6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ
TAHSİL USULÜ
HAKKINDA KANUNDA TECİL MÜESSESESİ
I.GİRİŞ
Tecil, Arapça bir
kelime olup, anlam olarak “erteleme” anlamına
gelmektedir. Tecil sözcüğünün Almanca karşılığı
“Stundung”,
“Nufschaub”
olup anlamı mühlet,
tecil ve ertelemedir. Aynı kavram Fransızca’da
“sursis” ve
İngilizce’de
“postponement”,
“sus-pension”
sözcükleri ile ifade
edilmektedir.
Türk Vergi Hukukunda
tecil müessessi çeşitli Kanunlarda düzenlenmesine rağmen
en geniş şekilde düzenlemeye 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48.maddesinde
yer verilmiştir.Bu Kanun’daki
anlamıyla tecil, vergi uygulamasında, ödeme güçlüğüne
düşmüş ve zor durumda bulunan bir mükellefi rahatlatmak
için getirilmiş bir
ödeme kolaylığı
şeklinde nitelenebilir. Burada amaç
işletmenin devamını sağlamak ve mükellefi icra ve iflas
gibi sert tedbirlerden koruyarak kamu alacağının tahsilini
sağlamaktır.Bu Kanun’da tecil yanında, yine bu müesseseye
benzer ve bunun ayrılmaz bir parçası olan
“taksitlendirme”
denilen bir kavram daha vardır.
Zaten bu iki kavram
“tecil ve taksitlendirme”
şeklinde yan yana kullanılır ve
birbirini tamamlar. Çünkü tecil edilen bir kamu alacağı,
borçluya tanınan kolaylığın bir devamı olarak faize
bağlanarak taksitlendirilir.
II.TECİL UYGULAMASI :
Kamu borçlarının
vadesinde ödenmeyip bir süre ertelenmesini sağlayan tecil
müessesesi, 21.07.1953 tarih ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48. maddesi
içinde düzenlenmiştir. Oldukça bürokratik mekanizmayı
içeren bu önemli işlemin bir madde içinde sıkıştırılması
bazı zorluklar yaratmış ve bunlar Bakanlığın yayımlandığı
Genel Tebliğler ile çözümlenmeye çalışılmıştır.
1 Ocak 1954
tarihinde yürürlüğe giren bu madde aradan geçen yarım
yüzyıllık zaman süresi içinde 1984, 1985 ve 1995
yıllarında çıkarılan 2975, 3209 ve 4108 sayılı yasalarla
çok az değişikliğe uğramıştır. Ancak tecil faizi oranları
Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan Tahsilat Genel Tebliğleri
ile piyasa koşullarına göre değişikliğe uğramıştır. Son
olarak çıkarılan 438 seri nolu Tahsilat Tebliği ile daha
önce yıllık % 30(aylık %2,5) oranında uygulanan tecil faiz
oranı bu Tebliğin yayımlanmasıyla birlikte yıllık
%24(aylık %2) olarak belirlenmiştir.
a)Tecil Kapsamına
Giren Alacaklar :
6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48.maddesine
göre tecil kapsamına giren alacaklar şunlardır;
-Vergi,
-Resim,
-Harç,
-Ceza tahkik ve takiplerine
ait muhakeme masrafı,
-Vergi cezası,
-Para cezası,
-Gecikme zammı,
-Bu alacaklar dışında kalan
amme alacakları.
b)Tecil Edilemeyecek Olan
Alacaklar :
6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48.maddesine dayanılarak
çıkarılan 2007/3 Tahsilat İç Genelgesi ile tecil
edilemeyecek olan alacaklar ile tecile yetkililer ve
limitler 11.05.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak
üzere yeniden belirlenmiştir. Buna göre tecil edilemeyecek
alacaklar şunlardır;
-Katma Değer Vergisi,
-Geçici Vergi,
-Özel Tüketim Vergisi,
-Banka ve Sigorta Muameleleri
Vergisi,
-Özel İletişim Vergisi
-Motorlu Taşıtlar Vergisi,
-Motorlu Taşıtlar Vergisine
ait gecikme zammı,
-Harçlar(İkmalen tarhiyata
dayanan tapu harçları hariç),
-Fonlar,
-Ecrimisil,
-Trafik Para Cezası,
-Eğitime Katkı Payı ,
-Eğitime Katkı Payına ait
gecikme zammı,
-Ekonomik kayıpları gidermek
ve istikrarı sağlamak amacıyla muhtelif kanunlarla ihdas
edilen ek vergilerden olan
alacaklar,
c)Tecil Limitleri ve Tecile Yetkili Makamlar :
Maliye Bakanlığı Gelir
İdaresi Başkanlığı, 11.05/2007 tarihli 2007/3 seri nolu
Tahsilat İç Genelgesi
ile tecil ve
taksitlendirme yetkisini yeniden belirlemiştir. Buna göre;
|
Tutar (YTL.)
