|
|
Sebze meyve komisyoncularında
belge düzeni
I. GİRİŞ
Sebze ve meyve komisyoncuları, belediyelerin
gösterdiği kapalı mahallerde müstahsilden
(Gerçek Usulde Vergiye Tabi Olmayan Çifçiden)
veya tüccardan gelen sebze ve meyvelerin
tüketiciye veya tüccara satılmasına aracılık
ederek komisyon geliri elde eden ticaret
erbabıdır.
Borçlar Kanunu’nun 416.maddesinde “Alım ve satım
işlerinde komisyoncu, ücret mukabilinde kendi
namına ve müvekkili hesabına kıymetli evrak ve
menkul eşya alım ve satımını deruhte eden
kimsedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
80 sayılı Belediyelerce Kurulan Toptancı
Hallerin Sureti İdaresi Hakkındaki Kanuna göre
sebze ve meyve komisyoncusu, belediyelerin
gösterdiği kapalı mahallerde, müstahsilden veya
tüccardan gelen malların tüketiciye veya tüccara
satılmasına aracılık eder ve bu aracılık
işleminden dolayı satış bedeli üzerinden
komisyon alır. Komisyoncu vasıtasıyla yapılan
satışlarda satış karı malı gönderene ait olup,
komisyoncunun gelirini ise satış bedeli
üzerinden alınan komisyon ücreti
oluşturmaktadır.
27 Haziran 1995 tarih ve 22326 sayılı resmi
gazetede yayımlanan 552 sayılı Yaş Sebze ve
Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı
Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile
toptancı halleri ve Pazar yerlerinin kuruluşu ve
çalışma esasları belirlenmiş olup, sözkonusu
K.H.K.’nin 4.cü maddesinde toptancı hallerinin
Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi
teşkilatı bulunmayan şehirlerde belediyeler
ve/veya gerçek ve tüzel kişiler tarafından
müzayade, depolama, tasnifleme, ambalajlama,
standart ve kalite denetim laboratuarı
bölümlerini içeren tip projeler çerçevesinde,
İçişleri Bakanlığı’nın görüşü üzerine Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı’nın izni ile kurulacağa
açıklanmıştır.
Yine aynı K.H.K.’nin 5.maddesinde “Belediye
sınırları ve mücavir alanlar içerisinde malların
toptan alım ve satımı toptancı hallerinde
yapılır. Malların toptancı hal dışında toptan
alım-satımı yapılamaz.
Malların belediye sınırları veya mücavir alanlar
içerisinde perakende olarak satışını yapanlar
bunların, toptancı halden geçirildiğini
belgelemek zorundadırlar.
Malları taşıyan nakliyeciler yada ambar
sahipleri de malların toptancı halinde satış
zorunluluğundan mal sahibi ile birlikte
müteselsilen sorumludurlar.
Belediyeler, malların belediye sınırları ve
mücavir alanları içerisinde toptan alım ve
satımlarının münhasıran toptancı hallerde
yapılmasını sağlamak amacıyla gerekli her türlü
önlemi almakla yükümlü ve görevlidirler.” hükmü
mevcuttur.
552 sayılı K.H.K.’nin 6.’cı maddesinin ikinci
fıkrasında ise, malların Üretici Birlikleri’nden
satın alınarak perakende satışa sunulduğunun
belgelenmesi halinde 5.’ci madde hükümlerinin
uygulanmayacağı, ancak üretici birliklerin hal
dışındaki bu tür satışlarının gerçek usulde
vergi mükellefi olan perakende mal satanlara
yapılmış olmasının zorunlu olduğu açıklanmıştır.
