TARTIŞILAN GİDERLER
Belki de işletmelerimizin birçoğunun sorunlarının
başında gelen problemdir giderler. Evet giderler iki
şekilde işletmelerimiz için problem teşkil etmektedir.
Birincisi gerçekleşen ancak vergi kanunları açısından
bir sakınca doğurmasından endişe edildiği için
yazılamayan hatta belgesi alınmayan giderler diğeri ise
belgelendirilemeyen giderlerdir. Önceki haftalarda
belgesiz giderleri açıklamıştım. Bu hafta ise birinci
konu hakkında sizlere bilgiler aktarmaya çalışacağım.
Daha net bir ifade ile işletmenin devalılığının
sağlanması açısından herkes tarafından bilinen
malzeme,işçilik ve üretim giderleri dışında, işleyen
sistemin sağlanması için gerekli bazı harcamaların
hangilerinin gider hangilerinin gider sayılmayacağını
açıklayalım.
Yazımızı 4 başlık altında inceleceğiz;
1- İndirilecek Genel Giderler: Gelir Vergisi Kanunu
40/1. maddesine göre ticari kazancın elde edilmesi ve
idame ettirilmesi için yapılan giderlerdir.
2- Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler: Gelir Vergisi
Kanununun 41. Maddesine Göre İndirilemeyecek Giderler
Ticari kazancın safi tutarının tespitinde gider olarak
indirilemeyecek olan ödemeler ise Gelir Vergisi
Kanununun 41. maddesinde düzenlenmiş olup giderler
grubuna dahil edilmemişlerdir.
3-Kanunen kabul edilemeyen giderler: Gelir Vergisi
Kanunu'nun 41. maddesinde sayılmamasına karşın, aşağıda
sayılan bazı giderlerin ticari kazancın tespitinde
hasılattan indirilmesi mümkün değildir
4-Tartışılan Giderler ve Ödemeler: kurumlara has ve ayrı
kanunlar ile açıklanmış yapılan ödeme ve giderlerdir.
1- İndirilecek Genel Giderler
Ticari kazancın tespitinde; net kara ulaşmak için elde
edilen toplam gelirden, Gelir Vergisi Kanununun 40.
maddesi uyarınca indirilmesi kabul edilen giderlerin
düşülmesi gerekmektedir. Bu maddeye dayanarak
Yapılan iş ve işletme ile ilgili olmak şartıyla genel
giderlere şunları örnek verebiliriz.
· Aydınlatma, ısıtma, su, elektrik, telefon giderleri,
· İşyeri kirası, araç ve makine kiraları
· Kırtasiye, temsil, ağırlama giderleri,
· Reklam giderleri,
· Sigorta giderleri,
· Maliyete eklenmesi zorunlu olmayan türden finansman
giderleri,
· Değeri 2006 yılı için 520 YTL' yi aşmayan demirbaş
alımları,
· İşle ilgili seyahat ve konaklama giderleri,
· Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri,
· Yurt dışındaki kişilere ödenen komisyonlar, reklam
giderleri, sorunlu ürün iadesi ve komisyon giderleri,
2-Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler
Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden
çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler
(Aynen alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek
teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunur.),
Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına
işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler,
komisyonlar ve tazminatlar,
Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için
yürütülecek faizler,
Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının
işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları
üzerinden yürütülecek faizler,
Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs
sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Aktiflerde ceza
şartı olarak derpiş edilen tazminatlar cezai mahiyette
tazminat sayılmaz.),
Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün
mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin % 0'ı (
Yüzde Sıfır ) Söz konusu giderlerin yarısı indirim
konusu yapılırken Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan
düzenleme ile oran (0) sıfır olarak belirlendiğinden bu
harcamaların tamamı gider olarak indirilebilecektir.
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan
yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz,
uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin
esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri
ile amortismanları,
Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve
televizyon yayınlarından doğacak maddi ve manevi
zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.
3-Kanunen Kabul Edilemeyen Giderler:
· Çalınma, kaybolma ve dolandırıcılık nedenleriyle doğan
zararlar,
· Vadeli çekler için hesaplanan reeskontlar ile mevcut
borç senetlerini reeskonta tabi tutmayıp, buna karşın
alacak senetlerinin reeskonta tabi tutan kurumların
hesapladıkları reeskontlar,
· İşletmede çalışan personelin ölümü durumunda ailesi ve
çocuklarına kanuni zorunluluk olmaksızın verilen
yardımlar,
· Vefat ilanları karşılığında verilen meblağlar ve
çelenk masrafları,
· Uğraş konuları ile ilgili dernek veya birliklere
ödenen masrafa katılma payları,
· Bir başka kişi veya kurum adına düzenlenmiş belgelere
istinaden yapılan giderler,
· Yasal olarak azami had belirlenmiş giderlerde
belirlenen hadleri aşan kısım (azami oranının üzerindeki
herhangi bir oranda ayrılan amortismanlar, Gelir Vergisi
Kanunu'nun 40/8. maddesinde hüküm altına alınan haddin
üstünde ödenen sendika aidatları vb.),
· Kanunen yasaklanmış faaliyetlerin yapılmasından
kaynaklanan giderler (Rüşvet, yasa dışı örgütlere
yapılan bağış ve yardımlar vb.),
· Maliyet olarak dikkate alınması gereken harcamaların
doğrudan gider yazılması,
· Dönemsellik ilkesi gereği cari yıl haricindeki geçmiş
veya gelecek yıllara ait giderler,
· Siyasi partilere ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14/6.
