Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALE : 30.03.2008
    

  Ana Sayfa 

  Muhasebe Forum 

  2008 Çalışmaları

  Asgari Geçim İndirimi Rehberi

  Transfer Fiyatlandırması Reh.

  Staj-Stajyer Rehberi

  2008 Pratik Bilgiler

 MuhasebeNet Yasal Uyarı

 

 

 


ÖNDER ÖZSOY

MALİ MÜŞAVİR

ERZİN / HATAY

 

ozsoy_1973@hotmail.com

 

 

BİR GELİR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN ARDINDAN...
 


GİRİŞ:


Bir Gelir vergisi beyannamesi daha geride kaldı evet bunları anlatmak biraz geç oldu denebilir ama önümüze bakmak yarınlardan umut beklemek ve beklenen vergi adaletinin sağlandığını görebilme umudu adına dökülen şu satılar içinden geçenleri anlatamayanların tercumanı olmaya çalışmak veya çalışabilmek güzel bir duygu olsa gerek ne dersiniz ?

AÇIKLAMA

Hep Söylenir şu vergi adaleti Gelir Vergisinin birinci maddesine göre Gelir:”Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” Denilmektedir harbi olalım 2007 Yılı gelir vergisinde vergi adaleti sizce ne derece uygulandı. Gerçekten çok kazanan kazanan çok az kazanan az mı vergi verdi bilen var mı? Son dönemlerde bir matrahtır ayağı gidiyor efendim şundan aşağısı olmaz az kazananda o matrahı beyan ediyor çok kazananda peki nerede kaldı sizin Gelir vergisi kanunun 1. maddesindeki tanımınız ......Yani kimden ne koparırsak kardır anlayışı egemen olmuyor mu bu mu vergi adaleti diyeceksiniz ne yapalım.En son ne zaman bu konularda 3568 Sayılı meslek mensupları ile istişare ettiniz. Masa Başında oturma ile bu olmaz gerçek hayatı ancak içinde olan meslek mensupları bilir..

3568 Sayılı Yasasının 1 maddesi olan amaç bölümünde aynen şöyle geçmektedir. “Bu Kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek üzere, “Serbest Muhasebecilik”, “Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik” ve “Yeminli Malî Müşavirlik” meslekleri ve hizmetleri ile Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliğinin kurulmasına, teşkilat, faaliyet ve denetimlerine, organlarının seçimlerine dair esasları düzenlemektir.

Bu Kanun hükümlerine göre meslek icrasına hak kazananlara “Serbest Muhasebeci”, “Serbest Muhasebeci Malî Müşavir”, “Yeminli Malî Müşavir” denir. Denilmekte olup ayrıca 3568 Sayılı Yasanın 2. maddesinde bu mesleğin konusunu izah etmektedir.

A) Muhasebecilik ve malî müşavirlik mesleğinin konusu :

Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;


a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.

b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.

Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.

Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci malî müşavir denir.

B) Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu :

Fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12 nci maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.
Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
denilmektedir.

Yine Vergi Usul Kanunda ise 3568 Sayılı Yasaya göre yetki almış meslek mensuplarının sorumlulukları neler olduğuna bir bakalım.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Vergi Beyannamelerinin İmzalanması ve Yeminli Malî Müşavir Tasdik Raporları” başlıklı mükerrer 227’nci maddesinde; “Maliye Bakanlığı:

. Vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir veya yeminli malî müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya,Bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmü bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 4 Sıra No'lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinin “I- AMAÇ” başlıklı bölümünün üçüncü paragrafında “Serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirlerin, bu işlemlerinden dolayı ortaya çıkacak mali sorumluluğu ise 06/07/1994 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4008 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen mükerrer 227 nci madde ile hüküm altına alınmıştır. Buna göre, vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından imzalanan beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacaklardır. Bir başka deyimle, 3568 sayılı Kanunla meslek mensuplarına verilen yetkilere ilişkin mali sorumluluk, Vergi Usul Kanununun mükerrer 227 nci maddesi ile düzenlenmiş bulunmaktadır.” denilmektedir.

“Vergi Usul Kanununun 135’inci maddesinde vergi inceleme elemanlarınca yapılan incelemeler neticesinde bir matrah farkı ortaya çıktığı takdirde, denetim elemanları, beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının sorumluluklarının tespitini yapacak ve raporlarında belirteceklerdir. Denetim elemanları, bulunan matrah farkı ile meslek mensubunun sorumluluğu arasındaki ilişkiyi ilgili meslek mensubunun bilgisine de başvurmak suretiyle inceleme raporlarında net bir şekilde ortaya koyacak ve bulunan matrah farkından meslek mensubunun sorumlu olup olmadığını açıklayacaklardır. Meslek mensubunun bu Tebliğle belirlenen sorumluluk çerçevesinde müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespit edilmesi halinde,sözkonusu

inceleme raporlarının onaylı birer örneği denetim elemanlarınca, meslek mensubunun bağlı bulunduğu vergi dairesine ve disiplin cezası yönünden de gereği yapılmak üzere meslek odasına ayrıca gönderilecektir. Bulunan matrah farkı üzerinden tarh edilen vergi ve buna ilişkin cezalarda uzlaşmaya varılmış veya tahsilatın yapılmış olması, raporların birer örneğinin meslek mensubunun bağlı bulunduğu odaya gönderilmesine engel teşkil etmeyecektir.

SONUÇ:

Artık takdiri sizler bırakıyorum. Sizce 3568 Meslek mensuplarından istenen ve Gelir vergisi kanun 1.maddesinde bahsi geçen konu ile bu kanunlarda bahsi geçenlerin uygulamada ne derece uygulanmaktadır. fikri olanların fikirlerine her zaman saygı duyar ve paylaşmak isterim


ÖNDER ÖZSOY

SMMM

ozsoy_1973@hotmail.com
30.03.2008

 

 

 


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.