Olayın inceleme elemanınca kaçakçılık
kapsamında değerlendirilmesine göre de sözü edilen vergi
zıyaı cezası, KDV’nin bir katı yerine üç katı tutarında
kesilir.
Bununla birlikte alınmadığı ya da verilmediği iddia
olunan belgede yazılı tutarın % 10 u oranında özel
usulsüzlük cezası kesilmesi de inceleme elemanlarında
adeta bir alışkanlık haline gelmişti.
Ancak kesilen bu özel usulsüzlük cezaları, hem yerel
mahkemelerin ve hem de Danıştay’ın artık müstekar hal
almış olan kararlarında; özel usulsüzlük cezası
kesilebilmesi için öncelikle belgelerin verilmediğinin
ve alınmadığının, alıcı adı, unvanı, alış tarihi, alınan
emtia cinsi, miktarı, tutarı gibi hususların, başka bir
deyişle belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına
ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması, ceza
gerektiren eylemin ve eylemle fail arasındaki
bağlantının açıklıkla saptanması, eylemin bütün
unsurlarıyla ortaya konulması gerektiği, ancak mal
alışları ve satışlarına ilişkin olarak belge alınmadığı
ve verilmediğine dair somut ve hukuken geçerli bir
tespitin bulunmadığı, bu durumda, özel usulsüzlük cezası
kesilmesini ve cezalandırılmayı gerekli kılan koşulların
olayda gerçekleşmediği gerçekliği karşısında, kesilen
cezanın yasaya uygun olduğunu söylemenin mümkün olmadığı
gibi, gerekçelerle terkin ettirilmekteydi.www.muhasebenet.net
Danıştay tarafından son günlerde bu konuda verilen
kararlarda olaya çok farklı bir yaklaşım getirilmiştir.
Bizce de Danıştay’ın olaya yeni bir boyut kazandıran bu
yaklaşımı ile, belki inceleme elemanlarının özel
usulsüzlük cezası kesme alışkanlığı son bulmayacak ama,
kesilen bu cezaların Hazine’ye intikali bu yeni yaklaşım
doğrultusunda daha da zorlaşmıştır.
Şimdi yakın bir zamanda sonuç aldığımız örnek bir olaya
göre Danıştay’ın bu yeni yaklaşımını ortaya koymaya
çalışalım.
Emtia satın alınan şirketin yetkili temsilcisinin bir
vergi incelemesi sırasında bazı firmalara belgesiz mal
satımı yaptığını beyan etmesi ve belgesiz mal sattığını
iddia ettiği bu firmaların isimlerini de sayması
nedeniyle 2002 yılı hesap ve işlemleri 2007 yılında
incelenen kuruma, olayı ikrar eden vergi inceleme
tutanağının şirket yetkili temsilcisinin
bilgisizliğinden dolayı imza altına alınması sonucunda,
belgesiz alındığı iddia olunan miktara birde ortalama
bir kar ilave edilerek, alış bedeli + karlı satış
bedelinin % 10 u tutarında özel usulsüzlük cezası
kesilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayın dava konusu edilmesi sonucunda,
yerel mahkeme tarafından da, hem satıcı ve hem de alıcı
kurum yetkililerinin beyanlarına göre şirketin faturasız
mal aldığı konusunda bir çekişme bulunmadığı, buna göre
de faturasız alındığı belirtilen mallar üzerinden
kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu,
ancak faturasız alınan malların faturasız satıldığı ile
ilgili olarak da özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de;
söz konusu faturaların verilmediğinin, alıcı adı,
unvanı, alış tarihi, alınan emtia cinsi, miktarı, tutarı
gibi hususlar belirtilerek Kanun’un aradığı anlamda
somut bir tespit bulunmadığından faturasız satıldığı
belirtilen mallar üzerinden kesilen özel usulsüzlük
cezasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın
belgesiz emtia alımı yönünden reddine, belgesiz emtia
satımı yönünden de kabulüne karar verilmiştir. (1)
Yerel Mahkemenin mezkur bu kararının davanın reddi
yolundaki hüküm fıkrasının bozulması istemiyle Danıştay
Üçüncü Daire Başkanlığı’na temyizde bulunulmuştur.
Bu temyiz istemimizle ilgili olarak Danıştay Üçüncü
Daire Başkanlığı tarafından verilen Kararda; 213 Sayılı
Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin fatura veya
benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve
usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler
ve cezalarını düzenlediği, sözü edilen maddede öngörülen
bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme dönemindeki
işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun
yürütülmesinin sağlanmasının amaçlandığı, 2002 yılına
ilişkin hesap ve işlemleri incelenen davacı adına, hesap
döneminin kapanmasından sonra 2007 yılında düzenlenen
vergi inceleme raporuyla belgesiz mal alışı ve satışı
nedeniyle 353. maddeye göre özel usulsüzlük cezası
kesilmesinin maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği,
mahkeme kararının belgesiz emtia alımı nedeniyle kesilen
özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının
bozulmasına karar verilmiştir. (2)
Buna göre; hem yerel ve hem de yüksek yargının artık
müstekar hale gelmiş yukarıda belirtilen yaklaşımına,
yüksek mahkeme tarafından bize göre çok yerinde olan
yeni bir boyut kazandırılmıştır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Danıştay’ın olaya yeni
bir boyut kazandıran bu yaklaşımı ile, belki inceleme
elemanlarının özel usulsüzlük cezası kesme alışkanlığı
son bulmayacak ama, kesilen bu cezaların Hazine’ye
intikali yönünde sonuçlanması olasılığı oldukça
azalmıştır. …
Sevgi ve Saygılarla,
________________________________________
(1) - Aydın Vergi Mahkemesi’nin 24.06.2008 Tarih ve
E.No:2007/2298 K.No:2008/1264 Sayılı Kararı,
(2) - Danıştay Üçüncü Dairesi’nin 07.10.2010 Tarih ve
E.No:2008/5108 K.No:2010/3060 Sayılı Kararı,
Sami Okutan
S.M.Mali Müşavir
Baş Denetçi
sami.okutan_01@mynet.com
31.03.2011 Diğer makaleleri
-Bu “Torba”da olmadı başka bir “Torba”da
yer ayırın
-Sözleşmeden cayma bedeli olarak GSM
operatörleri tarafından kesilen faturalar ödenmeli mi? |