Sahte Belge Kullananlar
İçin Büyük Fırsat
Küresel mali krizin Türkiye'ye
etkilerini azaltmak için Türk vatandaşlarının yurt
içinde ve yurt dışında bulunan ancak yasal kayıtlarda
yer almayan varlıklarının kayda alınarak ulusal
ekonomiye kazandırılmasını sağlamak için hazırlanan 5811
sayılı
“Bazı varlıkların Milli
Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun”
yeterli ilgiyi görmemiş
ve bütçede meydana gelen açıkları finanse etmek için
süresi uzatılarak ve kapsamı biraz daha genişletilerek
tekrar yürürlüğe konulmuştur.
Kabul edilen
5917 sayılı
kanun ile Varlık barışı kanunun süresi 30 Eylüle
kadar uzatılmış oldu.
Daha önce yapılan düzenlemenin
kapsamının dar tutulması nedeniyle,
mükellefler tarafından
yeterli ilgiyi
görmemiş olup; bu nedenle yapılan son
düzenleme ile birlikte sahte belge kullanma fiili de
kapsam içerisine alınarak daha çok mükellefe hitap
edilmesi amaçlanmıştır. Çok önemli bir gelişme olmakla
birlikte hala söz konusu düzenlemenin eksik tarafları
bulunmaktadır.
Bize göre bu eksiklikler nedeniyle mükellefler
tarafından tam
olarak
istenilen ilgiyi bulamayacaktır. Sözkonusu kanunda,
mükelleflerin beyan ettiği varlıklar nedeniyle herhangi
bir vergi incelemesi yapılamayacağı; ancak
diğer nedenlerle
vergi incelemesi yapılabileceği belirtilmiştir.
Beyanda bulunacak mükellefler
hakkında diğer nedenlerle vergi incelemesi
yapılabileceği;
bizce
söz konusu
kanunun en büyük handikapıdır.
Mükelleflerin beyan ettikleri varlıklar nedeniyle önceki
yıllar ile ilgili herhangi bir vergi incelemesi
yapılmayacağı
hüküm altına alınsaydı,
çok büyük bir talep görmesi
olasıydı.
Durum böyle olunca mükellefler düzenlemeye mesafeli
yaklaşmaktadırlar. Aslında az önce bahsettiğimiz
hususları içeren bir düzenleme yapmak kaçınılmaz
olacaktır. Çünkü
idare
bir süre sonra bunun da çok fazla talep görmediğini
anlayacak,
bahsettiğimiz hususlara paralel bir düzenleme
yapacaktır.
Söz konusu düzenleme bahsettiğimiz hususlar dikkate
alınarak yapılmış olsaydı,
bütçede meydana gelen;
ancak beklenmeyen açıkların (2009 yılı ilk 6 ayda 23
Milyar TL) büyük bir kısmı
finanse
edilebilirdi.
Bizim burada mükelleflerin dikkatini çekmek istediğimiz
husus,
son değişiklikle birlikte sahte belge kullanan
mükelleflerin de sözkonusu düzenlemeden yararlanmasıdır.
Eğer siz de kazara sahte belge kullandıysanız veya
kullanmış olduğunuz belgelerin sahte olduğunun
daha sonra
farkına vardıysanız bu düzenleme tam size göre.
Daha önceki düzenlemede,
indirimi reddedilen
KDV nedeniyle ortaya çıkan vergi farkları mahsup
yapılamıyordu. Bu nedenle de sahte belge kullananlar bu
düzenlemeden yararlanamıyorlardı. Ancak son düzenleme
ile artık yararlanabiliyorlar.
Kanuna eklenen bir hükümle,
inceleme neticesinde vergi farkı da bulunsa mahsup
imkanı sağlanmış oldu. Son düzenlemeye göre indirimi
reddedilen KDV'ye ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı,
indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden matrah
olacak. Ancak indirimi reddedilen vergiye ilişkin
matrahın tespit edilememesi halinde, mahsup edilecek
matrah tutarında yüzde 18'lik KDV dikkate alınacak.
Yapılan son düzenleme ile sahte belge kullanan
mükelleflerin varlık barışından yararlanması halinde
elde edecekleri vergisel avantajı bir örnek ile
açıklamakta yarar vardır.
Örneğin;
mükellef A 2007 yılında yüzde 18 KDV hariç 100.000-TL
tutarında bir sahte belge kullanmıştır. Mükellef A,
son düzenlemeden yararlanıp
100.000-TL varlık beyanında bulunarak tarh edilen yüzde
5 tutarındaki 5.000-TL vergiyi ödemiştir.
Daha sonra mükellef hakkında
01.01.2008 tarihinden önceki yıllara
ilişkin olarak yapılacak bir incelemede,
indirim konusu yapılan 18.000-TL tutarındaki KDV'nin
matrahı olan 100.000-TL varlık barışı kanunu kapsamında
beyan edilen 100.000-TL tutardan düşülecek ve
dolayısıyla matrah farkı çıkmadığından KDV tarhiyatı ve
vergi ziyaı cezası kesilmeyecektir.
Bahsettiğimiz mükellef A,
eğer varlık barışı kanunundan yararlanmamış olsaydı,
indirimi reddedilen KDV nedeniyle ortaya çıkacak
18.000-TL tutarındaki fark vergiyi
ve bir kat vergi ziyaı cezasını
ödemek zorunda kalacaktı;
(Hesaplanacak gecikme faizi hariç)
oysa mükellef,
varlık barışı kanunundan yararlanarak 5.000-TL vergi
ödeyerek
tüm vergi ve cezalardan
kurtulmuştur.
Örnekte de görüleceği üzere mükellefler için son derece
avantajlı bir durum sözkonusu. Gerek sahte belge
kullanan mükellefler gerekse de diğer mükellefler için
son derece yararlı bir düzenleme.
Bu fırsatı kaçırmayın derim.
Konu ile ilgili teknik bilgilere bakmak için 19.02.2009
tarihinde yayınlanan “Son
Vergi Affı İle Geçmişinizle Barışın” isimli
makalemize bakabilirsiniz.
Mahmut SUÇİÇEK
Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com
www.muhasebenet.net
www.vergisigorta.com
06.08.2009
Diğer makaleleri
|