Kaçakçılık Suçları İle İlgili
Torba Kanundaki Eksiklik
Hasretinden prangalar eskittik
desek mübalağa etmiş olmayız diye düşünüyorum
Kurban bayramından önce kamuoyuna
açıklanmış; çıktı, çıkacak derken nihayet plan
bütçe komisyonunda kabul edildikten sonra şimdi
de genel kurulda görüşmeleri devam eden ve
birçok kesimin dört gözle beklediği “torba
yasa”dan bahsediyorum.
Çok fazla tenkit edilen ve
muhalefet partileri tarafından çorba kanun
olarak nitelendirilen “torba yasa” 265
maddeden oluşmaktadır.
Biz vergici olduğumuz için olayın
vergi boyutuyla ilgili “torba yasa”da ki
bir eksikliğin varlığından bahsetmek istiyoruz.
Malumunuz torba kanun ile matrah
artırımı uygulaması gelmektedir. Bu uygulamaya
göre matrah artırımından yararlanan mükellefler
adına artırımda bulundukları yıllar itibariyle
herhangi bir tarhiyat yapılmayacaktır.
Konu ile ilgili tarhiyat
konusunda net belirlemeler olmasına rağmen
VUK’nun 359’uncu maddesinde sayılan kaçakçılık
suçları konusunda (bazıları hariç sahte belge
düzenleme gibi) net belirlemeler
bulunmamaktadır.
Örneğin sahte belge kullanan bir
mükellef matrah artırımından yararlandıktan
sonra VUK’nun 359’uncu maddesinde yer alan ve 3
yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olan kaçakçılık
suçundan kurtulabilecek midir? Kimisi kanun
maddelerinin mefhumu muhalifinden mükelleflerin
kaçakçılık suçlarından da kurtulacağını
söyleyebilir.
Ancak bize göre bu konuyla ilgili
torba kanunda net bir açıklama olmadığından
mükelleler kaçakçılık suçuna muhatap
kalabilecekleri şeklindedir. Dolayısıyla sahte
belge kullanan bir mükellef matrah artırımında
bulunduğunda adına herhangi bir tarhiyat
yapılmayacak; ancak denetim elemanı 306 seri
nolu VUK genel tebliği uyarınca bilerek sahte
belge kullandığını tespit etmesi durumunda
savcılığa suç duyurusunda bulunması
gerekecektir.
Bahsettiğimiz olay hem
mükellefleri ilgilendirdiği hem de denetim
elemanlarını ilgilendirdiği için dikotomik bir
etkisi bulunmaktadır.
Mükellefler matrah artırımında
bulunmasına rağmen savcılıkla karşı karşıya
gelme ihtimalı ve aynı zamanda denetim
elemanlarının mükellefin sahte belgeyi bilerek
kullanıp kullanmadığını tespit edebilmesi için
vergi incelemesi yapmak zorunda kalmasıdır.
Oysa matrah artırımı
uygulamasının amaçlarından bir tanesi de tıkanan
denetim sisteminin önünü açmak ve biriken
inceleme sayılarını azaltıp cari yıl
incelemelerine yönelmekti.
Bu çerçevede olaya baktığımızda
hem mükelleflerin kafalarının rahat olması için
hemde denetim elemanlarının tekrar vergi
incelemesi yapmasına gerek kalmaması için genel
kurulda gerekli düzenlemenin yapılarak VUK
359’uncu maddesindeki kaçakçılık suçlarının
kapsam dahilinde olup olmadığının net olarak
belirlenmesi, yasa koyucunun amaçlarına ulaşması
anlamında daha rasyonel ve akla yatkın bir
yaklaşım tarzı olarak görülmektedir.
Mahmut SUÇİÇEK
Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com
vergisigorta.com
muhasebenet.net
Yasal
Uyarı
|