İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ ÖDEMELERİ DURSUN VEYA KAYNAKLAR
KULLANILSIN!...
İşsizlik Sigortası Fonu'ndan Aralık ayında açıklanan
verilere göre;
30 Kasım 2006 tarihi itibariyle,
Fonun toplam gelirleri
İşçi ve işveren primi. 7 milyar 606 milyon YTL
Devlet Katkısı, 2 milyar 560 milyon YTL
İdari Para Cezası, 1 milyar YTL (9 milyon 993 bin YTL)
Faiz geliri, 14 milyar 135 milyon YTL
Gelir Toplamı: 24 milyar 312 milyon YTL olarak
gerçekleşti.
Fonun toplam varlığı,
İşsizlik Sigortası Giderleri 1 milyar 113 milyon YTL
düşüldükten sonra,
23 milyar 194 milyon YTL oldu.
Daha net bir ifadeyle fon kuruluşundan bugüne 24 milyar
YTL biriktirmiş ve 1 Milyar YTL harcamış. Bu rakamlara
bakıp inanılmaz bir para idaresinin olduğunu
sanabiliriz. Belki de öyledir ancak kuruluş amacı işsize
yardım etmek olan bu fon, kaynaklarında biriken maddi
güç nedeniyle Cumhuriyet tarihinin en hızlı büyüyen fonu
olma yolunda ilerlemektedir.
Simdi bu kadar yüksek bir rakamdan ötürü hepinizin bu
para nerde peki sorusunu aklınızın ucundan geçirdiğin
farkındayım. Evet, bu para olduğu gibi duruyor. İssizlik
sigortası kurulurken yapılan yasalar bu fona müdahale
şansını minimuma indirmiştir. Para yasa ile
korunmaktadır. Peki bu büyük maddi güç nasıl
değerlendirilmelidir?
Tam bu noktada sorulması gereken iki soru mevcuttur:
1-Bu fonda bu kadar biriken para işsizlik sigorta primi
ödemesini durdurulmalı mı?
Bu durumu şu şekilde analiz etmek mümkündür. Fonun aylık
bazda
Kasım–2006 da işsizlik sigortası ödemesi sadece 26
milyon YTL
Bu aylık ödeme olan 26 Milyon YTL ‘yi hiçbir gelir
olmadan fonda biriken paraya oranlarsak;
24 Milyar YTL /26 Milyon YTL = 923
Bu oran bize bu parayla kaç ay daha bu paranın işsizlik
sigortasını ödeyeceğini karşılamaktadır. Sonuç son
derece çarpıcı çıkıyor. 923 ay, yıl itibariyle 77 Yıl
hiçbir işçiden işverenden bu fona kesinti alınmadığı
takdirde işsizlik sigortası şu anki mali yapısı itibari
ile bu durumu karşılayabilecektir. O zaman prim
ödemeleri durmalı mı?
Bu duruma evet demek imkansız çünkü bu kadar istemli bir
şekilde para biriktiren bir fon kurmuşsunuz ve işçide ve
işverenden aldığınız kesintiyi asgari ücret üzeriden
hesaplarsak:
Aylık olarak: 531,00 YTL işçiden alınan %1= 5,31 YTL
İşverenden alınan %2=10,62 YTL
Bu paranın hiç bir işçiye fazladan verilmesinin artık
bir önemi yoktur. Önemli olan ve bize ikinci soruyu
sorduran noktadır;
2- Bu Fon kaynakları etkin kullanılabilir mi?
Bu para belki çalışana çok fayda sağlamayacaktır. Ancak
biriken parayla en azından belirli sayıda işsizi
istihdama dahil etmek mümkün olabilmektedir. İşkur’ un
işsizlere vereceği gerekli ara eğitim, kurulacak küçük
çaplı fabrikalarda hem öğreten hem iş bulan bir yapıya
bürünmesi gerekmektedir. Ülkenin en büyük sorunu ara
eleman kalitesidir.. Bu kaynak yaratılmışken gizli
işsizliği de bu şekilde ara eleman açığını kapatarak
çözülebilmelidir. Biriken para kesinlikle azımsanacak
bir rakam değildir. Devlet gerekli gördüğü yerleri
sübvanse etmeli sadece iş bulma değil ülkedeki gerekli
olan mesleki açık pozisyonları belirleyip meslek
edindirme yoluna gitmesi daha doğru bir yol olacaktır.
Yapılan çalışmalar da bu yönde devam etmektedir. Ancak
yeterli değildir. Biriken paranın yapılanlar yanında bir
hiç kaldığını söylemek yanlış olmaz.
Tabi buradaki en büyük sorun çalışan kesimden gelen
tepki olabilir. Yıllar boyu çalışıp bu primleri
ödeyenler, fayda görmedikleri bir fonu başkalarının
kullanmasına razı olmayabilirler. Ancak buradaki en
önemli hususu atlamamamız gerekir. Her ne olursa olsun,
toplumsal yaşamın bize öğretmesi gereken ilk şey,
'yalnız' olmadığımızdır. Bu yüzden issizlik sigortası
fonundan faydalananlara ” benim paramla yaşıyor'
seklinde yaklaşmak doğru değildir. Kalkınma toplumsal
olur daha makro düşünmek gerekirse ülkedeki işsizlik
oranının düşmesi hırsızlığı, gaspı ve suçu azaltacaktır.
Sonuç olarak ben ülkemizdeki insan modeline göre bu iki
sorudan ikincisinin halka daha yakın olduğunu
düşünüyorum. Devletin işsizlik sigortası ile ilgili
düzeni fonun etkin kullanımı ile kurulduğu ve
çalıştırıldığı takdirde işsizlik sigortası fonunun
büyümeye büyürken de amacına daha radikal kararlarla
çözüm bulacağına inanıyorum…
İlker ERSERİM
ilkerserim@firatymm.com
Fırat YMM Denetçisi
|