Limited Şirketlerin Amme
Borçları
Limited şirket
ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil
edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme
alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya
sorumlu olurlar ve Kanun hükümleri gereğince takibe tabi
tutulurlar.Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi
halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir
öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden
müteselsilen sorumlu tutulur.Amme alacağının doğduğu ve
ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı
şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının
ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur..
limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen
tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan
amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan
doğruya sorumlu tutulacaklardır.Limited şirket
borçlarından sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi
ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca
amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip
edilecektir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 503 ve müteakip
maddelerinde limited şirketlerin kuruluşu düzenlenmiş,
Kanunun 511 inci maddesinde tescil ve ilan edilecek
hususlar arasında; ortakların kimliği ve koymayı taahhüt
ettikleri sermaye miktarları yer almış, 515 inci
maddesinde şirket esas mukavelesinde yapılan her
değişikliğin ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan
edileceği, 519 uncu maddesinde de pay defterinin
tutulacağı, bu deftere; ortakların ad ve soyadlarının,
pay miktarlarının, vukuu bulan ödemelerin, payların
devir ve intikali ve bu hususlarla ilgili
değişikliklerin kaydedileceği hükme bağlanmıştır. 520
nci maddeye göre de ortaklık payının devri; tescil ve
ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi,
ortakların devir işlemine muvafakatı ve devrin pay
defterine işlenmesi ile hüküm ifade etmektedir.
Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden de görüleceği
gibi, limited şirket ortaklarının kimliği ve şirketteki
sermaye hisselerine ilişkin bilgiler; şirketin Türkiye
Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmesinde,
bu sözleşmede yapılan değişikliklerde, pay devrinin
tescil ve ilan edilmemiş olduğu hallerde ise pay
defterinde yer almaktadır.
6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca limited
şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için,
Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında
yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının
şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya
tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir.
limited şirket ortaklarının sorumluluğuna başvurulmadan
önce alacaklı tahsil dairelerince Kanunun 3 üncü
maddesinde yer alan tanımlardaki hususlar dikkate
alınmak suretiyle yapılacak işlemlere dayanılarak amme
alacağının şirketten tahsil edilememesi veya tahsil
edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Kanunun 35
inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, ortağın
şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı
devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait olan ve
devir tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme
alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu
tutulacaktır. Şirket ortağının payını devretmesi
halinde, devreden ve devralan şahıslar, şirketin devir
tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş
borçlarından, Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrası
uyarınca sermaye hisseleri oranında sorumlu
olacaklardır. Ancak bu sorumluluğa başvurulabilmesi için
amme alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil
edilememiş veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış
olması gerekmektedir. Amme alacağının doğduğu ve
ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı
şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının
ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacaktır.
şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının doğduğu
ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin şirket
ortağı olması halinde, söz konusu kişilerin bu amme
alacağından müteselsilen sorumlu tutularak, Kanunun 35
inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sermaye
hisseleri oranında takip edilmesi gerekmektedir.
Şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının doğduğu
ve ödenmesi gerektiği zamanlarda şirket ortaklarının
kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri; şirket
ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay
defterindeki kayıtlardan tespit edilecektir. Her bir
ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan amme
alacağından sorumlu olduğu tutar belirlenecektir.
Şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının
ödenmesinden sermaye hissesi oranında sorumlu tutulması
gereken ortağın, hissesini devredip devretmediği
araştırılacak, hisse devrinin söz konusu olduğu
hallerde, devralan şahsın devir tarihi itibarıyla vadesi
geldiği halde ödenmemiş şirket borçlarından sorumlu
tutulacağı tutar tespit edilecektir.Ortaklar hakkında
takip muamelesine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine
göre tanzim edilecek ödeme emrinin tebliği suretiyle
başlanılacaktır.
6762 sayılı Kanunun 540 ıncı maddesinde, aksi
kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte
müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi
temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun
uyarınca yapılacak takip; 35 inci madde hükümlerine göre
sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların
hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacaklarından,
haklarındaki takip 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci
maddesine göre, amme alacağının tamamından müşterek ve
müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir.
