Kurum ve kuruluşlar görevleri, işlevleri
ve faaliyetleri ile ilgili olarak yaptığı açıklama ve
bildirimlerle belirli görüş ve iddialar ileri sürerek
bunların doğruluk ve güvenirliğini savunmaktadır. Bu
doğruluğu tartışılabilir. Amacına uygun ve doğru bir
karar verebilmek için faydalınan bilgilerin doğru ve
güvenilir olması gerekmektedir. İşletmeler büyüdükçe
yapılan işlemlerin nitelikleri karmaşıklaşmakta,
sayıları artmakta ve karar alıcılara sunulan bilgilerin
güvenilir ve doğru olma olasılıkları da azalmaktadır.
İşlemlerin karmaşıklaşması ve sayılarının artması hata
yapma olasılığını artırır. Açıklanan bilgilerin,
iddiaların doğruluk ve güvenirliklerinin saptanabilmesi
için ayrıca bir inceleme yapılması kaçınılmazdır. Bu
incelemeyi karar alıcıların yapması mümkün
olamamaktadır. Açıklanan bilgilerin, iddiaların doğruluk
ve güvenirliğinin araştırılmasında kullanılan yöntem
ise, bilgilerin ve iddiaların tarafsız ve bağımsız bir
kişi yada kurum tarafından denetlenerek doğrulanmasıdır
Örneğin ABD’de enerji devi Enron ile başlayan denetim
skandalı, iletişim devi WorldCom ve büro malzemelerinin
sektör devi Xerox firmasıyla devam etmiştir.Görüldüğü
gibi, bağımsız denetimin önemini arttıran başlıca sebep
güvenilir bilgi sağlama işlevidir. Bağımsız denetimin,
hem denetlenen firmaya, hem de kamuya ve devlete
yararları söz konusudur.
Bağımsız denetimi, önemli kılan unsurlardan bir diğeri
ise, yönetime mali tablolarla ilgili olarak tahmin,
analiz, denetim ve rapor hazırlama gibi konular
üzerinde, geleceğe ait kararların saptanmasında yol
gösterici olmasıdır.
Denetim Çeşitleri:
Artık denetimi kamu ve özel sektör ayrımı giderek
geçerliliğini yitirmektedir. Özel sektör üzerindeki
kamusal denetim sürerken, kamu kesiminin denetiminde de
özel sektör denetim kuruluşlarından faydalanıldığı
görülmektedir. Bundan dolayı denetimi sınıflandırmak,
bir çerçeveye sığdırmak giderek güçleşmektedir.
Genel anlamda denetim, konularına ve amaçlarına göre
finansal denetim, uygunluk denetimi ve performans
denetimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Statüsüne göre
denetimi ise iç denetim ve dış denetim olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Dış denetim; bağımsız denetim ve kamu
denetimi ve yüksek denetim (Sayıştay, Danıştayın yaptığı
denetimi )olmak üzere de kendi içinde üçe ayrılır.
Statüsüne göre denetim türleri:
Genel olarak denetim faaliyetini yürüten, mesleki bilgi
ve deneyime sahip, bağımsız davranabilen ve yüksek
ahlaki nitelikleri taşıyan kariyer sahibi uzman kişiye
denetçi denir.
a) İç denetim :
Türkiye İç Denetim Enstitüsü –TİDE tarafından yapılan
tanımıyla iç denetim; bir kurumun faaliyetlerini
geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden
bağımsız ve objektif bir güvence ve danışmanlık
faaliyetidir. İç denetim, kurumun risk yönetim, kontrol
ve kurumsal yönetim süreçlerinin etkinliğini
değerlendirmek ve geliştirmek amacına yönelik sistemli
ve disiplinli bir yaklaşım getirerek kurumun amaçlarına
ulaşmasına yardımcı olur.. Diğer bir anlatımla iç
denetim, kuruma hizmet amacıyla örgütün tüm
faaliyetlerini incelemek ve değerlemek için kurum içinde
kurulmuş bağımsız bir değerleme fonksiyonudur. Kısaca iç
denetim, finansal denetimi, uygunluk denetimini ve
performans denetimini kapsamaktadır.
İç denetim, denetim alanı itibariyle çok geniş bir
kapsama alanını içerse de; özü, yapısı gereği denetim
sonuçlarını kurumun üst yönetimiyle sınırlıdır. Çünkü iç
denetçiler kurumun personelidir, bu nedenle iç
denetçiler üst yönetimin belirlediği çerçeve içerisinde
denetim fonksiyonu yerine getirmek durumundadırlar.
