Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  03 MART 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   
A.Serdar AKSOY
Adana Vergi Dairesi Başkanı
www.muhasebenet.net

 

TÜRKİYE’DE İLK KEZ BİR ÇALIŞMA YAPTIK

          Ülkemizde gerek kayıt dışı ekonomideki durum, gerekse de vergi mükelleflerinin özellikle bulundukları sektörde uğradıkları haksız rekabet durumu vergi bilinci konusundaki durumun önemini ortaya koyuyor.

          Biz Türkiye’de ilk kez bir çalışma yapmıştık. Kayıt Dışı Ekonomi Algılama ve Araştırma Raporu bu önemli bir çalışma. Türkiye’de ilk çalışma. Aslında burada kayıt dışı ekonomiyi ölçmüyoruz. Kayıt dışı ekonominin algılanması ile ilgili. Bu çalışma şundan ibaret. Biz 2 bin kişilik hedef kitlesine kayıt dışı ekonomi ile ilgili sorular hazırladık. Bu 2 bin kişilik grup içerisinde mükellefte var, olmayan da var. Mükellef olmayanlar içerisinde üniversite talebeleri var. Hane halkları var. Yani ev hanımları var. Bu işe başlamadan önce bu işin uzmanlığını Devlet İstatistik Kurumu Bölge Müdürümüzle görüştük. Onların fikirlerini aldık, onlar bir uzman görevlendirdiler. Bizde vergi dairelerimizden 40 kişilik ekibimize bu uzman arkadaşımızın vermiş olduğu eğitim çerçevesinde 2 bin kişilik hane halkına, bin kişilik hedef kitlesini görerek bir anket çalışması yaptık. Bu ankette “kayıt dışı ekonomi hakkında ne biliyorsunuz”, “kayıt dışı ekonomi sizce hangi sektörlerde daha fazla var”, “kayıt dışı ekonomi ile mücadelede yapılan çalışmalar sizce yeterli mi” gibi bazı can alıcı sorular sorduk. 2 bin kişilik hedef kitlesine birer broşür dağıttık. Bu broşürlerle çok basite indirgenmiş yani 2 aşamalı broşürlerdi. Mükelleflere ayrı, hane halkına ayrı broşürler. Broşürde kayıt dışı ekonominin ne anlama geldiği, zararları, mücadele yolları anlatıldı. Yine aynı adreslere ikinci bir anket yaptık. Bu ikinci ankette de kayıt dışı ekonominin ne kadar söz konusu hedef kitle çerçevesinde algılanıp algılanmadığını ölçtük. Bu rapor bilimsel, tamamen istatiksel. Bu çalışmada sonuç olarak şunu gördük. Kayıt dışı ekonomi algısı bir haftalık süre içerisinde arttı. Biz doğru sorular sorduk. Bilgilendirdik. Bir hafta sonra bu bilgilendirmenin sonuçlarının arkasından ikinci bir anket çalışması yaptık ve bunları karşılaştırdık. Gerçekten tabi okuyan da, okumayan da olmuş. Kayıt dışı ekonominin zararları iyi algılanmış. Şimdi biz broşürler dağıtıyoruz. Sadece bizim teşkilat değil. Bunu aslında genelde sorgulamak lazım. Buna yönelik de broşürler dağıtılıyor. Bu bir başlangıç, bundan sonra çeşitli çalışmalar yapacağız.

