Şirket aktifinde kayıtlı
arsanın kat karşılığı müteahhide verilmesi.
5422 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde Kurumlar
Vergisinin birinci maddesinde yazılı mükelleflerin bir
hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı
üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının
tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç
hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari
kazancın tarifinin yapıldığı 37. maddesinde ticari ve
sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ifadesi kullanılmış
ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına
bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun vergiyi
doğuran olay ise vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları
olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar
hükmü ile belirtilmiştir.
Tacirler arasındaki faaliyetlerin belgelendirilmesi
amacıyla Vergi Usul Kanunu’nda yer alan faturada
tahakkuk esasına bağlı kalınarak düzenlenmektedir.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 38.
maddesi ile “Bilanço esasına göre ticari kazanç,
teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonunda ve
başındaki değerleri arasındaki müspet farktır” hükmü
getirilmiş, 213 sayılı Vergi Usul kanunu’nun 192.
maddesinin 4. fıkrasında da, aktif toplamı ile borçlar
arasındaki farkın, müteşebbisin işletmeye mevzu
varlığını (özsermayeyi) teşkil edeceği belirtilmek
suretiyle kazancın tespitinde tahsil değil, tahakkuk
esas uygulanması gerekmektedir..
Bilindiği üzere kat karşılığı inşaatlarda arsa sahibinin
arsayı müteahhide teslimi ile müteahhit tarafından inşa
edilen gayrimenkulün bağımsız bölümlerinin arsa sahibine
tesliminin ayrı ayrı satış işlemi olarak
değerlendirilmesi gerekeceği gibi müteahhitlerden kendi
namlarına inşa veya arsa karşılığı inşa edilen binadan
bağımsız bölümlerin devrinde inşa edilen gayrimenkulün
tapuya tescil veya fiilen teslimi satış hükmündedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1.
maddesiyle Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zırai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki
teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuştur.
Kanunun 2/1. maddesine göre teslim; bir mal üzerindeki
tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket
edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere
devredilmesidir.
Yine Kanunun 2/5 maddesinde trampanın iki ayrı teslim
olduğu, 4/2. maddesinde, bir hizmetin karşılığının bir
mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde
bunların her birinin ayrı işlem olduğu, hizmet veya
teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi
tutulacağı, 10. maddenin (a) fıkrasında, mal teslimi ve
hizmet ifası hallerinde malın teslim veya hizmetin
yapılması ile (b) fıkrasında malın tesliminden veya
hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler
verilmesi halinde bu belgelerde gösterilen miktarla
sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin
düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği
hükme bağlanmıştır.
“Arsa karşılığı inşaat işinde iki ayrı teslim söz
konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından
müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit
tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine verilen
konut veya iş yeri teslimidir. Karşılıklı olarak
gerçekleşen bu teslimlerin her birinin Katma Değer
Vergisi karşısındaki durumu şu şekildedir.
Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya
sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir
faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya iş yeri
karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi Katma Değer
Vergisine tabiidir.
Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini
gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak
arsasını daire veya iş yeri karşılığında müteahhide
tesliminde vergi uygulanmayacaktır.
Arsanın başlangıçta müteahhide verilerek bağımsız
bölümlere isabet eden kısmının tapu siciline müteahhit
adına tescil edilmesi durumunda tescilin yapıldığı
tarihte, tescil yapılmaksızın arsanın müteahhide
verilmesi durumunda arsanın inşaata başlanmak üzere
fiili teslim tarihinde vergiyi doğuran olay meydana
gelmektedir. Bu nedenle, arsanın tesliminin vuku bulduğu
tarihteki emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması ve
beyan edilmesi gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229’ncu maddesinde
fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı
satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen
ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 231’nci maddesinin 5’nci fıkrasında ise
faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten
itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre
içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş
sayılacağı hükmü yer almaktadır.
Bu durumda; kat karşılığı arsanın müteahhide teslimi ile
müteahhit tarafından inşa edilen gayrimenkulün bağımsız
bölümlerinin teslimi ayrı ayrı satış hükmünde
olduğundan; müteahhide verilerek bağımsız bölümlere
isabet eden kısmın tapu siciline müteahhit adına tescil
edilmesi durumunda tescilin yapıldığı tarihte, tescil
yapılmaksızın arsanın müteahhide verilmesi durumunda
arsanın inşaata başlanmak üzere fiili teslim tarihinden
itibaren yedi gün içinde emsal değer üzerinden fatura
düzenlemeniz gerekmektedir. Müteahhit firma tarafından
ise kat karşılığı yapılan inşaatın bitiminde düşen
daireler için, tapuya tescil edildiği tarihte veya
tapuya tescilinden önce kullanıma tahsis edilmesi
durumunda kullanıma tahsis edildiği tarihten itibaren
yedi gün içinde maliyet bedeli üzerinden fatura
düzenlenmesi gerekmektedir.
SMMM ÖNDER ÖZSOY
ozsoy_1973@hotmail.com
15.02.2008
|