.
Verilmesi gereken prim belgeleriyle ilgili yapılması gerekenleri
gelecek yazımızda açıklayacağız. |