            Vergi bilinci algılamayla ilgili olan bir şeydir. Mükellefler, yeterince vergi bilincinde mi? diye bir soruya cevap vermek gerekirse, Tabi, bu küçük yaşta başlayan bir husus. Her şeyin küçük yaşta verilmesi gerekiyor. İlköğretim okullarında aşılamaya çalışıyoruz. Vergi bilinci aslında algılamayla ilgili olan bir şey. Adana Vergi Dairesi Başkanlığı, özellikle kayıt dışı ile ilgili, özellikle Adana’mızda vergi bilincini artması ile ilgili, bunun algılanması, ölçülmesi ile ilgili sadece prosedüre bağlı eğitime yönelik tek başına, tek taraflı çalışmalar yapmıyor, bunu sokakta da topluma anlatmaya çalışıyoruz. Gerek mükellef ziyaretlerinde, gerekse de bilimsel olarak yaptığımız çalışmalarda bunları ortaya koyuyoruz. Ve aldığımız sonuçlarda mükelleflerden de son derece güzel tepkiler alıyoruz. Sadece kayıt dışı denetimle engellenmez. Denetim çok etkindir. Denetim vergi bilincinin artırılması, anlaşılması yönünden önemlidir. Ama ilk etapta denetimden önce gelen bilinçlendirmedir. Yani siz bilinçlendirirseniz, anlatırsanız, ama bunu toplumun anlayacağı dille anlatırsanız başarılı olursunuz. Ben bu açıklamalarımı size gayet resmi, gayet kitaba yönelikte anlatabilirdim. Ama şimdi kamu yöneticilerinin özellikle bizler konumunda olan kişilerin hedef kitlesini çok iyi tahlil etmeleri lazım. Empati yaparak onların algılamasını, bu işi sevmesini adeta verginin hayattan ayrı kopuk bir olgu olduğunu hiçbir zaman düşünmüyoruz. Çünkü bunun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Vergi hayatımızın her noktasında bir parça. İçinde bulunduğumuz bir mekandan tutunda etrafınıza baktığınız zaman gördüğünüz birçok yerde, bastığınız her noktada işte bu verginin, arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz bu çalışmaların eseri. Bin 517 çalışanımızla çalışmalarımızı, herkese görev tanımını yaparak, herkes severek isteyerek bu çalışmaları yerine getiriyor. Eğitimlere önem veriyoruz. Vergi bilincinin artmasında verginin tarafı olan bizler, vergi bilincinin artmasına yönelik daha sıhhatli çalışmalar yapabilmeleri için bizim de kendi içimizde hizmet içi eğitimin üst seviyede olması gerekiyor. Eğitimde klasikleşmiş bir eğitim değil, fonksiyonel anlamda olmalı. Acil cevap vermeli. Biz Memur Günü yapıyoruz. Bu uygulama sadece Adana ve Mersin’de var. Her ayın ilk salısı Memur Günü yapılıyor. Memur Gününde memurlar, İnsan Kaynakları Müdürüyle görüşebiliyorlar. Bir gün Memur Gününe bir arkadaş geldi. Bu anlattığım olay Mersin’de gerçekleşti. Bir memur yanıma geldi, “Efendim çalışmalar çok güzel ama biz şu konuda eğitim istiyoruz” dedi. Genelde memurlar tayin, lojman. Yer değişikliği de olur. Başka başka sorunlar olur, o nedenle gelirler. Burada şunu kastetmek istiyorum. Bizim çalışma arkadaşlarımız kendisini sürekli yenilemek ihtiyacı da hissediyor. Çünkü eski klasikleşmiş masada oturmakla, sadece bir noktaya bakmak da doğru değil. Bizim sürekli ileriye doğru pedal çevirmemiz lazım. Nasıl ki bu bir dağ bisikletiyle yamaca doğru çıkarken sürekli pedal çevirirseniz ilerlersiniz. Ancak yavaş yavaş çevirirseniz bulunduğunuz noktadan geriye giderseniz. İşte vergi dinamik bir trend olduğuna göre Milli Emlak gelirlerine benzemez. Milli Emlak gelirleri inişli-çıkışlıdır. Duruma bağlıdır. Vergi öyle değildir. Vergi dinamiktir. Vergi sürekli artmak zorundadır. Ama enflasyon oranlarının üzerinde vergi artacak. Vergi vadesinde ödenmeli. Eğer ki vadesini aşarsa zarar verir muhatabına. Tabi devletine de zarar verir. 100 liralık vergi toplamının maliyeti 1 liradır. Şayet siz vadeyi uzatırsanız, daha uzun bir vadede bunu tahsil ederiz derseniz bu sefer bu maliyet daha çok artar. Bakarsınız ki astarı yüzünden pahalıya gelir. Biz onun için bütün mükelleflerimizi bu konuda uyarıyoruz. Zaten vergi bilincinde olan bütün mükelleflerimiz de bilir. Bu mükelleflerimize vergisel ödevlerini zamanında yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü biz hiçbir zaman bir işyerinin kapanmasını istemeyiz, tasfiye olmasını istemeyiz. Önceliğimizin bizim ceza kesmek, cezalandırmak değildir, verginin yüzü soğuktur. Netice itibarıyla vergi olmazsa olmazlarımızdandır. Bir vatandaşlık görevi olarak kabul ediyoruz. Vatandaşlık görevlerinin de başında geliyor vergi mükellefi olma, bir onur meselesidir. Dünyanın uzak ülkelerinde, “Durun” derler. Ben vergi mükellefiyim. Bu konuda kendisine özen gösterilmesini ister. Hassasiyet ister. Hassasiyet bekler. Vergi Dairesi Başkanlığı kurulmasıyla birlikte son 5 yıl içerisinde çok önemli projelere imza atılmıştır. Bu projelerin başlangıcı özellikle e-devlet projesi içerisinde, vergi daireleri otomasyon projesi, elektronik denetim, elektronik özelge sistemi gibi bunlardan tutun da tüm hususları daha birçok projeyi hayata geçirdik.

A.Serdar AKSOY
Adana Vergi Dairesi Başkanı
www.muhasebenet.net

 
    Yasal Uyarı  

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.