6183 sayılı Kanunun "Amme alacaklarının korunması"
başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme,
ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer koruma
hükümleri, yeterli şartların varlığı halinde amme
borçlusu sayılan ortak hakkında da uygulanacaktır.Tüzel
kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve
cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal
varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının doğduğu
ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin kanuni
temsilci veya teşekkülü idare edenler olması halinde söz
konusu kişiler, amme alacağından müteselsilen sorumlu
tutularak, Kanunun mükerrer 35 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca takip edilecektir."
Amme borçlusu nezdinde sürdürülen takip işlemleri
sonucunda tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya
tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, Kanunun
3 üncü maddesinde yer alan tanımlardaki hususlar dikkate
alınmak suretiyle yapılacak işlemlere dayanılarak tespit
edilecek ve maddede belirtilen hallerden herhangi
birinin varlığı halinde kanuni temsilciler hakkında
takip yapılabilmesi için yeterli şartların oluştuğu
kabul edilerek, takip işlemlerine kanuni temsilciler
adına 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre
düzenlenecek ödeme emri tebliği suretiyle
başlanılacaktır. Amme borçlusunun birden fazla kanuni
temsilcisi bulunduğu takdirde, ilgili kanunlara göre
kanuni temsilcilerin sorumluluk şekline bakılacak ve
müşterek ve müteselsil sorumlu olanlar hakkında tahsil
edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının
tamamı için her birine ayrı ayrı ödeme emri düzenlenmek
suretiyle takibe geçilecektir."
5766 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle 6183 sayılı Kanuna
eklenen "Yurt dışı çıkış tahdidi" başlıklı 36/A
maddesinde "Devlete ait olup 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamına giren
amme alacakları ile bunlara ait zam ve cezalarını ödeme
emrinin tebliğ tarihini takip eden yedi gün içerisinde
ödemeyen ya da bu Kanun hükümleri uyarınca hakkında bu
alacaklar nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınan amme
borçlusunun yurt dışına çıkışı, alacaklı tahsil
dairesinin talebi halinde ilgili makamlarca
engellenir.Yurt dışı çıkış tahdidi, yüzbin Yeni Türk
Lirası ve üzerinde olan teminat altına alınmamış amme
alacağı için uygulanır Amme alacağına karşılık teminat
alınması, alacağın tecil edilmesi, borçlunun aciz
halinin tespit edilmesi, yargı mercilerince amme
alacağının takibinin durdurulmasına karar verilmesi veya
takibin kanunen durdurulması gereken diğer hallerde yurt
dışı çıkış tahdidi, alacaklı tahsil dairesinin talebi
üzerine ilgili makamlarca kaldırılır.Amme borçlusu
hakkında uygulanan yurt dışı çıkış tahdidi, hastalık, iş
bağlantısı gibi hallerde alacaklı tahsil dairesinin
uygun görmesi ve bildirimi üzerine ilgili makamlar
tarafından kaldırılır. Bu fıkraya göre yurt dışı çıkış
tahdidinin kaldırılmış olması yeniden
Amme borçlusu hakkında yurt dışı çıkış tahdidi
uygulanabilmesi için, ödeme emri tebliğ tarihini takip
eden 7 gün içerisinde amme alacaklarının ödenmemiş
olması gerekmektedir. Dolayısıyla vadesinde ödenmemiş
amme alacağı için borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden
yurt dışı çıkış tahdidi tatbik edilmeyecektir. 6183
sayılı Kanun hükümleri uyarınca hakkında ihtiyati haciz
kararı alınmış olanlar hakkında da yurtdışı çıkış
tahdidi uygulanacaktır. Kanuni temsilci, ortak gibi amme
borçlusuyla birlikte amme alacağının ödenmesinden
sorumlu olan şahıslar hakkında da ihtiyati haciz kararı
alınmış ise bu kişiler hakkında ödeme emri tebliğ edilip
edilmediğine bakılmaksızın yurt dışı çıkış tahdidi
uygulanabilecektir. Amme borçlusu hakkında yurt dışı
çıkış tahdidi, Kanunda belirtilen ve teminat altına
alınamamış 100.000,- lira ve üzerinde borç bulunması
halinde uygulanacaktır. Dolayısıyla, Kanunun 10 uncu
maddesine göre borca karşılık teminat alınmışsa, yurt
dışı çıkış tahdidinin teminatsız kalan amme alacağı
tutarı dikkate alınarak uygulanması gerekmektedir.