Yapısı gereği iç denetim, örgüt üst yönetiminin
kararlarına, planlarına, programlarına, hedef ve
stratejileri ile iç ve dış mevzuata vb. uygunluk dışında
bir denetim fonksiyonu üstlenemez.
b) Dış denetim :
Dış denetim; Kurumun personeli olmayan denetçilerden
oluşan, kurumla doğrudan ilgili, bağlı vb. şekilde
organik bağı olmayan bağımsız ve farklı bir tüzel
kişiliği olan denetim organı, grubu veya kişisi
tarafından denetlenmesidir. Dış denetim, bağımsız
denetim ve kamu denetimi şeklinde ikiye ayrılır.
ba) Bağımsız denetim :
Bağımsız denetim, müşterilerine profesyonel denetim
hizmeti sunan, serbest meslek sahibi olarak kendi adına
çalışan veya bir denetim kurumuna / firmasına bağlı
olarak faaliyet gösteren denetçi veya denetçiler
tarafından işletmenin talebi ile ve bir denetim
sözleşmesi çerçevesinde işletmelerin finansal
tablolarının denetimi ile uygunluk ve performans
denetimlerinin yapılmasıdır. Bağımsız denetimde asıl
amaç finansal denetimdir.
Bağımsız denetim tarafından yapılan finansal denetim,
muhasebenin bir dalı olmayıp, muhasebe ve diğer
işlemlerin sonuçlarına ve verilere dayanan bağımsız bir
disiplin olarak ortaya çıkmaktadır. Bağımsız denetim
yönetimin finansal işlemleri değerlendirmesinde ve
yorumlamasındaki olumlu ve olumsuz yönleri belirler ve
bir yerde işletmenin finansal tabloları üzerinde onay
fonksiyonu üstlenmiş durumdadır.
Bağımsız denetim tarafından yapılan denetimlerin büyük
bir kısmının muhasebe bilgileri ile ilgili olması ve
bağımsız denetim yapan birçok denetçinin muhasebe
konusunda uzman olması gerektiğinden, bazen muhasebe ve
denetim kavramları birbirine karıştırılmaktadır. Bir çok
ülkede bağımsız denetçilere muhasebe uzmanı veya benzer
bir unvan verilmesi bu karışıklığı daha da
artırmaktadır. Örneğin Amerika’da bağımsız denetçilere
yeminli serbest muhasebeci anlamına gelen “CPA-
Certificated Public Accountant” denilmektedir.
Muhasebe, karar alıcılara mali bilgi sağlamak amacıyla
bir örgütün veya bireysel bir işletmenin ticari ve mali
nitelikteki işlem ve onaylarına ilişkin verilerin
kaydedilmesi, sınıflandırılması ve özetlenmesi
sürecidir. Bu sürecin sonunda finansal tablolar ve
işletme yöneticileri için muhasebe raporları düzenlenir.
Muhasebeciler karar alıcıların kararları ile ilgili
bilgileri sağlamak için, muhasebe bilgisinin
hazırlanmasında temel alınan genel kabul görmüş muhasebe
ilkelerini bilmek zorundadırlar.
Bağımsız denetimde, muhasebe verileri denetimin konusunu
oluşturur ve denetim kaydedilen bilgilerin muhasebe
döneminde meydana gelen mali ve ticari işlemleri
gerektiği gibi yansıtıp yansıtmadığını belirler. Genel
kabul görmüş muhasebe ilkeleri, muhasebe bilgilerinin
gerektiği gibi kaydedilip kaydedilmediği değerlemede
ölçüt olduğundan, denetçi bu ilkeleri bilmek zorundadır.
Bağımsız denetçinin muhasebe konusunda uzman olmasına ek
olarak, denetim kanıtlarını toplamada ve değerlemede de
uzman olmalıdır. Bu uzmanlık bağımsız denetçiyi
muhasebeciden ayıran temel unsurdur. Bağımsız denetim
tarafından yapılan uygunluk ve performans denetimi bir
zorunluluk olmayıp, genelde işletmelerin talebi üzerine
yapılmaktadır.
Bağımsız denetçiler kâr amaçlı işletmelere, kâr amacı
olmayan işletmelere ve kamu kurum ve kuruluşlarına
hizmet verebilirler. Bağımsız denetçiler serbest meslek
faaliyeti sürdüren kişilerdir. Bağımsız denetçiler
faaliyetlerinde bağımsız olarak çalışırlar ve hizmetleri
karşılığında denetledikleri kişi veya kuruluşlardan
ücret alırlar.
bb) Kamu denetimi:
Kamu denetimi, görev ve yetkilerini yasalardan alan ve
kamu adına, kamunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere
denetim yapan kişi ve kurumlarca gerçekleştirilen
finansal tablolar, uygunluk ve performans denetimlerini
ifade eden kamusal bir fonksiyondur.