maddesi kapsamına girmeyen diğer gerçek ve tüzel
kişilere yapılan bağışlar,
· Kanunlarda düzenlenen özel haller hariç olmak üzere
belgelendirilemeyen giderler,
· Nedeni bulunamayan sayım ve tesellüm noksanları,
· Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenmemiş bulunan
karşılıklar
· Özel İletişim Vergileri
Özel İletişim Vergileri: 6802 Sayılı Gider Vergileri
Kanunu'nun 39 uncu maddesinde düzenlenen ve 5228 Sayılı
Kanunun 38 inci maddesiyle kimi değişikliklere uğrayan
'Özel İletişim Vergisi', aynı maddenin son fıkrası
hükmünde yer alan 'Bu vergi, katma değer vergisi
matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi
uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden
mahsup edilmez' hükmü çerçevesinde gelir vergisi
matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir.
Bu konu ile ilgili tartışmalar halen sürmektedir.
4-Tartışılan Giderler ve Ödemeler:
Şirket Ortağının Çocuğuna Ait Eğitim Harcamaları
Şirket ortaklarının veya eş ve çocuklarının özel
giderlerinin (eğitim ve sağlık dahil) şirket hesaplarına
gider kaydedilmesi mümkün değildir. Şirket ortağının
yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmek zorunda
olduğu gelirinin (örneğin şirketten aldığı beyana tabi
kâr payının) bulunması halinde, Gelir Vergisi Kanununun
89. maddesinin birinci fıkrasının (2) no.lu bendine
göre, beyan edilecek gelirin yüzde 10’unu aşmamak üzere
kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin eğitim ve
sağlık harcamalarını gelir vergisi beyannamesinde
bildirilecek gelirden indirebilmektedir.
Hizmetli ve işçilere Tedavi ve İlaç Giderleri
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin (2) bendinde
hizmetli ve işçilerin tedavi ve ilaç giderlerinin
İşverenlerce çalışanlarına ödenen ilaç ve tedavi
giderlerinin kazancın tespitinde indirim imkânı
sağlanmıştır. Hizmet erbabının ailesine yapılan tedavi
ve ilaç giderlerinin indirimi ise bu bent hükmüne
girmemektedir. Ancak bu tür ödemelerin, Gelir Vergisi
Kanununun 40/1. maddesindeki esaslar dahilinde ücret
gideri olarak indirimi mümkündür.
Çalışanın Kredi Kartıyla Ödenen İşletme Giderleri
Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde, vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin
gerçek mahiyeti esastır denilmiş, bu olaya ilişkin
muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü
delille ispatlanabileceği belirtilmiştir.
Buna göre, işle ilgili olarak işletme adına yapılan ve
faturası işletme adına alınan harcamaların, personelin
kredi kartıyla ödenmesi bir sorun yaratmaz.
Sınırının Altındaki Cep Telefonu ,Çağrı cihazı vs
iletişim araçları
520 milyon liradan az olduğu için doğrudan gider
kaydedebilir, katma değer vergisi indirim konusu
yapabilirsiniz.
Belgesiz Giderler Ve
Kayıt Dışı
Geçen hafta belgesini aldığımız ancak gider
yazamadığımız veya yazarken bazı tereddüt yaşadığımız
giderlere değinmiştik. Bu hafta ise belgesiz harcamalar
hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Vergi Usul Kanunu’na göre, defter ve kayıtlara yazılacak
olan tüm giderlerin, belgeye dayandırılması şartı
bulunmaktadır. Bu ifade belgesiz yapılan bir harcamanın
gider yazılmayacağını da ifade etmektedir.
Belgesiz harcamalar gider olarak yazılabilir mi?
Bu durumun istisnası olan üç gider türü Vergi Usul
Kanunu’nun “Tevsiki Zaruri Olmayan Kayıtlar” başlıklı
228. maddesinde; aşağıdaki şekilde yer verilmiştir.
1- Örf ve teamüle göre bir belgeye dayandırılması mutat
olmayan (alışıla gelmemiş) çeşitli giderler (bahşiş, yol
harcırahı gibi),
2- Belgenin sağlanmasına olanak bulunmayan çeşitli
giderler (şehir içi ulaşım dolmuş, otobüs, posta pulu ve
telefon harcamaları gibi),
3- Vergi Kanunları’na göre götürü olarak tespit edilen
giderler
1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek
miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve
miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun
bulunması şarttır.
