Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALE/YORUM :   21.04.2008
    

  Ana Sayfa 

  Muhasebe Forum 

  2008 Çalışmaları

  Asgari Geçim İndirimi Rehberi

  Transfer Fiyatlandırması Reh.

  Staj-Stajyer Rehberi

  2008 Pratik Bilgiler

 Yasal Uyarı

 

 

 


Kadir Dodi

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

İşletme Yönetimi Bilim Uzmanı

kadirdodi@gmail.com

 

KURUMLAR VERGİSİNDE BEYAN VE VERGİ KESİNTİSİ

 

I.GİRİŞ

Malum olduğu üzere, içinde bulunduğumuz günlerde Kurumlar Vergisinin Beyanı dolayısı ile  meslek mensuplarımız açısından fevkalede bir yoğunluk sözkonusudur.

 

Özellikle bu beyan döneminde ‘ilişkili kişi ve kuruluşlar’ yönü ile Mali İdaremiz, sürekli olarak mükelleflere yönelik bilgilendirme çalışmalarında bulunmaktadır. Elbetteki her beyan döneminde olduğu üzere bazı konularda özellikle ‘Beyan ve Vergi Kesintisi’ konularında sıkıntılar yaşanmaktadır.

Bu vesile ile uygulayacılara önemli bazı hatırlatmalarda bulunmak gerekmektedir.

II.KURUMLAR VERGİSİNDE BEYAN

Bilindiği üzere Kurumlar Vergisi Kanunumuz da ikinci bölümde Beyan başlığı altında  madde 14’ de

(1) Kurumlar vergisi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur. Beyanname, ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını içerir.

(2) Her mükellef vergiye tâbi kazancının tamamı için bir beyanname verir. Ancak, tüzel kişiliği bulunmayan iktisadî kamu kuruluşları ile dernek ve vakıflara ait iktisadî işletmelerden her biri için, bunların bağlı olduğu kamu tüzel kişileri ile dernek ve vakıflar tarafından ayrı beyanname verilir.

(3) Kurumlar vergisi beyannamesi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir.

(4) Mükelleflerin şubeleri, ajansları, alım-satım büro ve mağazaları, imalâthaneleri veya kendilerine bağlı diğer iş yerleri için, bunların bağımsız muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri olsa dahi ayrı beyanname verilmez.

(5) Kooperatiflerin gelirlerinin vergi kesintisine tâbi tutulan taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, bu gelirler için beyanname verilmez.

(6) Mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi, kurumun kanunî veya iş merkezinin bulunduğu yerin vergi dairesidir.

(7) Maliye Bakanlığı, mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairelerini, kanunî veya iş merkezlerine bakmaksızın belirlemeye yetkilidir.

(8) Beyannamelerin şekil, içerik ve ekleri Maliye Bakanlığınca belirlenir. Mükellefler beyanlarını bu beyanname ile yapmak veya bu beyannamelerde yazılı bilgilere uygun olarak bildirmek zorundadır. ‘ demektedir.*(1) Gelir İdaresi Başkanlığı

III. KURUMLAR VERGİSİNDE VERGİ KESİNTİSİ

Yine uygulamada, en fazla sıkıntı ve karışıklığın  yaşandığı konulardan biri de ‘Vergi Kesintisi’ konusudur. Buna ilişkin olarak madde 15’ de   (1) Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilânço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler; kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % .....oranında kesinti yapmak zorundadırlar:

a) Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri.

b) Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri.

c) Her nevi tahvil (ipotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler dahil) ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları kesintiye tâbi tutulmaz.).

ç) Mevduat faizleri.

d) Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.

e) Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları.

f) Birinci fıkranın (c) bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile elde edilmesi veya elden çıkarılmasından sağlanan gelirler.

(2) Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerindeki kâr payları üzerinden, bu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere % ..... oranında vergi kesintisi yapılır.

(3) Emeklilik yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere, Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yazılı kazançlardan, dağıtılsın veya dağıtılmasın, kurum bünyesinde % ..... oranında vergi kesintisi yapılır.

(4) Bakanlar Kurulu, bu maddede belirtilen vergi kesintisi oranlarını, her bir ödeme ve gelir için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, kurumlar vergisi oranına kadar yükseltmeye ve aynı sınırlar dahilinde üçüncü fıkrada belirtilen kazançlar için fon veya ortaklık türlerine göre ya da portföylerindeki varlıkların nitelik ve dağılımına göre farklılaştırmaya yetkilidir.

(5) Bu madde gereğince vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, bu vergileri ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer itibarıyla bağlı oldukları vergi dairesine, vergilendirme dönemini izleyen ayın yirminci günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile bildirmeye mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununda belirlenen usûl ve esaslar, bu maddeye göre verilecek muhtasar beyannameler hakkında da uygulanır. Şu kadar ki, bu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan kesinti, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği döneme ait muhtasar beyanname ile beyan edilir.

(6) Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, kesintiye tâbi kazanç ve iratları ödeyenleri hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.

(7) Yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafî tutarları üzerinden dikkate alınır. Kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi, ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.

(8) Bu maddede belirtilen ödemelerden yapılan vergi kesintisi, kesinti yapanların kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilir.’ Demektedir.*(2) Gelir İdaresi Başkanlığı

IV.SONUÇ

Vergi İdaremiz, uzunca bir süredir mükellefin beyanını esas almakta olup, bu yönüyle mükellefe; ‘Ben sana inanıyor ve güveniyorum’ demektedir. Ancak olası bir incelemede, mükellefin beyanında doğru ve güvenilir sonuçlar çıkmaması halinde ise sonuçlarına katlanacağınıda belirtmektedir. Vergi İdaresi bu yönü ile üzerine düşeni yapmakta ve mükelleflere her türlü kolaylığı sağlamaktadır.

Elbetteki, Ticari kazanç elde ediliyorsa, bunun mutlak surette Vergisinin ödenmesi gerekmektedir. Bu tartışma götürmez bir gerçektir.

Bu yönü ile Mali Müşavirlerimize, önümüzdeki süreçlerde  geniş yetkilendirme ve sorumlulukların geleceğide tahminlerin içindedir. 

‘Hayatı paylaşarak yaşayınız.’

 

Kadir Dodi
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
İşletme Yönetimi Bilim Uzmanı

www.muhasebenet.net
kadirdodi@gmail.com
 

--Yazarın Diğer makaleleri için tıklayınız

 


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.