Daha açık bir ifade ile bundan sonraki aşamada maliye,
mükellefin atmış olduğu her adımı takip edecek gibi
görünüyor. Kesin mizan bildirimi ile transfer
fiyatlandırmasından örtülü sermayeye, bankalara
verilmekte olan mizanların kesin mizanla
karşılaştırılmasından, cari hesap alacaklarına kadar pek
çok konuda şeffaflık öngörmekte.
II-MALİYE BAKANLIĞI NEYİ AMAÇLIYOR
Hepimizin bildiği üzere 2010 yılından itibaren e-devlet
sisteminin uygulamaya konulması ile birlikte devlet
kurumları birbirleri arasında veri alışverişini
elektronik ortamda yapmaya başladılar. Özellikle TC
kimlik numarası uygulamasından sonraki aşama olan bu
paylaşımla birlikte, kişiler gerek adli mercilerce
gerekse maliye tarafından çok rahatlıkla takip
edilebilir hale gelmiştiler. TC Kimlik numarası
sayesinde bir şahıs bankaya ne kadar para yatırdı,
nereden gayrimenkul aldı, hangi marka arabaya biniyor,
aylık ne kadar kredi kartı ile harcama yapıyor gibi pek
çok konuda maliye insanları takip etme imkanına kavuşmuş
bulunuyor.
İşte bu sürecin devamı niteliğinde olan Kesin Mizan
Bildirimi ile Maliye, sadece şahısların yapmış olduğu
harcamaları değil şirketlerin de harcama ve gelir
kalemlerini kolaylıkla takip edebilir hale gelmiş
oluyor. Özellikle serbest piyasa şartlarında rekabetin
her geçen gün biraz daha zorlaştığı günümüzde,
işletmeler sık sık bankaların kapısını çalarak kredi
talebinde bulunuyorlar. Ancak kurumsallaşmasını
tamamlayamamış, belirli bir büyüme hacmine ulaşamamış
işletmeler bankalardan daha fazla kredi alabilmek için
bir takım bilanço hilelerine başvurmaktaydılar. Bu
tebliğ ile birlikte maliye işletmelerin bankalara vermiş
oldukları mizanlarla kendisine beyan etmiş olduğu
mizanları karşılaştırabilir hale gelmiş olacak. Bunun
bir yansıması olarak ta bankalar işletmelerin muhtemel
bilanço hilelerine karşın kendilerine daha sağlıklı ve
güvenli veri sağlayabilmek için elektronik ortamda
istemiş oldukları Bilanço, Gelir Tablosu, Geçici Vergi
ve Kurumlar Vergisi beyannameleri ile birlikte
elektronik ortamda hazırlanmış Kesin mizanı
isteyeceklerdir.
III-SONUÇ
Sonuç olarak şunu belirtmeliyiz ki başta IMF ve AB’nin
istekleri olmak üzere Maliye Bakanlığı artık Türkiye’de
kayıt dışı ekonomi istemiyorlar. Maliye bakanlığı da
bunun uygulayıcısı olarak işletmelere ya kendinize bir
çeki düzen verin ya da çekip gidin diyor. Bu süreçlerin
sonunda gerçek manada ticaret yapma niyeti olmayan,
enflasyonist ortamların oluşturmuş olduğu bir takım
alışkanlıklardan vazgeçilmesi için her türlü baskıyı
isletmeler üzerinde yapmaya başladılar. Şunu da
hatırlatmadan geçemeyeceğim ki; Maliye bakanlığı
özellikle son dönemlerde tüm ağırlığını denetim üzerine
yoğunlaştırmış durumda. Bunun için bir çok teknolojik
alt yapı yatırımlarına gitti, pek çok personelini
eğitti. İncelenmeyecek şirket kalmayacak sloganı ile son
dönemde tüm firmaların inceleneceği mesajını veriyor.
Murat ÇELİK
İnşaat ve Şirketler Muhasebesi Uzmanı
www.muhasebenet.net
|