Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   21 EKİM 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 

VADE FARKI, VADE FARKI’NIN FAİZ DURUMU VE KDV İLİŞKİSİ, VADE FARKI’NIN TALEP EDİLEBİLME ŞARTLARI

   
Vade farkı taraflar arasında borcun vadesinde ödenmemesi durumunda mal veya hizmet bedeline belirlenen oranda ekleme yapılarak borcun ulaştığı miktarı belirleyen bir unsurdur. Bu nedenle vade farkı faiz olarak nitelendirilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E.1999/19-933 K. 1999/950 T. 17.11.1999 sayılı kararında şu hüküm söz konusudur.

Vade Farkı alacaklının gecikmeden kaynaklanan zararını karşılamayı amaçlar.Temerrüt faizinde olduğu gibi “alacaklının uğradığı zararı telafi eder” fonksiyonu ile temerrüt faizine benzerlik göstermekte ise de ,vade farkı hem kendine özgü yapısı hem de temerrüt faizi sözleşmesi ile aksi kararlaştırılmış değilse borçlunun temerrüde düşmesi tarihinden başlayacağı halde vade farkı vadeden itibaren başlar.
Vade farkı mal bedelinin vadesinden sonra ödenmesi halinde , mal bedelinin belirlenmesine esas teşkil eden bir unsur olmaktadır.Taksitli mal satışlarında mal bedelinin belirlenen vadeye göre değişmesinde olduğu gibi…
Bu nedenle ana alacağın unsurunu teşkil eden vade farkı miktarına B.K. 101 md uyarınca temerrüd faizi işletilebilmektedir.Kısacası vade farkına faiz yürütülebilir ;fakat faize faiz yürütülemez.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 24. madde c bendinde vade farkının kdv’ne tabi olduğu belirtilmektedir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E.1999/58 K. 1999/426 T. 08.10.2010 sayılı kararında; sonradan ortaya çıkan “vade farklarının alacak olarak doğdukları dönemde elde edilmiş sayılarak vergilendirilmesi gerekmektedir” hükmü yer almaktadır.

Vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında yazılı sözleşmenin ya da bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün şart olduğu konusunda yargıtay’ın ilgili daireleri arasında tam bir görüş birliği bulunmamaktadır

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre; vade farkı faturanın zorunlu içeriğinden değildir.Yasal sürede itiraz edilmemesi durumunda TTK. 23/2’daki karineden yararlanılamaz.Fatura sözleşmenin ifa aşamasıyla ilgilidir.Bu nedenle TTK md 23/2 göre süresinde itiraz edilmemek suretiyle kabul edildiği varsayılan hususlar faturada yer alması zorunlu olan malın cinsi ,adedi ,türü,bedeli gibi unsurlardır.
Faturadaki içerik ifa ile ilgili unsurlarla sınırlıdır.Fatura sözleşmeyi değiştiren veya diğer tarafın durumunu ağırlaştıran kayıtlar konulsa bile “Bu fatura vadesinde ödenmediği taktirde vade farkı uygulanır ,gibi” ifadenin kullanılması durumunda dahi itiraz edilmemesi bu kayıtların kabul edildiği anlamına gelmez.

Stajyer SMMM Neşe (Özdöner) ÇEVİK
neseozdoner@hotmail.com
 
Yasal Uyarı
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.