|
Büyük Vergi Dairesi Başkanlığı için |
2.000.000,00 YTL. |
-
Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlıkları
için |
1.500.000,00 YTL. |
-
Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin ve Konya Vergi
Dairesi Başkanlıkları için |
1.000.000,00 YTL. |
-
Diğer Vergi Dairesi Başkanlıkları için |
750.000,00 YTL. |
-
Defterdarlıklar için |
400.000,00 YTL. |
-
Bağımsız Vergi Daireleri için |
60.000,00 YTL. |
-
Bağlı Vergi Daireleri için |
30.000,00 YTL. |
Ayrıca
2007/3 seri nolu Tahsilat İç Genelgesi uyarınca bağımsız
vergi daireleri için belirlenen tecil yetkisi tutarı;
Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlıklarına
bağlı vergi daireleri için 2 kat (180.000,00 YTL.);
Adana, Antalya,
Bursa, Kocaeli, Mersin ve Konya Vergi Dairesi
Başkanlıklarına bağlı vergi daireleri için bir kat
(120.000,00 YTL.) artırılarak uygulanacaktır.
Vergi Dairesi Başkanlıkları
ve Defterdarlıklar,
yapılacak
tecil ve taksitlendirmelerde, tecil müracaat tarihinden
itibaren azami
18
aylık süre aşılmayacak şekilde tecile,
bağımsız vergi daireleri ve bağlı
vergi dairelerinin yapacakları tecillerde 18 ayı aşmamak
koşuluyla verebilecekleri azami süreyi belirlemeye yetkili
kılınmıştır.
Tutar itibariyle
yukarıda belirtilen tecil ve taksitlendirme yetkisini aşan
taleplerin; mükellefin eksiksiz olarak doldurması gereken
"Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu"
ile birlikte tecili talep edilen borcun ayrı ayrı nev'i,
vadeleri, tutarı ve gerekli görülen diğer bilgilere de yer
verilmek suretiyle en geç 5 gün içinde Gelir İdaresi
Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.
Ayrıca
313
Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde
de açıklandığı üzere, tecil talebinde bulunan mükelleflere
bu talepleri karara bağlanıp kendilerine kesin tebligat
yapılıncaya kadar önerdikleri taksitlerin muntazaman
ödenmesi gerektiğinin özellikle hatırlatılması
gerekmektedir.
d)Tecilin Şartları :
Tecil
işlemleri yapılabilmesi için,
1. Zor Durum
Hali : Amme Borçlusu zor
durumda olmalıdır.Zor durum hali ;
1.Likidite
Oranı =
|
Kasa +Banka |
= 1'den küçükse zor durum hali
vardır
ve borç 6 aya kadar
ertelenir. |
Kısa
Vadeli Borçlar |
2.Likidite
Oranı = |
Kasa+Banka
+Kısa
Vadeli Alacaklar |
=1'den küçükse çok zor durum
hali vardır ve borç
1 yıla kadar ertelenir. |
2.Yazılı Talep
:Tecil için yazılı
başvuruda bulunulmalıdır:Başvuruda Bakanlığın hazırladığı
“Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu”
doldurulur.Buna göre tecili istenen borç miktarına göre
yetki sınırları dahilinde Vergi Dairesi, Vergi Dairesi
Başkanlığı ve son olarak Maliye Bakanlığı tarafından
karara bağlanır.