II. SEBZE ve MEYVE KOMİSYONCULARINDA BELGE
DÜZENİ
Sebze ve meyve komisyonlarında diğer ticari
işletmelere göre özellik arz eden husus belge
düzenidir. Kendi nam ve hesabına emtia alım
satımı yapan işletmelerde alıcı ve satıcı karşı
karşıyadır. Oysa komisyoncu vasıtasıyla yapılan
satışlarda alıcı ve satıcı karşı karşıya
değildir. Ayrıca sebze ve meyve komisyonlarına
müstahsil veya tüccar tarafından satılmak üzere
gönderilen sebze ve meyvelerin fiyatı, ağırlığı,
fire durumu, alıcıların kimler olacağı önceden
bilinmemekte ve fiyatlar toptancı hallerinde arz
ve talebe göre günlük olarak tespit
edilmektedir. Bu yüzden sebze ve meyve
komisyoncuları vasıtasıyla yapılan sebze ve
meyve satışlarında malı satan tarafından belge
düzenlemesinde güçlükler ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle Maliye Bakanlığı, hal
komisyoncularının faaliyetlerindeki bazı
özellikleri dikkate alarak bunlara yönelik özel
düzenleme yapmıştır. Söz konusu düzenleme
18.01.1988 tarih ve KDV:2601079-6 sayılı genel
yazıda şu şekilde ifade edilmiştir.
a. Fatura Düzenine İlişkin Açıklamalar:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229.maddesinde
“Fatura satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı
göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan
tüccar tarafından müşteriye verilen ticari
vesikadır.” Şeklinde tanımlanmış ve müteakip
maddelerde fatura düzeni ve kullanma
zorunluluğuna ilişkin hükümler yar almıştır.
Vergi usul Kanununa göre faturanın malı satan
tüccar tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.
Ancak, sebze ve meyve komisyonlarına müstahsil
veya tüccar tarafından satışı yapılmak üzere
gönderilen sebze ve meyvelerin fiyatının,
ağırlığının ve fire durumunun önceden
bilinememesi ve fiyatların toptancı hallerinde
arz ve talebe göre günlük olarak tespit edilmesi
nedeniyle, satılan mala ait fatura komisyoncular
tarafından düzenlenecektir.
Bu durumda, bilahare komisyoncunun malın satış
tarihinden itibaren azami yedi gün içinde
satılan malla ilgili olarak malı gönderen
müstahsile veya tüccara satış bedeli üzerinden
ve satışa konu mala ait nakliye, navlun,
hamaliye rüsum, komisyon bedeli gibi giderlerin
de yer aldığı faturayı düzenlemesi
gerekmektedir.
Bu uygulama sadece 80 sayılı Belediyelerce
Kurulan Toptancı Hallerinin Sureti İdaresi
Hakkında Kanun uyarınca kurulan sebze ve meyve
komisyoncuları için geçerlidir.
b. Teslimleri Katma Değer Vergisine Tabi Olan
Mükellefler Adına Komisyoncular Tarafından
Yapılan Satışlar:
Teslimleri katma değer vergisine tabi bulunan
mükellefler (tacir veya gerçek usulde vergiye
tabi çiftçiler) tarafından gönderilen malların,
sebze ve meyve komisyoncuları tarafından
satışında, satılan malın tabi olduğu nispette
katma değer vergisi hesaplanacaktır. Bu vergi,
komisyoncu tarafından malı gönderen mükellefe
intikal ettirilecek ve bu mükellefler tarafından
genel hükümlere göre beyan edilerek ödenecektir.
Teslimleri katma değer vergisine tabi
mükellefler adına komisyoncular vasıtasıyla
satılan mallara ait katma değer vergisi,
komisyoncunun düzenlediği satış ve komisyoncu
faturasında, mal bedelinden ayrı olarak
gösterilecektir. Bu vergi yukarıda da
belirtildiği üzere komisyoncu tarafından beyan
edilmeyecektir.
c. Teslimleri Katma Değer Vergisine Tabi
Olmayanlar Adına Komisyoncular Tarafından
Yapılan Satışlar:
Teslimleri vergiden müstesna olan küçük
çiftçiler ile kazançları götürü gider usulüne
göre tespit edilen çiftçiler tarafından
gönderilen malların, komisyoncular tarafından
satışında katma değer vergisi uygulanması
halinde, tahsil edilen bu vergi komisyoncular
tarafından verilen beyannamede “Fazla ve yersiz
hesaplanan katma değer vergisi” olarak beyan
edilecektir.
Komisyoncular tarafından, fazla ve yersiz
hesaplanan vergi olarak beyan edilen vergiden,
komisyoncuların faaliyetleri ile ilgili
yüklendikleri vergileri indirim konusu yapmaları
mümkün değildir.
