Maliye Yine Dolaylı
Vergilere Yüklendi
Bütçede meydana
gelen rekor açıklar nedeniyle dolaylı vergiler olan ÖTV
ve KDV da yapılan artışlar
bir kez daha
bir gerçeği gün yüzüne çıkardı.
Maliye dolaysız vergiler olan Kurumlar Vergisi, Gelir
Vergisi gibi… vergileri toplayamamakta bu nedenle
dolaylı vergilere yüklenmektedir.
Doğrudan vergiler (dolaysız vergiler), vergi mükellefi
ile ödeyicisinin aynı olduğu, kişi ve kurumların
elde
ettikleri gelir düzeyine
göre alınan vergilerdir. Bu vergilerde vergi
mükellefinin, kendisine düşen vergi yükünü başkalarına
yansıtma olanağı bulunmamaktadır. Gelir vergisi,
kurumlar vergisi
doğrudan vergilere örnektir.
Dolaylı vergiler ise, mal ve
hizmet kullanımından kaynaklanan vergilerdir. Vergiye
tabi mal ya da hizmetlerden yararlanan herkes, gelir
düzeyi ne olursa olsun
aynı oranda vergi öder.
Bu vergilerde vergi mükellefi ile ödeyicisi farklıdır.
KDV ile özel tüketim vergisi, dolaylı vergiler arasında
yer alır.
Türkiye`de toplanan her 100 liralık verginin
yaklaşık
70 lirası dolaylı vergilerden geliyor. Ne demek dolaylı
vergi: Otomobil satın alıyoruz ÖTV, KDV ödüyoruz. Benzin
alıyoruz, benzinin kendi fiyatının 4 katı vergi
ödüyoruz. Cep telefonu ile konuşuyoruz yüzde 25 özel
iletişim vergisi ödüyoruz. Beyaz eşya, mobilya alıyoruz
yine vergi ödüyoruz.
Bunların hepsi dolaylı vergilerdir.
Oysa dünya dolaysız vergilere,
yani kazanç üzerinden toplanan vergilere daha çok önem
veriyor.
Çünkü dolaylı
vergiler
vergilemede
eşitlik ilkesine aykırı. Düşünün siz
BMW`nin
en lüks aracına binecek kadar zenginsiniz, ancak
aracınıza aldığınız yakıta
Murat 124`ü
olan gariban adamla
aynı vergiyi ödüyorsunuz.
Bir denetim ve danışmanlık şirketi tarafından dünya
çapında 92 ülkede 2007 vergi sonuçları üzerinden
gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre Türkiye, dolaylı
vergileri toplam vergi gelirleri içinde en yüksek paya
sahip iki ülkeden birisi. Türkiye gibi dolaylı vergilere
yüklenen bir diğer ülke ise Meksika.
Zaten
Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan 2009 yılı
6 aylık bütçe gelirleri gerçekleşme durumuna
baktığımızda,
bu çarpık durum net olarak ortaya çıkmaktadır. Toplanan
vergi gelirlerinin büyük bir çoğunluğu dolaylı
vergilerden oluşmakta,
çok az bir kısmı ise dolaysız
vergilerden oluşmaktadır.
Bu durum şunu ortaya çıkarmaktadır. Maliye
gelir ve
kazançlar üzerinden vergi toplayamamakta bu nedenlede
dolaylı vergilere yüklenmektedir.
Çünkü dolaylı vergiler, anestezik (uyutucu)
özelliktedir. Ödeyiciler anestezide oldukları için çok
fazla bir direnç göstermezler veya gösteremezler. Ödenen
tutarın malın gerçek fiyatı olduğu sanrısı hakimdir.
Vergi gelirlerinin toplanması
faaliyeti,
5345 sayılı kanunla kurulan
ve Maliye Bakanlığına bağlı çalışan
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından
yürütülmektedir.
Gelir idaresinin kurulması ile olumlu
bazı gelişmeler yaşanmıştır. En önemli hususlardan bir
tanesi elektronik altyapının oluşturulmasında büyük
aşamalar katedilmiştir.
Ancak verginin tabana yayılarak kayıt dışılığın ve
dolaylı vergilerin vergi gelirleri içerisindeki payının
azaltılması için etkin bir vergi denetim sistemi malesef
oluşturulamamıştır. Bu anlamda Gelir İdaresi Başkanlığı
beklentileri karşılayamamıştır. Dolayısıyla
adil olmayan
vergi sisteminin önüne
bir türlü
geçilememiştir.
Zaten IMF ile yapılması istenilen anlaşmada; IMF'nin en
büyük taleplerinden bir tanesi de budur. Etkin verimli
bir denetim sisteminin kurularak,
vergi gelirlerinde istikrarlı bir artış sağlayacak,
ülkenin iç ve dış borçlarını çevirebilmesine olanak
verecek bir yapı istemektedir. (İMF de uluslararası bir
hayır kurumu olmadığına göre, verdiği kredilerin
tastamam geri dönmesini sağlamaya çalışması doğaldır.)
Bu çarpık durumun uzun süre böyle devam edemeyeceği
aşikardır. İster iç dinamiklerin ister dış dinamiklerin
etkisiyle olsun bu sorun ortadan kaldırılması
gerekmektedir. Ama gönül ister ki bu sorun, İMF
dayatması olarak değil, iç dinamiklerin farkındalığı
sayesinde çözülsün.
Mahmut SUÇİÇEK
Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com
www.muhasebenet.net
www.vergisigorta.com
29.07.2009
Diğer makaleleri |