3.Teminat
Gösterilmesi : Teminat
tutarı toplam borç tutarından az olamaz.Tecil talebinin
kabul edilebilmesi için, gerekli koşullardan biri de tecil
edilmesi istenilen kamu alacağı için
teminat
gösterilmesidir. Kamu alacağının güvence altına alınması
için bu koşul zorunludur.
Kanun’un 9. maddesinde
nelerin teminat olarak kabul edileceği gösterilmiştir.
Bunlar sırasıyla; nakit para, banka teminat mektubu,
Hazine tahvil ve bonosu, Hükümetçe belirlenecek hisse
senedi ve ulusal hisse senedi ve tahviller, menkul ve
gayrimenkul mallardır.
Teminat olarak
gösterilen malların, tecil süresi içinde değerini
kaybetmesi halinde, yerine başka bir değerin teminat
olarak gösterilmesi veya mevcut teminatın tamamlanması
gerekir. Aksi halde, kamu alacağı yeniden muaccel hale
gelir.
Tecilde şartlara uyulmazsa
yani ödeme, zamanında yapılmazsa amme alacağı muaccel hale
gelecek, teminat derhal A.A.T.U.H. Kanunun 56. maddesine
göre paraya çevrilecektir.
4.Süre :
6183 sayılı Kanun 48. maddesinde; kamu alacağının tecil
edilebileceği süreyi ikili bir ayırıma tabi tutarak;
a)Vergi, resim,
harç, ceza tahkik ve takiplerine ait mahkeme masrafı,
vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı gibi kalemler
için en çok 2 yıl,
b)Yukarıdaki kamu
alacakları dışında kalan
“diğer kamu alacakları”
için 5 yıl,
olarak tespit edilmiştir.
5.Mükellefin İyi
Niyetli(Hüsnüniyetli) Olması:
Tecil için mükellefin iyi niyeti şarttır.
6.Tecil Faizi Alınması :Tecil
uygulanabilmesi için mutlaka faiz alınması gerekir. Ancak
aciz halindeki borçlu hakkında teminat ve faiz şartı
aranmadan tecil işlemi yapılabilir. (A.A.T.U.H.K. md. 76)
Faiz Uygulama Formülü;
F = a.n.t
365
F :
Taksitlerle birlikte ödenmesi gereken tecil faizi,
a :
Ödenecek taksit miktarı,
n :
Borcun tecilli sayıldığı tarihten, taksit ödemesine kadar
geçen gün sayısı,
t :
Faiz haddi.
Kamu
borcunun aslının ödenmiş olması gecikme zammının takip ve
tahsiline mani değildir.
Tecilin Diğer Özellikleri;
-Tecil yetkisini
devredecek veya kullanacak olanlar devlete ait amme
alacaklarında bakanlar, il özel idarelerine ait
alacaklarda valiler, belediyeye ait alacaklarda ise
belediye başkanlarıdır.
- Tecil talebinin
reddedilmesi durumunda borçlular söz konusu reddin tebliğ
tarihinden itibaren 30 güne kadar verilebilecek süre
içinde ödedikleri taktirde bu amme alacağı ödendiği tarihe
kadar faiz alınmak suretiyle tecil edilmiş sayılır. Tecil
şartlarına uyulmaması halinde amme alacağı muaccel olacak
ve borcun hemen ödenmesi gerekecektir. Bu durumda normal
vade tarihinden itibaren gecikme zammı alınır. Varsa
tahsil edilmiş olan tecil faizleri bu gecikme zammından
mahsup edilir.
- İki halde tecil yapılması
mümkün değildir;
-
Pişmanlıkla beyanda (VUK md. 371
)
-
Ceza indiriminde ödeme (VUK md.
376 )
Tecil
Şartlarına Uyulmamasının Sonuçları;
Tecilin şartlarına uyulmaması iki
halde ortaya çıkabilir.
Bunlar;
1.Tecilde belirtilen
ödeme planına uygun ödemede bulunulmaması, başka bir ifade
ile, borç taksitlerinden birinin vadesinde ödenmemesi,
2.Tecil sırasında
gösterilen teminat veya teminat hükmünde olan haczedilmiş
malların değer kaybetmelerine rağmen bunların
tamamlanmaması veya yerlerine başkalarının gösterilmemesi
halleridir.