Komisyoncuların faaliyetleri ile ilgili
yüklendikleri katma değer vergisini, ancak
komisyon bedelleri üzerinden hesapladıkları
katma değer vergisinden indirmeleri mümkün
bulunmaktadır.
d. Komisyon Bedelleri Üzerinden Hesaplanacak
Katma Değer Vergisi:
Hal komisyoncularının, kendilerine mal gönderen
üreticilerin veya tüccarların mallarını
satmaları karşılığında aldıkları komisyon
bedelleri, normal oranda (%18) katma değer
vergisine tabi bulunmaktadır. Komisyoncular bu
hizmetlerine ait katma değer vergisini, genel
esaslara göre beyan edeceklerdir.
e. Komisyoncular Tarafından Düzenlenen Komisyon
Faturasında Gösterilen Masraflara Ait Katma
Değer Vergisinin İndirimi :
Komisyoncular tarafından, kendilerine satmak
üzere mal gönderen üreticiler veya tüccarların
mallarını sattıktan sonra, bu kimseler adına
düzenledikleri komisyon faturalarında gösterilen
giderlere ait katma değer vergisi (örneğin,
nakliye ve komisyon bedeline ait katma değer
vergisi), komisyoncular tarafından indirim
konusu yapılmayacaktır.
Komisyon faturasında gösterilen masraflara ait
katma değer vergisi genel hükümler çerçevesinde,
satılmak üzere malı gönderen gerçek usulde katma
değer vergisi mükellefleri tarafından indirim
konusu yapılabilecektir.
III. UYGULAMADA YAPILAN İŞLEMLER
Sebze ve meyve komisyoncuları iki tip fatura
bastırmaktadır.
Bunlardan birisi, kendilerine gelen emtiayı
sattıkları müşterilerine düzenledikleri ve satış
bedeli ile satılan ürünü gösteren ve genel
olarak hal çıkış faturası/fişi olarak
adlandırdıkları faturalardır. Sebze ve meyve
komisyoncuları sattıkları her ürün için bu
faturayı müşterisine vermekte ve müşteri hal
çıkışında belediye görevlilerine bu faturayı
ibraz ederek ürünü halden çıkarmaktadır. Genel
olarak hiçbir sebze ve meyve komisyoncusu bu
faturaları yasal defterlerine intikal
ettirmemekte, gerekçe olarak da sattıkları
ürünlerin kendilerine ait olmadığını, sadece
müvekkilleri adına hareket ederek satış
yaptıklarını ve fatura düzenlediklerini beyan
etmektedirler.
İkinci olarak, ürünü kendilerine gönderen
müstahsil veya tüccar adına düzenledikleri ve
genel olarak “Komisyon Faturası” diye
adlandırılan faturalar düzenlenmektedir. Bu
faturalarda satılan ürünlerin cinsi, miktarı,
birim fiyatı, tutarı, hesaplanan KDV tutarı ve
bu tutardan indirilen masraflar (nakliye,
navlun, hamaliye, rüsum varsa gelir vergisi
tevkifatı ve fon payı, komisyon ve komisyona ait
KDV toplamı) ile ürünü gönderen müstahsil veya
tüccara ödenecek net tutar gösterilmektedir.
Sebze ve meyve komisyoncuları bu faturalarda yer
alan komisyon bedeli ile buna ait KDV tutarını
yasal defterlerine intikal ettirerek beyan
etmektedirler.
Belge düzenine ilişkin en önemli sorun,
teslimleri katma değer vergisine tabi olan
mükellefler adına komisyoncular tarafından
yapılan satışlarda, sebze ve meyve komisyoncusu
tarafından malı gönderen mükellefe intikal
ettirilen katma değer vergisinin beyan edilerek
ödenmesinde ortaya çıkmaktadır.
Uygulamada, teslimleri katma değer vergisine
tabi olan mükellefler tarafından sebze ve meyve
komisyoncularına sevk irsaliyesi ile mal
gönderilmekte, komisyoncularda malı
sattıklarında sevk irsaliyesindeki bilgiler
doğrultusunda malı gönderen tacir veya gerçek
usulde vergiye tabi çiftçi adına fatura
düzenleyerek satılan mala ait katma değer
vergisini intikal ettirmekte, genellikle bu
kişiler hiç karşı karşıya gelmemektedirler.
