İş dünyası hilenin kıskacında!
Gerçek şu ki; bu bir iddia değil, bir tespit.
Hem de istatistiksel ve finansal verilerle
ispatlanmış bir tespit.
Bu yazının
amacı iş dünyasının dikkatini, hilenin
maliyetine ve hile sonunda ortaya çıkan yıkımın
bedeline çekerek sadece kurumsal değil toplumsal
bir sorun olan hileye karşı duyarlılığı
artırarak milli servetin korunmasına katkı
sağlamaktır.
Ülkemizde kurumsal yönetim
ilkeleri henüz yaygın olarak uygulanmamaktadır.
Ayrıca faaliyet gösteren şirketlerin ağırlıklı
olarak aile şirketi olmasının da etkisiyle,
organizasyonlar sağlam temeller üzerinde oturmak
yerine, salt hatıra dayalı ve kontrolsüz güven
odaklı yapılar haline dönüşmüştür.
Muhasebe-finans, satın alma, pazarlama-satış
gibi ana hiyerarşik departmanlara bölüştürülen
yönetim sistemine, maalesef denetim gibi tüm
organizasyonların olmazsa olmazı haline gelen
bir işletme unsuru dâhil edilmemiş ve genellikle
de pahalı ve gereksiz bir yönetsel lüks olarak
görülmüştür. Bu durumda akla gelmesi gereken
soru;
Hangisi makbul? Denetimin
maliyeti mi, hilenin maliyeti mi?
sorusudur.
Hilenin maliyeti, ACFE
tarafından açıklanan rakamlara göre yıllık
yaklaşık 990 Milyar dolar! Yine ACFE’nin 2010
hile raporuna göre yıllık işletme gelirlerinin
%5’i çalışan hilelerine kurban gitmektedir. Bu
sarsıcı rakamlar bizi ilk bakışta bile şok
ediyor olsa da, kar organizasyonu açısından
bakıldığında daha da yıkıcı bir etkiye sahiptir.
Örneğin, yüzde 10 karla çalışan hile kurbanı bir
işletmede, tespit edilen kaybın 150.000 TL.
olduğunu varsayacak olursak, bu işletme ortaya
çıkarılan zararı telafi edebilmek için 1.500.000
TL. tutarında satış yapmalıdır. Aynı işletmenin,
birim satış fiyatı ortalama 500 TL. olan bir
ürünü satmakta olduğunu düşünelim. Bu
işletmenin, hileyi kompanse edebilmek için
satması gereken ürün miktarı 3.000 birimdir.
Kaldı ki örnek analizlerdeki veriler bir çok
hile vakasına göre son derece mütevazi ve
minimum seviyedeki rakamlardır. Bu yaklaşım tüm
işletme organizasyonlarına kendine özgü reel
rakamlar kullanılarak uyarlanabilir.
İşletmeler faaliyetlerini
sürdürebilmek için çeşitli maliyetlere
katlanırlar. Hammadde, işçilik, vergi, reklam,
kira, araştırma-geliştirme giderleri gibi ticari
faaliyetin doğal sonucu olan standart
maliyetlerin yanında, göz ardı edilmemesi
gereken en önemli maliyet unsuru hile
maliyetidir. Hile maliyeti analiz edilirken
dikkat edilmesi gereken husus, onu sadece
parasal olarak hesaplamaya çalışmamak,
sonuçlarını daha geniş kapsamlı ele almak ve bir
takım gizli zararları da önceden görerek
yukarıdaki soruya cevap vermektir. Hilenin
kelebek etkisi bazen firmada çalışanlar
açısından, bazen de firmanın çalıştığı diğer
kurum ve kuruluşlar açısından önemli neticeler
doğurabilir. Çalışanlar işsiz kalabilir ve hatta
başka iş bulmakta zorlanabilirler. İşletme
piyasadaki itibarını kaybederken bankalar ve
diğer kredi kuruluşları nezdinde tüm
kredibilitesini de yitirebilir. Bu dolaylı
maliyetler, hile kurbanı bazı işletmelerde maddi
zararlardan daha da pahalıya mal olabilir. www.muhasebenet.net
Çevremizdeki birçok işletme, hiç
hesaba katmadığı ya da yanlış hesapladığı bir
riskle karşı karşıya kalmış durumda. Çünkü
hileden daha büyük risk, hileye giden tüm açık
yolları kapattığını ve hileyle karşılaşabilecek
son işletme olduğunu zannetme yanılgısıdır.
