Mükellef hakları göz önünde
bulundurulduğunda ise, 1963 tarihindeki düzenlemeyle
uzlaşma “Mükelleflerin tereddütlerinin bir an evvel
giderilerek huzura kavuşmalarının temini" diye tarif
edilmektedir.
03 Şubat 1999 tarihli resmi gazetede yayımlanarak
yürürlüğe giren Uzlaşma yönetmeliğine bir göz atalım :
Yönetmelikteki amaç ; 213 sayılı Vergi Usul Kanununda
yer alan tarhiyat sonrası uzlaşmaya ilişkin usul ve
esasları belirlemektir. Kapsamına, ikmalen, re’sen veya
idarece salınan ve Bakanlık Vergi Dairelerinin tarha
yetkili olduğu vergi, resim ve harçlar giriyor.
Uzlaşma Talebi için mükellefin bizzat veya resmi
vekaletine sahip vekili vasıtasıyla (Tüzel kişilerle
küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar gibi tüzel kişiliği
olmayan teşekküllerin kanuni temsilcileri vasıtasıyla)
ve yazı ile yetkili uzlaşma komisyonuna müracaat etmesi
gerekmektedir. Uzlaşma talebine ait dilekçe, mükellefin
bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçede
bulunan uzlaşma komisyonuna verilir. Bu dilekçenin
yetkili uzlaşma komisyonuna taahhütlü posta ile
gönderilmesi de mümkündür.
Uzlaşma talebi, ihbarnamede yazılı verginin tamamı için
yapılır. Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma
talebinde bulunulamaz.
Uzlaşma talebinin vergi ihbarnamesinin mükellefe tebliğ
tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde
yapılması şarttır.
Uzlaşma komisyonlarına verilen veya posta yoluyla
gönderilen bu uzlaşma dilekçeleri komisyona verilmeden
önce sekretarya tarafından iki hususa dikkat edilir..
1- Talebin uygun şekilde ve süresi içinde yapılıp
yapılmadığını,
2- Uzlaşmanın komisyonun yetkisi içinde bulunup
bulunmadığını, inceler.
Bu inceleme neticesinde, uzlaşma talebinin süresi içinde
ve usulüne uygun şekilde yapılmadığının veya komisyonun
yetkisi dışında bulunduğunun tespiti halinde talep
reddedilir.
Uzlaşma talebinin süresinde ve usulüne uygun şekilde
yapıldığının ve komisyonun yetkisi içinde bulunduğunun
anlaşılması halinde, uzlaşma ile ilgili olarak yapılacak
görüşmelere bizzat katılması veya 379 sıra nolu Vergi
Usul Kanunu genel tebliği ile belirlenen mükellefin
resmi vekaletine sahip vekilini bulundurması hususu;
görüşmenin tarihi, yapılacağı yer ve saati komisyon
sekreteryası tarafından yazı ile ve en az onbeş gün
önceden mükellefe bildirilir.
Mükellef, uzlaşma görüşmelerinde, bağlı olduğu meslek
odasından bir temsilci ve 1/6/1989 tarihli ve 3568
sayılı Kanuna göre kurulan meslek odasından bir meslek
mensubu bulundurabilir. Bu kişiler uzlaşma komisyonu
toplantısına görüşlerini açıklamak üzere katılabilirler.
Uzlaşma ile ilgili tutanaklara imza atamazlar.
Yapılan görüşme sonucunda uzlaşma sağlandığı takdirde
uzlaşma komisyonu durumu üç nüsha düzenlenen tutanakla
tespit eder.
Bu tutanağın üç nüshası da komisyonun başkan ve üyeleri
ile mükellef veya vekili tarafından imzalanır.
Bu tutanağın bir nüshası mükellef veya vekiline derhal
verilir. Bir nüshası gerekli işlem yapılmak üzere üç gün
içinde ilgili vergi dairesine gönderilir. Bir nüshası da
uzlaşma komisyonunda oluşan dosyada saklanır. Tutanağın
alt kısmında bir yere (Bu tutanağın bir nüshasını
uzlaşma komisyonunda ...../..../...... tarihinde aldım.)
ibaresi ile mükellef veya vekilinin adı ve soyadı
yazıldıktan sonra imzası karşılığında tebliğ edilerek
tebliğ işlemi gerçekleştirilir.
Uzlaşma vaki olduğu takdirde komisyonların
düzenleyecekleri uzlaşma tutanakları kesin olup, gereği
vergi dairelerince derhal yerine getirilir.
Üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilen hususlar
hakkında dava açılamayacağı gibi hiçbir merciye
şikayette de bulunulamaz.
Uzlaşma tutanağının vergi dairesine intikali üzerine
tarh ve tebliğ edilmiş olan vergi ve ceza, uzlaşılan
vergi miktarına göre düzeltilir.
Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef, tarh edilen
vergiye veya kesilen cezaya uzlaşmanın vaki olmadığına
dair düzenlenen ve kendisine tebliğ olunan tutanağın
tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve
yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu
takdirde dava açma süresi bitmiş veya 15 günden az
kalmış ise bu müddet tutanağın tebliğ tarihinden
itibaren 15 gün olarak uzar.
Mükellefin daha önce dava açmış olması ve uzlaşmanın
vaki olmaması halinde ise vergi dairesince, uzlaşmanın
vaki olmadığı vergi mahkemesine bildirilir.
Yapılan tarhiyata karşı cezada indirim veya uzlaşma
hükümlerinden sadece birisinden yararlanılabilir.
Uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma tutanağını
imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini
beyan ederek adına salınan cezalar hakkında Kanunun 376
ncı maddesinin uygulanmasını isteyebilir.
Uzlaşma konusu yapılan vergi ve cezalar;
a) Uzlaşma vaki olduğu takdirde buna ilişkin düzenlenen
ve tebliğ olunan uzlaşma tutanağı vergi ve cezaların
ödeme zamanlarından önce tebliğ edilmişse kanuni ödeme
zamanlarında, ödeme zamanları kısmen veya tamamen
geçtikten sonra tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş
olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay
içinde;
b) Uzlaşma vaki olmadığı takdirde, Vergi Usul Kanununun
112 ve 368 inci maddeleri ile 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 3 numaralı
bendi hükmü çerçevesinde ödenir.
Son olarak, vergi dairelerinde uzlaşmaların haftada bir
yapılması, uzlaşmanın başvuru tarihinden itibaren 2 ay
sonraya kadar yapılabildiğini hatırlatıyor, Uzlaşma gün
ve saatini belirleyen uzlaşma komisyonu yazısında
belirtilen gün ve saatte komisyonun davetine icabet
edilmediği takdirde uzlaşma temin edilmemiş sayılıyor ve
yeniden uzlaşma görüşmesi yapılması mümkün olmadığını
belirtmek istiyorum.
S.M.Mali Müşavir
Seçkin ESKİKÖY
seckineskikoy@hotmail.com
|