DİĞER
ÜCRETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ
193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu’nun “Ücretin Tarifi” başlıklı
61.maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı
verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (mali
sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka
adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık
münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli
bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş olması onun
mahiyetini değiştirmez” denilmektedir.
Öte yandan, aynı Kanun’un 64.maddesinde, “Aşağıda yazılı
hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında
geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından
büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt
tutarının % 25’idir.
1- Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı
yanında çalışanlar,
2- Özel hizmetlerde çalışan şoförler,
3- Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdıkları
inşaat işçileri,
4- Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar,
5- Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması
sebebiyle, Danıştay’ın
müspet mütaalasıyla, Maliye Bakanlığı’nca bu kapsama
alınanlar.
Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer
gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar
beyannameye ithal edilmez” hükmü yer almaktadır.
Yine Gelir Vergisi Kanunu’nun 108.maddesinde “Gelir
vergisinde vergilendirme dönemi, geçmiş takvim yılıdır.
Şu kadar ki;
1- Mükellefiyetin takvim yılı içinde kalkması halinde
vergilendirme dönemi takvim yılı başından mükellefiyetin
kalkması tarihine kadar geçen süreye inhisar eder.
3- Diğer ücretlerde vergilendirme dönemi hizmetin ifa
olunduğu takvim yılıdır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 109.maddesinin 2.bendinde ise
“Diğer ücretlerde hizmetin ifa olunduğu takvim yılının
ikinci ayında, takvim yılı içinde işe başlanması
halinde, işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde
Gelir Vergisi tarh edilir” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, aynı Kanunun 118.maddesinde “Diğer
ücretlerin vergisi:
1-Öteden beri işe devam edenlerde, yıllık verginin
yarısı yılın ikinci, diğer yarısı sekizinci ayında;
2-
Yılın birinci
yarısı içinde işe başlayanlarda, yıllık verginin yarısı
verginin karneye yazıldığı ayda; diğer yarısını
yılın
sekizinci ayında;
3-Yılın
ikinci yarısı içinde işe başlayanlarda, verginin karneye
yazıldığı ayda;
ödenir” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca diğer ücretlerden tevkifat yapılmayacağından
ödenecek olan ücretlerden herhangi bir tevkifat
yapılmasına gerek bulunmamaktadır
Konuyu biraz daha açalım;
Ücretleri diğer ücretler usulünde saptanan hizmet
erbabı vergi karnesi alması gerekir.Mükellefler vergi
karnelerini kendileri tarafından yazılması gereken
kısımları dolduruduktan sonra vergi bakımından
durumlarını kayıt tescil kayıt ettirmesi gerekir.Diğer
ücretliler karneleri vergi dairesine ibraz etmeleri veya
durum değişikliklerini karneye işaretletmek üzere işe
başladığı veya değişikliğin vuku bulduğu tarihten
itibaren bir aydır.GVK 109 Maddesine göre diğer
ücretlilerin vergisi takvim yılının ikinci ayında yıl
içinde işe başlanması halinde bir ay içinde tarh
edilemesi gerekir.Tarh Yeri Ücret sahibinin
ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesi;bu daire
tarafından tarh olunmamış ise faaliyetin icra edildiği
yer vergi dairesine tarh ettirerek vergisini şahsen
ödemesi gerekir.Ücretleri diğer ücret kapsamında
vergilenen hizmet erbabı muhtasar beyannameye tabi
işverenler nezdinde çalışmaya başladıkları takdirde bu
tarihten sonraki aylara ait olmak üzere peşin ödemiş
oldukları vergileri gerçek ücretleri üzerinden
hesaplanan vergilere mahsup edilir.ve mahsubu yapılan
miktar hizmet erbabının vergi karnesine işveren
kaydeder.İşverenler yasal süresi içeresinde hizmet
erbabının vergi karnesi almalarını ve karnelerinde
yazılı vergilerini ödemelerini temine zorunludur.
Zamanında karne almamış veya vergisini tarh ettirmemiş
olan hizemt erbabının vergisi işveren adına tarh
edilir.ve vergi cezasıda işveren adına kesilerek ondan
alınır.Ayrıca Hizmet erbabı vergisini tarh ettirse bile
ödemediği zaman işverenden tahsil olunur.İşveren ödemiş
olduğu bu vergiyi asıl vergi yükümlüsüne rücu edebilir.
(VUK 251)
|