Unutulmamalıdır ki hile yapmaya karar vermiş bir
çalışan, tüm kontrol mekanizmalarının üstesinden
gelerek, amacına ulaşana kadar her türlü ticari
işlemi kendi istediği şekle sokacaktır. Zira
hilekar çoğu zaman kurnazdır ve hep bir adım
öndedir. ‘Bana bir şey olmaz’ diyerek hileyi
hafife alan işletmeler ise, en sevdiği çalışma
ortamlarıdır.
Hile denetimi literatüründe
10-10-80 kuralı denilen bir yaklaşım vardır. Bu
kurala göre, çalışanların %10’u şartlar ne
olursa olsun kesinlikle çalmaz, %10’u, her
durumda ve şartlar ne olursa olsun çalar, kalan
%80 ise hile denetimi disiplini içerisindeki
hileyi önleme ve hileden korunma prosedürlerinin
birincil hedefi olan çalışan tablosudur. Çünkü
çalışanların %80’i ancak eline fırsat verilirse
bu fırsatı suiistimal eder ve çalar.
Hilenin tespit edilmesi ve
önlenmesi çalışmalarının işletmelerde birincil
sorun haline geldiği günümüzde hile yapan
çalışanın portresi de büyük önem arz etmektedir.
Zira hile maliyetini hesaplamada hilecinin
konumu, yaşı, iş tecrübesi gibi unsurlar da
belirleyici birer kriterdir. Görev dağılımı
açısından yapılan bir analize göre hilelerin
%80’den fazlası şu altı departman tarafından
gerçekleştirilmiştir;
www.muhasebenet.net
Muhasebe (%22)
Operasyon (%18)
Satış (%13,5),
Üst yönetim (%13,5)
Müşteri Hizmetleri (%7,2)
Satın Alma (%6,2)
Vaka sayısına göre yapılan
yukarıdaki dağılım gerçekleştirilen bir diğer
analize göre çok ilginç bir şekilde
değişmektedir. Hilenin verdiği maddi zararın
boyutuna göre yapılan bu ikinci analiz,
sıralamayı aşağıdaki şekle dönüştürmüştür.
Üst Yönetim (%18)
Yönetim Kurulu (%17)
Hukuk (%12)
Satın Alma (%10,8)
Finans (%9,7)
Halkla İlişkiler/Pazarlama
(%5,4)
ACFE 2010 hile raporunun ortaya
koyduğu bir diğer etkileyici gerçek, hilekar
çalışanların yaş ortalamasıdır. Vaka başına
ortalamada, kayıtlara geçen hilekarların %38’lik
kısmı 31-45 yaşları arası olarak tespit
edilmiştir. Ancak kaybedilen varlık açısından
bakıldığında en yüksek zararı, 60 ve üzeri
yaştaki çalışanların verdiği görülmektedir. Hiç
şüphesiz bu rakamlar, ortaya çıkarılan ve dünya
üzerindeki hile denetçileri tarafından ACFE’ye
raporlanan vakalar temel alınarak hesaplanmış
oranlardır. Bu oranlar, hilenin tespit ve
teşhisi ile önlenmesi çalışmalarına ışık tutmak
ve karar verici taraflara kıyas yapmaları
açısından fikir verebilmekten öteye geçemez.
Evvelce de belirttiğimiz gibi iş
dünyasının dikkatini, hilenin maliyetine ve hile
sonunda ortaya çıkan yıkımın bedeline çekerek,
hileye karşı duyarlılığı artırma amacıyla kaleme
aldığımız bu yazının sonunda, büyüklüğü her ne
olursa olsun ülkemizde faaliyet gösteren tüm
işletmelerin, hilenin can yakıcı gerçekliğini
düşünmeye başlamış olması ve haksız yere
kaybedilen milli servetin gerçek hak
sahiplerinde muhafaza edilmesi amacıyla,
ülkemize yeni girmiş olan hile denetim sistemini
kullanarak yetkin profesyonellerin yardımına
başvuracağını ümit etmekteyiz.
İsmail AKI
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Adli Muhasebeci
ismailaki@fcsconsultancy.com
Diğer makaleleri
-Hile
nedir ? Çalışan hileleri ve hile denetimi |