Ancak sevk irsaliyelerindeki mükellefiyet
bilgileri çoğu kez gerçeği yansıtmamakta, bu
durumda komisyoncular tarafından sevk
irsaliyelerine istinaden değişik isimlere fatura
düzenlenmekte ve bu yolla sebze ve meyve
komisyoncuları tarafından malı gönderen
mükellefe intikal ettirilen katma değer vergisi
beyan edilmeyerek zıyaa uğratılmaktadır.
Sebze ve meyve halinde faaliyet gösteren
komisyoncu firmaların, teslimleri katma değer
vergisine tabi olan mükellefler adına yapmış
oldukları satışlar karşılığında düzenledikleri
faturaların genellikle gerçeği yansıtmadığı, bu
faturalarda bulunan malı gönderen mükellefin
adı/ünvanı, adresi, vergi dairesi, sicil
numarası gibi bilgilerin gerçek dışı olduğu ve
bu nedenlerle komisyoncular tarafından intikal
ettirilen katma değer vergilerinin beyan
edilmeyerek zıyaa uğratıldığı tespit
edilmektedir.
Ayrıca sebze ve meyve işi yapan komisyoncu
firmaların bu şekilde katma değer vergisini ziya
uğrattıkları gibi bu işi bilinçli olarak
yaptıkları, zira mükellefiyeti olmayan muhtelif
çiftçi ve üreticilerden kendilerinin aldıkları
ve sattıkları yaş sebze ve meyveler için
düzenlemeleri gereken müstahsil makbuzlarını
düzenlemedikleri ve ödemeleri gereken stopaj
gelir vergilerini de ödemeyerek stopaj gelir
vergisini de ziya uğrattıkları anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla kendi adlarına aldıkları malları
satarken fatura düzenleyip ödemeleri gereken
katma değer vergilerini de ödemedikleri ve beyan
dışı bıraktıkları, hasılat ve bu hasılata isabet
eden katma değer vergisini sadece komisyon
geliri ve bu gelire isabet eden katma değer
vergisi ile sınırlı hale getirerek vergi zıyaına
sebebiyet verdikleri anlaşılmaktadır. Hatta
gayrı resmi olarak alınan duyumlara göre her
sebze ve meyve mevsimi girmeden önce (örnek:
karpuz, narenciye vs.) birkaç kişi adına
mükellefiyet tesis ettirilerek bu kişiler adına
sevk irsaliyesi bastırdıkları, malın sevki
sırasında bu kişiler adına bastırılan sevk
irsaliyelerinin kullanıldığı, daha sonra bu
kişilerin ortadan kayboldukları duyumları
alınmaktadır.
IV SONUÇ
Yukarıda yapılan yasal açıklamalar ve bu
sektörde yapılan uygulamalar
karşılaştırıldığında ve ülkemizde tarımdan
geçinen kesim göz önüne alındığında bu sektörde
büyük bir vergi kaybının olduğu açık bir şekilde
ortadır. Özellikle sebze ve meyvelerin yoğun
olarak alım satıma konu olduğu yaz aylarında
yukarıda bahsettiğimiz sahte belgeler kullanmak
suretiyle büyük bir vergi kaçağı olmaktadır.
Aslında bu vergi kaybı bir Genel Tebliğ ile
minimum seviyelere çekilebilir. Hallerde ki
komisyoncuların müstahsilden ve tüccardan
komisyon karşılığında sattıkları malları kendi
malıymış gibi 153 Ticari Mallar hesabına
kaydedip daha sonra da satışlarını 600 Yurtiçi
satışlar hesabına kaydedip gelir ve gider
arasındaki fark üzerinden vergilendirilmesidir.
Katma Değer Vergisi açısından da aldığı mallar
nedeniyle KDV ödeyip daha sonrada satışları
nedeniyle KDV tahsil edip aradaki farkı Vergi
Dairesine yatırmak suretiyle gerçekleştirebilir.
Diğer normal mal alım satımı yapan işletmeler
gibi kayıtlarını tutabilir ve dönem karını ona
göre tespit edebilirler. Böyle bir durumda
yukarıda bahsettiğimiz sıkıntılar yaşanmayacağı
gibi mükellefler bu konuda daha dikkatli
davranacaklarını gibi sektördeki vergi kaybı da
biraz daha azalacaktır.
Mahmut SUÇİÇEK
Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com
vergisigorta.com
muhasebenet.net
Yasal
Uyarı
|
|