Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALELER :   06 Ağustos  2009

  Ana sayfa

  2009 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


Mahmut SUÇİÇEK

Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com

www.vergisigorta.com

 

Sahte Belge Kullananlar İçin Büyük Fırsat

 

Küresel mali krizin Türkiye'ye etkilerini azaltmak için Türk vatandaşlarının yurt içinde ve yurt dışında bulunan ancak yasal kayıtlarda yer almayan varlıklarının kayda alınarak ulusal ekonomiye kazandırılmasını sağlamak için hazırlanan 5811 sayılı “Bazı varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” yeterli ilgiyi görmemiş ve bütçede meydana gelen açıkları finanse etmek için süresi uzatılarak ve kapsamı biraz daha genişletilerek tekrar yürürlüğe konulmuştur.   

Kabul edilen 5917 sayılı kanun ile Varlık barışı kanunun süresi 30 Eylüle kadar uzatılmış oldu.  

Daha önce yapılan düzenlemenin kapsamının dar tutulması nedeniyle, mükellefler tarafından yeterli ilgiyi görmemiş olup; bu nedenle yapılan son düzenleme ile birlikte sahte belge kullanma fiili de kapsam içerisine alınarak daha çok mükellefe hitap edilmesi amaçlanmıştır. Çok önemli bir gelişme olmakla birlikte hala söz konusu düzenlemenin eksik tarafları bulunmaktadır.  

Bize göre bu eksiklikler nedeniyle mükellefler tarafından tam olarak istenilen ilgiyi bulamayacaktır. Sözkonusu kanunda, mükelleflerin beyan ettiği varlıklar nedeniyle herhangi bir vergi incelemesi yapılamayacağı; ancak diğer nedenlerle vergi incelemesi yapılabileceği belirtilmiştir.  

Beyanda bulunacak mükellefler hakkında diğer nedenlerle vergi incelemesi yapılabileceği; bizce söz konusu kanunun en büyük handikapıdır. Mükelleflerin beyan ettikleri varlıklar nedeniyle önceki yıllar ile ilgili herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacağı hüküm altına alınsaydı, çok büyük bir talep görmesi olasıydı.  

Durum böyle olunca mükellefler düzenlemeye mesafeli yaklaşmaktadırlar. Aslında az önce bahsettiğimiz hususları içeren bir düzenleme yapmak kaçınılmaz olacaktır. Çünkü idare bir süre sonra bunun da çok fazla talep görmediğini anlayacak, bahsettiğimiz hususlara paralel bir düzenleme yapacaktır.  

Söz konusu düzenleme bahsettiğimiz hususlar dikkate alınarak yapılmış olsaydı, bütçede meydana gelen; ancak beklenmeyen açıkların (2009 yılı ilk 6 ayda 23 Milyar TL) büyük bir kısmı finanse edilebilirdi. 

Bizim burada mükelleflerin dikkatini çekmek istediğimiz husus, son değişiklikle birlikte sahte belge kullanan mükelleflerin de sözkonusu düzenlemeden yararlanmasıdır. Eğer siz de kazara sahte belge kullandıysanız veya kullanmış olduğunuz belgelerin sahte olduğunun daha sonra farkına vardıysanız bu düzenleme tam size göre.  

Daha önceki düzenlemede, indirimi reddedilen KDV nedeniyle ortaya çıkan vergi farkları mahsup yapılamıyordu. Bu nedenle de sahte belge kullananlar bu düzenlemeden yararlanamıyorlardı. Ancak son düzenleme ile artık yararlanabiliyorlar.  

Kanuna eklenen bir hükümle, inceleme neticesinde vergi farkı da bulunsa mahsup imkanı sağlanmış oldu. Son düzenlemeye göre indirimi reddedilen KDV'ye ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden matrah olacak. Ancak indirimi reddedilen vergiye ilişkin matrahın tespit edilememesi halinde, mahsup edilecek matrah tutarında yüzde 18'lik KDV dikkate alınacak.    

Yapılan son düzenleme ile sahte belge kullanan mükelleflerin varlık barışından yararlanması halinde elde edecekleri vergisel avantajı bir örnek ile açıklamakta yarar vardır.   

Örneğin; mükellef A 2007 yılında yüzde 18 KDV hariç 100.000-TL tutarında bir sahte belge kullanmıştır.  Mükellef A, son düzenlemeden yararlanıp 100.000-TL varlık beyanında bulunarak tarh edilen yüzde 5 tutarındaki 5.000-TL vergiyi ödemiştir.  

Daha sonra mükellef hakkında 01.01.2008 tarihinden önceki yıllara ilişkin olarak yapılacak bir incelemede, indirim konusu yapılan 18.000-TL tutarındaki KDV'nin matrahı olan 100.000-TL varlık barışı kanunu kapsamında beyan edilen 100.000-TL tutardan düşülecek ve dolayısıyla matrah farkı çıkmadığından KDV tarhiyatı ve vergi ziyaı cezası kesilmeyecektir.  

Bahsettiğimiz mükellef A, eğer varlık barışı kanunundan yararlanmamış olsaydı, indirimi reddedilen KDV nedeniyle ortaya çıkacak 18.000-TL tutarındaki fark vergiyi ve bir kat vergi ziyaı cezasını ödemek zorunda kalacaktı; (Hesaplanacak gecikme faizi hariç) oysa mükellef, varlık barışı kanunundan yararlanarak 5.000-TL vergi ödeyerek tüm vergi ve cezalardan kurtulmuştur.  

Örnekte de görüleceği üzere mükellefler için son derece avantajlı bir durum sözkonusu. Gerek sahte belge kullanan mükellefler gerekse de diğer mükellefler için son derece yararlı bir düzenleme. Bu fırsatı kaçırmayın derim.  

Konu ile ilgili teknik bilgilere bakmak için 19.02.2009 tarihinde yayınlanan “Son Vergi Affı İle Geçmişinizle Barışın” isimli makalemize bakabilirsiniz.

Mahmut SUÇİÇEK

Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com

www.muhasebenet.net

www.vergisigorta.com

06.08.2009

Diğer makaleleri

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.