Borcun Kanunen belirlenen tutarın altında olması halinde
yurt dışı çıkış tahdidi uygulanmayacak; tahdidin
tatbikinden sonra bu tutarın altına inmesi halinde ise
yurt dışı çıkış tahdidi derhal kaldırılacaktır.
Amme borçlusu hakkında uygulanan yurt dışı çıkış
tahdidi;
- Borcun ödenmesi,
- Amme alacağına karşılık teminat alınması,
- Alacağın tecil edilmesi,
- Borçlunun aciz halinin tespit edilmesi,
- Yargı mercilerince amme alacağının takibinin
durdurulmasına karar verilmesi,
- Takibin kanunen durdurulması gereken diğer hallerin
bulunması,
durumlarında alacaklı tahsil dairesinin talebi üzerine
ilgili makamlarca kaldırılacaktır.
Yurt dışı çıkış tahdidinin kaldırılmasını gerektiren bu
haller Kanun hükmünde açık olarak belirtilmiş olup, söz
konusu hallerin varlığı halinde borçlu hakkında yurt
dışı çıkış tahdidi konulmayacak daha önce konulmuş
tahditler de bu hallerin oluşması üzerine derhal
kaldırılacaktır. Bu itibarla, tutarına bakılmaksızın
6183 sayılı Kanunun 75 inci maddesi uyarınca aciz
halinde olduğu tespit edilen borçlulardan aranılan ve
aciz fişine bağlanan amme alacakları için yurt dışı
çıkış tahdidi uygulanmayacaktır. Bunun yanı sıra,
haklarında iflas kararı bulunan borçlular için de yurt
dışı çıkış tahdidi uygulanmayacaktır.
Ancak, haklarında iflas kararı veya iflas erteleme
kararı bulunan tüzel kişilerin borçlarından sorumlu olan
kişiler hakkında şahsi iflas kararları olmadığı müddetçe
söz konusu borçlar nedeniyle bu kişiler hakkında yurt
dışı çıkış tahdidi uygulanacağı tabiidir.
Tahsil daireleri yurt dışı çıkış tahdidi uygulanacak
borçluları Emniyet Makamlarına bildirmesi üzerine bu
makamlar tarafından tahdit uygulanacaktır. Emniyet
Makamlarına yapılacak bildirimlerde; borçlunun adı
soyadı, T.C. kimlik numarası/vergi kimlik numarası,
doğum yeri ve tarihi, ana ve baba adı, nüfusa kayıtlı
olduğu yer, iş ve ikametgah adresleri, borcun tutarı,
yılı, türü ve vadesinin eksiksiz olarak yer alması
zorunludur.
Tahsil dairelerince, yurt dışı çıkış tahdidi konulmak
üzere Emniyet Makamlarına isimleri bildirilen kişilere
durum ayrıca bir yazı ile derhal bildirilecektir. Bu
yazıda; borcun mahiyeti, yılı, tutarı, vadesi ve ne
şekilde tasfiye olunabileceği, yurt dışı çıkış
tahdidinin kaldırılabilmesi için ne gibi işlemler
yapılması gerektiği açıkça belirtilmek suretiyle
borçluların bu konuda bilgilendirilmeleri sağlanacaktır.
Hakkında yurt dışı çıkış tahdidi konulan şahısların
durumları tahsil dairelerince dikkatle izlenecek, bu
tahdidin konulmasına neden olan borcun ödenmesi,
terkini, teminata bağlanması gibi tahdidin konulma
gerekçesini ortadan kaldıran durumlarda, keyfiyet derhal
ilgili Emniyet Makamlarına bildirilmek suretiyle
mükelleflerin oluşabilecek mağduriyetlerinin önlenmesi
temin edilecektir.
ÖNDER ÖZSOY
Serbest Muhasebeci
Mali Müşavir
ozsoy_1973@hotmail.com
07 Temmuz 2008
-Diğer makaleleri için
tıklayınız |