Tecilin şartlarına
uyulmaması hallerinde tecil edilmiş olan kamu alacağı
muaccel olur, tecil hiç yapılmamış sayılır ve tecil edilen
borçların normal vade tarihinden ödeme tarihine kadar
gecikme zammı hesaplanır. Bu borçlar için daha önce
ödenmiş olan tecil faizleri, hesaplanan borçlarına mahsup
edilir. Ancak, tecil edilen alacağın gecikme zammı
uygulanamayan bir alacak olması halinde, bu alacaklar için
ödenmiş olan tecil faizi iade veya mahsup edilmez,
hazineye irat olarak kaydedilir.
Tecil edilen alacağın bir
kısmının gecikme zammı uygulanabilen, bir kısmının ise
gecikme zammı uygulanamayan alacaklardan oluşması halinde,
ödenen tecil faizlerinden, gecikme zammı uygulanabilecek
alacağa isabet eden kısmı, ödenmesi gereken borçlarına
mahsup edilmektedir.
e) Tecil Faizi Oranları :
Maliye Bakanlığı tarafından,
tahsilat tebliğleri ile belirlenen tecil faiz oranları
aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Aylık Oran (%) |
Yıllık Oran(%) |
Uygulama Dönemi |
Dayanağı |
8 |
96 |
07.09.1995-01.02.1996 |
388 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
12 |
144 |
02.02.1996-21.10.1996 |
392 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
10 |
120 |
22.10.1996-09.07.1998 |
397 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
8 |
96 |
10.07.1998-24.01.2000 |
402 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
4 |
48 |
25.01.2000-20.12.2000 |
409 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
3 |
36 |
21.12.2000-30.03.2001 |
412 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
6 |
72 |
31.03.2001-01.01.2002 |
416 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
5 |
60 |
02.02.2002-11.11.2003 |
421 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
3 |
36 |
12.11.2003-0.03.2005 |
429 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
2,5 |
30 |
04.03.2005-27.04.2006 |
434 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
2 |
24 |
28.04.2006 tarihinden itibaren |
438 Seri Nolu Tahsilat Genel Tebliği |
III.SONUÇ
6183 sayılı Kanun’un
48.maddesinde düzenlenen tecil müessesesine göre mükellef
tarafından yapılan tecil talebi, yetkili idareler(vergi
dairesi, belediye, il özel idaresi) tarafından bir
değerlendirmeye tabi tutularak kabul veya reddolunur.
Kanun koyucu bu noktada idareye bir takdir yetkisi
tanımaktadır.
Borcunun tecilini talep eden
ancak talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular,
söz konusu borçlarını reddin tebliğ tarihinden itibaren 30
gün kadar verilecek bir ödeme süresi içinde ödedikleri
takdirde bu kamu alacağı ödendiği tarihe kadar faiz
alınmak suretiyle tecil olunur. Kanun koyucu bu hükmü ile
borçluyu zor durumda bırakmış ve ona yine de kolaylık
sağlamıştır.
Tecil müessesesinin
uygulanması ile yetkili idare, yarı batık durumda olan bir
kamu alacağını bazı fedakarlıklar karşılığı, tahsil etme
olanağına sahip olur ve dolayısıyla kamu borçlusu
durumunda olan mükellefi İcra ve İflas gibi çok kötü bir
sonuçtan koruyarak mükellefin ticari itibarının
zedelenmesini engeller. Bunun yanında tecil talebinin
kabul edilmesi sonucunda borçluya verilen süre (2-5 yıllık
süre) tanınarak tecil faizi karşılığında borcun
taksitlendirilmesi borçluya büyük ödeme kolaylığı
sağlamaktadır. Tüzel kişiler veya tüzel kişiliği olmayan
kuruluşlar için ise, işletmenin yeniden yaşama
kavuşturulmasını sağlamaktadır.
TUNCER, Selahattin :
“Vergi Hukuku Açısından Tecil ve Taksitlendirme”,
Yaklaşım Dergisi, Haziran 2006, Sayı:162
ARSLAN, Mehmet :Vergi Hukuku, Yaklaşım Yayınları,
Ankara, 2005
|