Kamu denetim kuruluşları, çeşitli devlet kurumları
içinde örgütlenmiş olup; kuruluşların faaliyetlerinin
yasal mevzuata, devletin ekonomi politikasına, kamu
yararına uygunluk düzeyini araştırır ve denetler. Yine
kamu denetim kuruluşları bağlı oldukları kamu
birimlerine denetledikleri kuruluşlar ve olaylarla
ilgili olarak rapor verirler.
Kamu kesiminde yer alan dış denetim kuruluşları amaç ve
fonksiyonlarına bağlı olarak yapılandırılmaktadır. Bu
kuruluşların görev alanları ve yetkileri, bünyelerinde
yer aldıkları kamu otoritesinin statüsüne, denetimi
kapsamında olan kamu kuruluşlarına, özel statülü
kuruluşlara ve özel işletmelere bağlı olarak
değişebilmektedir. Kamu kesiminde yer alan bazı denetim
kuruluşları hem iç denetim kuruluşu hem de dış denetim
kuruluşu özelliklerini birlikte taşıyabilmektedir. Kamu
denetim kuruluşları; iç denetim kuruluşu, dış denetim
kuruluşu veya aynı anda hem iç hem de dış denetim
kuruluşu olabilmektedir. Örneğin bakanlıklar denetim
organlarının, bakanlıklarına bağlı kurum ve
kuruluşlardaki denetim görev ve yetkileri iç denetim,
bakanlıklarına bağlı olmayan kurum ve kuruluşlardaki
denetim görev ve yetkileri ise, dış denetim kapsamında
değerlendirilmektedir.
c) Yüksek denetim :
Yüksek denetim, anayasal dayanağı ve meslek
mensuplarının yasal güvenceleri olan, bazı ülkelerde
yargısal yetkilerle donatılmış, bağımsız ve özerk
denetim kuruluşları tarafından kamu kurum ve
kuruluşlarının tamamı üzerinde parlamentolar adına
yapılan denetim olarak kabul edilmektedir.
Ülkemizde kamuyu aydınlatma ilkesi ilginçtir Türk
Ticaret Kanunu’ndan evvel Sermaye Piyasa Kanunu’nda yer
almıştır. Kanunun amaç maddesinde ; Bu kanunun konusu,
tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın
iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde
katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının
güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını,
tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını,
düzenlemek ve denetlemektir, denilmektedir. Burada
belirtilen sermaye piyasasının açıklık içinde çalışması,
kamuyu aydınlatma ilkesinin önemli bir özelliğidir. Yine
ilgili yasanın 3.maddesinin c fıkrasında halka arz
konusu işlenmiştir. Burada “sermaye piyasası araçlarının
satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda
bulunulmasını; halkın bir anonim ortaklığa katılmaya
veya kurucu olmaya davet edilmesi” hükümleri de
belirtiğimiz ilke için önemli hükümlerdir. SPK’nın
6.maddesi Halka Arzın Şeklini belirtmektedir. SPK’nın bu
konuda en önemli maddesi 16. maddedir. 16. Madde de
ihraççılar ve sermaye piyasası kurumları, konsolide
olanlar dahil kamuya açıklanacağını belirtilmiştir. Yine
Yasada bu konuda yer alan çok önemli bir hususta Sermaye
Piyasası Kurulu’nun görev ve yetkilerinin belirtildiği
22. Maddenin c fıkrasıdır. Fıkra aynen şöyledir: Kamunun
zamanında yeterli ve doğru olarak aydınlatılmasını
sağlamak amacıyla, genel ve özel nitelikte kararlar
almak ve her türlü mali tablo ve raporlar ile bunların
bağımsız denetimlerinin, sermaye piyasası araçlarının
halka arzında yayımlanacak izahname ve sirkülerin ve
araçların değerini etkileyebilecek önemli bilgilerin
kapsamını, standartlarını ve ilan esaslarını tespit ve
bu konularda tebliğler yayınlamaktır.
Murat DEMİRKOL /ANTALYA
TİDE-Türkiye İç Denetim Enstitüsü Üyesi
Sj.Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
demirkolmurat@yahoo.com
muhasebenet.net
|