1 ve 2 nolu fıkralarda yazılan gideler hakkındaki
kafalardaki soru işareti Maliye Bakanlığı’nın 30.06.1992
tarih ve 224444-228-24/53986 Sayılı Özelgesi’nde ortadan
kalkmıştır.
Bu harcamalarda bulunacak temel nitelikleri özelge şu
şekilde sıralamışıtr;
Faaliyetlerle ilgili olması hakkında ilgili detayı, İşin
genişliğine ve niteliğine uygun bulunması, Şehir içi
ulaşımı (otobüs veya dolmuş) göstermek üzere hazırlanan
bir liste düzenlenmesi, Postaya verilen evrakın
niteliğini gösteren bir bordro hazırlanması, Vergi
mükellefi veya yetkilileri tarafından imzalanması veya
firma kaşesi basılması halinde, gerçek miktarları
üzerinden kayıtlara gider olarak kaydedilebilecektir.
Bu kadar incelemeye gerek yok aslında dediğinizi
biliyorum ancak öyle bir ekonomiye sahibiz ki yapılan
tüm harcamaları çok dikkatli takip ederiz ancak büyük
gelir kalemlerini ve vergi doğuracak kalemleri kayıt
altına almaktan imtina ederiz sürekli. Yukarıdaki
konudan hareketle şirketlerimizin tüm işlemleri kayıt
altına alınabiliyor mu? Sorusu aklımıza gelmektedir
Evet…
Tüm İşlemler Kayıt Altına Alınabiliyor Mu?
Bu soruya evet dememize imkân yok tabiî ki. Kayıt
dışılığın yüksek olduğu ülkemizde işlemlerinin tamamını
kayıt altına almak isteyen işletmeler bazen ticari
faaliyetlerinin gereği olan girdilerinin temini için,
işlemlerini kayıtdışı tutmak isteyen işletmelerden mal
ve hizmet almak zorunda kalabilmektedirler. En kötü
ihtimalle bu şekilde kayıt dışına çıkmış olmaktadırlar.
Giderler konusunda hassas davranan bir kanun yapısına
sahip olmamız, tüm işletmelerimizin aynı koşullarda
çalışıyor olmaması(vergisel açıdan) ve en önemlisi kayıt
içine geçecek mükellefe gösterilen vergisel yük
kayıtdışı na geçmeyi tetikleyen bir unsurdur. Selam
verip borçlu çıkmak istemeyen mükellef işlemlerini iki
yönlü sürdürmektedir. Dünyanın hangi ülkesinde gayri
resmi veya resmi muhasebe aynı program altında
yürütülmektedir Sadece Türkiye muhasebenin amacı sadece
vergisel neticeler almaya dönüşmüş kişilere yol
göstermekten vazgeçilmiş korkulan vergisel yüklerden
dolayı kaçınılmıştır.
Kayıtdışı ekonomi sorunu tüm ekonomik birimleri
kapsamaktadır. Her ne kadar kayıtdışı ekonominin sadece
küçük ve orta ölçekli işletmelerde yaygın olduğu ifade
edilmekte ise de, gerçekte tüm işletmeler bir şekilde
kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin içerisinde yer
almaktadır. Ayrıca tamamen kayıtdışı çalışan işletmeler
oransal olarak oldukça azdır. Yani kayıtlı ekonomi ile
kayıtdışı ekonomi iç içe geçmiş durumdadır. Yukarıda da
açıkladığım gibi işimize gelen durumlarda kayıt içine
geçmemiz gelmeyen durumlarda ise çıkmamız an meselesi
olmuştur.
Bir ülke ekonomisi düşünelim ki bu tür kavram
kargaşalarının içine düşsün kaynağı belirsiz paralarla,
değerleri 100 kat artmış gayrimenkullerin
vergilendirilmemiş kazançları verginin yanına uğramasın,
ve bunun gibi vergilendirilmemiş kazançlarla
sürdürülebilir gelişme ve kalkınma sürecine giriyor
olsun. Bu asla mümkün değildir.
Çözüm
Öncelikle devletin vatandaşı kayıt dışı ekonomiye teşvik
eden uygulamalardan vazgeçmesi, kayıt içine giren
mükellefi yakalamışken suyunu çıkarayım imajından
vazgeçmesi, hazır vatandaşım bana vergisini ödüyorken
kıymetini bileyim onu sürekli nasıl bu konuda teşvik
ederim yoluna gitmesi gerekmektedir. Ve ödeyenin değil
öncelikli olarak ödemeyenin üzerindeki vergi denetimleri
artırması gerekmektedir.
Ülkemiz açısından bence ve çoğu kişiye göre sadece
ekonomik değil sosyal bir sorun olan kayıt dışılığın
önüne geçilmesi konusunda vergi idaresine ve bizlere
büyük görevler düşmektedir. Fişlerimize, aldığımız
faturaya ve muhteviyatına dikkatle bakalım en azından
bunu yapalım. İyi haftalar diliyorum…
İlker ERSERİM
ilkerserim@firatymm.com
Fırat YMM Denetçisi
|